İngiltere’de siyasi partilerin önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimler için çalışmaları yoğunlaştı. Aralarında 32 Londra belediyesinin de bulunduğu ülke çapındaki 160 yerel idare ve 4 bin 161 meclis üyesinin belirleneceği seçimlerde, özellikle iktidardaki Conservative Party ve muhalefetteki Labour Party arasında büyük bir çekişme yaşanması bekleniyor. 22 Mayıs 2014 günü yapılacak seçimlerde Türkiye ve Kıbrıslı seçmenler, yoğun yaşadıkları Hackney, Enfield, Haringey, Islington ve Walthamstow gibi bölgelerde kritik bir rol oynayacaklar. Bu durumu göz önünde tutan partiler aday belirleme süreçlerinde toplumumuza mensup meclis üyesi adaylara özel bir önem gösteriyorlar.
EN ÇOK TÜRKİYE VE KIBRISLI ADAY ENFİELD’DE
Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türklerin yoğun olarak yerleştiği bölgelerin başında gelen Enfield, belediye meclisi için yarışan Türkiye ve Kıbrıslı adayların en çok olduğu seçim bölgesi oluyor. Enfield’de halen meclis üyesi olan Yasemin Brett, Ahmet Öykener, Ali Bakır, Ahmet Karahasan, Ayfer Orhan ve Alev Cazımoğlu İşçi Partisi’nden yeniden aday olurken, Nesimi Erbil, Güney Doğan, Turgut Esendağlı, Haydar Ulus, Suna Hürman ve Adeline Zeynep Kepez de aynı partinin Mayıs seçimlerinde yarışacak adayları arasına girmeyi başardılar. 2011 nüfus sayımı sonuçlarına göre Türkiye doğumluların en kalabalık olduğu bölge 13 bin 968 kişi ile Enfield olarak belirlenmişti. Bu rakamlarla Türkiyeliler toplam nüfusu 312 bin 500 olan Enfield’de beyaz İngilizlerin ardından en kalabalık etnik toplum olurken; Kıbrıslı Türkler ve İngiltere’de doğan Türk ve Kürtler dahil edildiğinde toplumlarımızın Enfield Belediyesi seçimlerinde ne denli belirleyici olacağı çarpıcı bir biçimde ortaya çıkıyor.
ENFİELD’E BAŞARILI KADIN ADAY
Enfield Belediye meclisine seçilmek için yarışacak adaylar arasında dikkat çeken isimlerden birisi Suna Hürman. Yaklaşık 16 bin 500 nüfuslu Haselbury ward bölgesinden İşçi Partisi adayı olan Hürman, 2003 yılından bu yana bankacılık yapıyor. Genç işadamı Savaş Hurman’la evli olan ve 15 yaşında Ahmet ve 6 yaşında Ela isimli bir kızı olan genç politikacı, 4 yıldır da İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi (İAKMC) yönetim kurulunda genel sekreter olarak görev yapıyor. Cemevi’nde yöneticilik yaptığı süre içerisinde toplumun sorunlarına daha yakından vakıf olduğunu ve insanlarımızın yaşadıkları sıkıntıların tahmin ettiğinden çok daha fazla olduğunu gözlemlediğini belirten Hürman, bu durumun siyasete atılmasında en önemli faktörlerden birisi olduğunu vurguluyor. Yaşadığı Enfield bölgesinde yaşayan her beş kişiden birinin Türkiyeli ve Kıbrıslı olduğuna dikkat çeken kadın politikacı, “Toplumumuzun yeterince temsil edilmediğini düşünüyorum. Özellikle İngilizce konuşamayan büyüklerimizin sıkıntılarına bir nebze olsun yardımcı olmak için, Alevi yolunun öğretisi ve değerleri doğrultusunda siyaset yapmaya karar verdim.” diyor. İşçi Partisi’ni din, dil ve ırk üzerinden siyaset yapmadığı ve sol, sosyalist politikası nedeni ile tercih ettiğini belirten Suna Hürman sözlerini şöyle sürdürüyor: “Parti tüzüğünde yer alan ve beni çok etkileyen toplumsal adalet,daha güçlü ve özgür bir toplum, eşit yurttaş söylemleri benim İşçi partisi üyesi ve adayı olmamdaki en önemli, sebeplerin başında gelmektedir. Partimin ayrıca işçi sınıfının ve ezilen halkların kendini daha özgürce ifade edebildiği bir platform olduğuna inanıyorum.”
Aday olduğu Haselbury bölgesinde Türkçe’nin en çok konuşulan ikinci dil olduğunu ve ve nüfusun yüzde 20’ye yakınının Türk, Kürt ve Kıbrıslı olduklarını aktaran Hürman, bölgenin başlıca sorunları olarak terspit ettiği sağlık hizmetleri, güvenlik ve etnik kimliklerin temsiliyeti gibi konuların çözümü için azami çaba göstereceğini taahhüt ediyor. Henüz siyasette ileriye dönük planlarını şekillendirmediğini söyleyen Hürman’ın en çok önem verdiği konuladan birisi de gençleri kendi kimlikleriyle tanıştırıp onların ingiliz sistemine entegre olmalarına yardımcı olmak.
