Financial Times’da isimsiz olarak yayımlanan bir yazıda ise, Türkiye’de ekonominin durumuna ilişkin değerlendirmeler yapıldı.
Financial Times’da isimsiz olarak yayımlanan bir yazıda ise, Türkiye’de ekonominin durumuna ilişkin değerlendirmeler yapıldı.
“Türkiye’nin kendi kendine olan güven krizi” başlığıyla verilen yazıda, “Yalnızca faiz oranında hızlı ve büyük bir artış liranın istikrarını sağlayabilir” ifadeleri yer aldı ve şöyle devam edildi:
“Türkiye, iktidardaki AK Parti’nin başa geldiği 2002’den beri, tam gelişmiş döviz krizine her zamankinden daha yakın görünüyor. Geçtiğimiz 3 ayda lira, dolar karşısında değerinin 5’te birini kaybetti ve yerli yatırımcıların ülkelerinin ekonomisiyle ilgili beklentilerinde güven kaybı yaşandı.
Yazıda Türk lirasının zayıfladığı 2011 ve 2014’ten farklı olarak, bu dönemde asıl endişelerin Türkiye’deki “kötüleşen güvenlik sorunları ve çalkantılı siyaset” olduğu belirtildi:
“Hasarın bir bölümü hükümetin kontrolünün dışındaki koşullardan kaynaklandı, ancak büyük bir bölümü kendi kendilerine yarattıkları koşullardı.
“Yatırımcıların sadece Erdoğan’ın iktidarı elinde tutmak için yasama, yürütme ve yargıyı ele geçirmesi halinde güvenlerini yeniden kazanacağı fikri absürt. Erdoğan Türkiye’deki en temel kurumların işleyişini tehlikeye atıyor.
“Piyasaların çoğunlukla öngörülebilir otokrasileri zayıf demokratik hükümetlere tercih ettiği fikri doğru olabilir. Rusya’ya yaptırımların uygulanmaya başlamasından sonra Putin’in popülaritesini düşünürsek, çoğunlukla seçmenler de yabancılara suçu atıldığı takdirde ekonomik zorlukları kabullenebilir.
“Ancak Erdoğan’ı daha önce görülmemiş bir refah düzeyinin sözünü verdiği ve bunu sağladığı için destekleyen Türk seçmenlerin, yine aynı şekilde hissetmesi ihtimali düşük” (bbctürkçe)