Dicle Sevim Sertkaya, 30 yıl sonra ziyarete geldiği memleketi Bingöl’ün kalkınmasına destek olmak amacıyla girdiği arayışlar sonrası bölgeyi lavanta yetiştiriciliği ile tanıştırdı.
Eğitim için gittiği İngiltere’de iş hayatına atılan Dicle Sevim Sertkaya, 30 yıl sonra ziyarete geldiği memleketi Bingöl’ün kalkınmasına destek olmak amacıyla girdiği arayışlar sonrası bölgeyi lavanta yetiştiriciliği ile tanıştırdı. 3 bin metrekarelik denemi ile başlayan dikimde ilk hasat bu yıl içinde alınacak. İkinci aşamada hedef dikim alanını 35 bin metrekareye çıkarmak ve işleme tesisi kurmak.
Bingöl’de devlet memuru baba ve ev hanımı annenin 4. çocuğu olarak doğduğunu dile getiren Sertkaya, üniversiteye kadar Bingöl’de yaşadığını, Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 3 yıl beden eğitimi öğretmeni olarak Bilecik Söğüt Lisesi’nde çalıştığını belirtti.
İngiltere’ye 1986’da master yapmak için geldiğini, şartlar oluşunca da iş hayatına atıldığını ifade eden Sertkaya, “İlk olarak kendi markam ile konfeksiyon atölyesi işlettim. Ardından medya sektörüne girip 10 yıl gazete çıkardım. 2007 yılından beri de Britanya çapında üyeleri olan bir ticaret odası işletiyorum” diye konuştu. İngiltere’ye gidişinden sonra ilk kez 2014’te köyüne gittiğini söyleyen Sertkaya, lavanta üretimine uzanan serüveni şöyle anlattı: “Bingöl’de uçsuz bucaksız toprakların sahipsizliği ve yöre halkının yoksulluğu, varoşlarda hayata tutunmaya çalışmaları canımı yaktı. Neler yapılabileceğini düşünmeye başladım. Londra’ya döndükten sonra da arayışlarım sürdü. Bir gün Fransa’da lavanta üretimi konulu bir TV programı izlerken lavantayı ‘kuraklık bitkisi’ olarak tarif ettiklerini gördüm. Aklıma Bingöl’deki topraklar geldi. Tarım çok yabancısı olduğum bir alan. Bu nedenle lavanta ekimi, yağ üretimi, iklim şartlarımıza uygun türü bulmak amacıyla 2015 boyunca araştırma yaptım. Araştırdıkça da lavanta ekimi fikrini daha çok benimsedim.”
ALMANYA VE NİJER’DEN BİLE ARADILAR
Sertkaya, “İngiltere, Fransa ve Bulgaristan’daki lavanta üreticisi firmalar ile kurduğum iletişim sayesinde çok önemli bilgilere ulaştım ve Mart 2016’da yatırım yapmaya karar verdim” diyerek, “Veriler gösteriyor ki lavanta potansiyel olarak bölge halkının kaderini değiştirmeye aday. Halkı dikim yapmaya teşvik etsin diye tüm köy yolları kavşağındaki bir parselimize ekim yaptım. Beklediğim gibi de oldu. Haber çok hızla yayıldı ve ciddi bir heyecan yarattı. Yöre halkı deneme projemizin sonucunu en az benim kadar heyecanla bekliyor. Sadece Bingöl değil, Tunceli, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Muş, Batman, Sinop gibi illerden hatta Almanya ve Nijer’den arayıp bilgi ve destek isteyenler oldu. Şimdiden fide siparişi vermek isteyenler bizimle bağlantı kurdu” şeklinde konuştu.
TOPRAK İLK DEFA TRAKTÖR GÖRDÜ
Lavanta projesinde ilk deneme ekimini 4 Ekim 2016’da yaptıklarını belirten Sertkaya, “Bu proje kapsamında 3 bin metrekarelik bir alana iklim şartlarımıza uygun, özel yetiştirilmiş yaklaşık 4 bin lavanta fidesi diktik. Bingöl – Karer bölgesinin göçten önce geçim kaynağı hayvancılık olduğundan geçmişte bölgede hiçbir ekim-dikim yapılmamış. Tarihinde ilk defa bu topraklara traktör girmiş oldu. Toprağı işlemek, yüz yıllık odunsu bitki örtüsünün köklerini söküp atmak hiç de kolay olmadı. Pulluk ve kultivator yetersiz kalınca dikimden sonra bile insan gücü ile günlerce yabancı ot ve kök ayıklaması yaptık” dedi. Şu an hasadı beklediklerini dile getiren Sertkaya, şöyle devam etti: “Deneme surecinde sadece 10 kişiye iş imkanı yaratmış olsa da ekim alanı büyüdükçe ciddi istihdam yaratacağından eminim. Fidelerimiz şu an kar altında. Baharda beklediğimiz sonucu elde edebilirsek Ağustos’ta ilk hasadı yapacak, ürün kalitesi ve yağ analizinden sonra projenin ikinci aşaması olarak dikim alanını genişletip hemen arkasından yağ damıtma fabrikası kuracağız. İkinci aşamada 35 bin metrekare ekim planlıyoruz ” diye konuştu.
SADECE LAVANTA DEĞİL, 100 YILLIK UMUT EKTİK
Tarihi boyunca traktör bile girmemiş bu topraklarda şimdi sürüm yapıp lavanta ziraatı yapmanın bölge için çok büyük bir adım olduğuna dikkat çeken Dicle Sevim Sertkaya, şunları söyledi: “Bin 710 rakımlı bu yoksul coğrafyanın çehresini ve kaderini değiştireceğini umduğum lavanta tamamen organik üretileceği için bölgede üretilen balın kalitesi ve üretimini artıracak, arıcılığı teşvik edip turizmi geliştirecek. Lavanta hak ettiği ilgiyi gördü. İdealim ve amacım bu coğrafyada lavanta üretiminin hızla yayılması, bölgenin bu anlamda Fransa ve Bulgaristan kadar güçlü bir lavanta üreticisi olup dünya parfüm ve kozmetik pazarında söz sahibi olması. Proje yöre halkına da umut oldu. Tarlayı gören bir hemşehrim beni aradı ve projeden çok etkilendiğini söyledi. Sohbet sırasında, ‘oraya sadece lavanta ektiğini sanıyorsan yanılıyorsun, oraya yüzyıllık bir umut ektin’ deyince ilk defa projeyi başkasının gözüyle gördüm. Bölge halkı da bunu bekliyormuş.” (dünya.com)