“Türkiye’de basın özgürlüğünü zindana attılar”
Televizyon haber programcısı ve gazeteci Uğur Dündar ailesiyle tatil için geldiği Londra’da, gazetemize, dünyada ve Türkiye’deki basın özgürlüğü, mevcut siyasi gündem ve eski liderler dönemindeki basın özgürlüğü ile ilgili konuştu.
Duayen televizyon gazetecisi Uğur Dündar, geçtiğimiz Pazar günü Londra’da, gazetemize geçmişten günümüze dünyada ve Türkiye’de basın özgürlüğü, liderlerin basına karşı tutumları, İngiltere ve ABD’nin basın özgürlüğü deneyimleri, Kürt sorunu çözümü ile ilgili konuştu.
“SUSURLUK ÇETESİNE İSMİMİZ VERİLDİ”
Dündar, Türkiye’de 40 yıl önce basının daha özgür olduğunu, ancak son dönemde basının zindana atıldığını söyledi. Dündar, basının Türkiye’de her dönem özgürlüğünün bir nebze kısıtlandığının ancak son yıllardaki kadar basının tamamen susturulmak istenmediğini ifade etti.
“İsmimizin öldürülmek üzere Susurluk çetelerine verildiği zamanlar oldu. Tansu Çiller döneminde de ciddi baskılar olmuştu. Özal döneminde de baskılar vardı. Ancak Özal’ın yanında rahmetli Adnan Kahveci gibi çok dürüst, sağduyulu bir politikacı vardı. Bu yüzden hiçbir zaman son dönemlerdeki kadar basın baskı görmedi.”
“BBC THATCHER ALEYHİNE YAYIN YAPABİLİYORDU”
“Margaret Thatcher döneminde yapılan Falkland Savaşı sırasında BBC, Thatcher’in bu müdahalesine karşı çıkmış aleyhine yayınlar yapmıştı. Savunma Bakanı BBC haber servisini bastığında haber müdürüne “Haberlerinizle askerlerimizin moralini bozuyorsunuz” demiş. Haber müdürü ise “Askerlerinizin morali için komedyen getirin, biz haberciyiz” deyip Thatcher’in başlattığı Falkland Savaşı aleyhine yayınlar yapmayı sürdürmüştür.”
ECEVİT KAPIMIZI AÇARDI, DEMİREL TELEFONLA ARAYIP RİCA EDERDİ
“Haber yaptığımız konularda Ecevit telefonla arardı. Yapabileceği bir şey varsa bizzat ilgilenir ve çözerdi. Basına hiçbir müdahalesi olmadı. Ankara’da karşılaştığımız zamanlarda bizi şaşırtırdı, arabamızın kapısını açtığı zamanlar oldu. Centilmen bir liderdi. Demirel’in, bir Anadolu ziyaretinde vatandaşlar “Uğur Dündar’a ulaşmak istiyoruz, o bizim sorunlarımızı çözer” demişler. Bir başbakanın sorunlarını çözemeyeceğine inanan vatandaşın başbakan Demirel’e beni sormasına Demirel gülmüş ve beni arayıp bu olayı anlatmıştı.
“HDP, PKK İLE ARASINA NET BİR ÇİZGİ KOYMALI”
“HDP’ye milyonlarca insan oy verdi. Saygı duymalıyız. HDP, terör örgütü PKK ile arasına net bir çizgi çizmelidir. PKK’yı kınamalı. Meclis çatısı altında Kürt sorununun çözümünde HDP tek muhatap alınmalı. Kürt yurttaşlarımızın partisidir. Siyasi parti kapatma kesinlikle yanlıştır. Demokratik olmaz.”