İSLAM dünyası ramazanı şerife erişmenin mutluluğunu yaşıyor. Rahmet ve merhamet iklimi Ramazan’da müminlerin üzerine de birçok görev düşüyor. Peki bu görevler neler? Ramazan insana nasıl bir maneviyat kazandırıyor? Müminler bu özel ayı nasıl değerlendirilmeli? Yanıtları Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Cenksu Üçer’den aldık.
Yeryüzünü bir kez daha ramazan iklimi sardı. Din adamlarına göre Ramazan’ın en önemli özelliklerinden biri “Kur’an ayı” olması.
Kuran ile gelen varlık algısının maddi ve manevi geleneksel olarak bütün bir ayın içine sıkıştırılmış hali ramazan. Çünkü Kuran-ı Kerim gerçekten insanlığa bir hidayet ve şifa kaynağıdır hidayet rehberidir o ramazanda nazil olmaya başladığı için bu ay rahmet ayı bereket ayı Kuran ayıdır ondan dolayı da 11 ayın sultanı diye vasıflandırılmıştır.
Ramazan ayında yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimin gösterdiği yasak ve emirler bütünüyle toplum hayatına yansıyor. Oruçlu müminler gün boyu aç kalarak sabrı öğreniyor, bedenini dinlendiriyor ve bütün kötülüklerden uzaklaşıyor. Kuran’ı Kerimle haşır neşir olan gönüllerse Allah’ın rahmetiyle kuşanıyor.
“Kuranı kerimde insanın bütün boyutlarını alan bir kuşatma söz konusu rahmetten bahsederek söylüyorum. Allahü Tealanın bütün rahmetini insanlığın bütün yönleriyle insanın bütün yönleriyle kuşatmasından ibaret o bereketle kuşanmadan bahsediyorum. Bizim vicdanımız var ruhumuz var aklımız var beden azalarımız var ve Kuran-ı Kerimin emirlerine baktığımız zaman bu bütünlüğün hepsini dikkate alarak ayeti kerimelerin geldiğini görüyoruz. Ramazan da bu bütünlüğün hepsinin aynı anda pratik hayata uygulamaya aktarılmış hali aslında.”
Ramazan ayını iyi değerlendirmenin yollarından biri de mukabele geleneğini sürdürmek, hatmi şerif yapmak. Ramazan’da yardımlaşma ve dayanışma duyguları ön plana çıkmalı, fakir fukara gözetilmeli.
Ramazan’ın, birlik ve beraberlik zamanı olduğu da unutulmamalı. Zira iftarıyla sahuruyla, teravihiyle ramazan, müminlerin hep beraber hareket ettiği bir ay.
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Cenksu Üçer iftar sofralarıyla ilgili de önemli bir uyarıda bulundu.
Hiçbir şekilde israf olmaması önemlidir. Bir tarafta bazı bölgelerde aç insanlar varken aşırı derece de israfa varacak ölçülere kaçmadan uygun mütevazı ibadetin mantığına da uygun bir şekilde olması en güzel ve doğrusudur.