Belediye Başkanı ve Belediye Meclis üyelerinin katıldığı toplantı Yüksel tarafından Türkçe ve İngilizce okunan ‘Alevi Gülbangı’yla başladı.
Enfield Belediyesi’nde her ay gerçekleşen ve halka açık olarak yapılan olağan toplantılar geleneksel olarak bu güne kadar Hristiyanlık dinini temsil eden bir rahip tarafından dua okunmasıyla başlatılıyordu. İşçi Partili Belediye Meclis Üyesi Yusuf Çiçek, değişik inanç ve kültürlerin bir arada yaşadığı Enfield bölgesinde Aleviler’in de bulunduğunu ve belediyede temsil edildiklerini belirterek, bu temsiliyetin pratikte yaşama geçmesi gerektiğini ve bu nedenle belediye yetkililerine bu konuda başvuruda bulunduğunu söyledi. Çiçek’in girişimleri sonucu, belediye yetkilileri bu ayki toplantıların açılışını Alevi’leri temsil eden bir dede tarafından yapılmasına olumlu yaklaştı.
BELEDİYEDE İLK
Çiçek konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Bu hem Aleviler açısından hem de belediye açısından bir ilk oldu. Belediye toplantıları yüzyıldan fazla süren bir gelenekten dolayı her zaman bir din adamının duasıyla açılıyordu. Hoşgörü ve barışı sembolize eden Alevi inancının burada temsil edilmesi gerektiğine inandığım için bu konuda bir çalışma yaptım ve bunun sonucunu görmüş olmaktan dolayı mutluluk duyuyorum. Ayrıca duanın İngilizce dışında bir dilde, yani Türkçe okunması da belediye açısından bir ilk olarak tarihe geçti” diye konuştu. Çiçek toplantıdan sonra kendisiyle görüşen İşçi Partili ve Muhafazakar Partili belediye meclis üyelerinin Alevi gülbangından oldukça etkilendiklerini ve Alevilikle ilgili daha detaylı bilgi istediklerini vurguladı. Toplantıda ayrıca Alevilik’le ilgili İngilizce kitapçık dağıtıldı.
“Türkiye’ye Örnek Olmalı”
İAKM ve Cemevi adına İsrafil Erbil’de yaptığı açıklamada, İngiltere’de Alevilik inancının, bazı okullarda müfredata alınması, Hackney’de Pir Sultan ve Sivas Şehitleri Anıtı’nın açılmasından sonra, Enfield Belediyesi’nde de gülbankla açılış yapılmasını Aleviler’in bu ülkedeki kazanımları olarak görüyoruz. Buradan çıkaracağımız dersler olmalı. Bu kazanımlarla Türkiye’ye bir mesaj verilebilir. Kendi geldiği topraklarda yok sayılan, horlanan, dışlanan Aleviler, Avrupa’da yaşadıkları değişik ülkelerde, hem birlikte yaşadıkları farklı kültürden topluluklarla barış içinde bir arada olabiliyor, hem de kendi kültürlerini doğal bir biçimde sürdürebiliyor. Geldiğimiz topraklarda da artık bunları yaşamak istiyoruz” diye konuştu.