İngiltere’nin dünyaca ünlü eğitim merkezlerinden Cambridge Üniversitesi’nde “Avrupa’nın Türkiye Algısı ve İslamofobi Çıkmazı” konulu bir konferans gerçkelştirildi.
İngiltere’nin dünyaca ünlü eğitim merkezlerinden Cambridge Üniversitesi’nde “Avrupa’nın Türkiye Algısı ve İslamofobi Çıkmazı” konulu bir konferans gerçkeleştirildi.
Haber: Burak GÜLŞEN
Terör hiç bir dinle bağdaştırılamaz
İstanbul Aydın Üniversitesi’ne bağlı UNESCO Kültürel Diplomasi, Yönetişim ve Eğitim Kürsüsü ile Batı Araştırmaları Merkezi tarafından gerçekleştirilen konferansa konuk olarak katılan Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, Avrupa Birliği’nin siyasi nedenlerle Türkiye’nin üyelik sürecinin ilerlemesini engellediğini belirterek “AB’ye tam üyelik Türkiyen için her zaman stratejik bir hedef olmuştur. Global dünyada küresel ve bölgesel sorunlar, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki diyalog ve işbirliği sürecinin gerekliliğini, bir kez daha gözler önüne seriyor” diye konuştu.
Bilgiç, İslam’ın terörle bağdaştırılmasının yanlış olduğunu, hatta terörün herhangi bir dinle dahi bağdaştırılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’de otoriterlik, laiklikten uzaklaşma, yolsuzluk iddiaları ve insan hakları endişe verici
Bu sözler konferansa konuk olarak katılan bir diğer isim İngiliz Parlamentosu KKTC’nin Dostları Grubu Başkanı Lord John Sharkey’e ait.
Türkiye ile ilişkisinin 50 sene önce başladığını söyleyen Lord Sharkey AK Parti’nin seçimleri kazanmasıyla birlikte Atatürk’ün laiklik tanımının değiştiğini öne sürdü. Sharkey “gazetecilerin tutuklanması, laiklik ilkelerine bağlılık, yolsuzluk iddiaları, insan hakları ve Türkiyenin giderek otoriterleşmesi gibi konuların, Avrupa’daTürkiye’nin AB üyeliğine karşı kararsız ve muhalif tutum sergilemelerindeki bazı gerekçeler olduğunu” ifade etti.
Lord Sharkey “Türkiye’ye ilk ziyaretimde gözlemlediğim, tarımla uğraşan, kısmen demokratik ve laik bir ülke olmuştu. Şimdi ise kıskanılacak büyüklükte endüstriyel bir demokrasiye sahip, zengin ve daha az laik bir ülke haline geldi” diye sözlerine ekledi.
İslamofobi’nin giderek arttığını belirten Lord John Sharkey, bu algının Türkiye’nin üzerinde olumsuz bir etki yarattığını da vurguladı ve “Türkiye İngiltere’de bir tatil ülkesi olarak görünüyor. Fakat gerek başka ülkelerde gerek İngiltere’de pek çok kesim tarafından Müslüman bir ülke olarak bilinmesi farklı önyargılara sebap oluyor” diye konuştu.
Filistin’de öldürülen çocukların sorumlusu Yahudiler değildir
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın yaptığı konuşmada, İslamofobi’nin tarihsel gelişimine dikkati çekti. Aydın “İslamofobi, Endülüs’ten başlayan, Engizisyon’la devam eden ve Haçlı seferleriyle farklı bir boyut alan durumdur. Günümüzde ise özellikle Avrupa’da İslam karşıtlığı, beraberinde ırkçılığı da getirdi” dedi.
Türkiye’nin Avrupa Birliğine alınmasında önüne konulan en büyük engelin İslamiyet ve Müslümanlık faktörü olduğunu da sözlerine ekleyen Aydın “AB’ye son yıllarda üye yapılan ülkelere baktığınızda ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitim olarak Türkiye’nin 50 yıl gerisinde olan ülkeler kabul edilip Türkiye üye yapılmıyorsa, söylenecek başka bir söz yok demektir. Niyetleri gayet açıktır” diye konuştu.
Dr. Mustafa Aydın devam ettiği konuşmasında “nasıl ki Engizisyon Mahkemeleri’ndeki işkenceyi Hıristiyanlık alemine mal etmiyorsak, bugün sapıklık derecesinde yapılan olayları da İslam’la bağdaştıramayız. Aynı şekilde Filistin’de öldürülen çocukların sorumluluğunu da tüm Yahudi’lere mal edemeyiz” cümlelerini sözlerine ekledi.
İngiltere genelinde yaşayan Türkçe konuşan toplum sandığınız gibi 500 bin değil
Konferansa ana konuşmacı olarak katılan Oxford Üniversitesi Politika, Toplum ve Göçmenlik Profesörü Frank Duvell yapılan araştırmalar sonucu Türkçe konuşan toplumun zannedildiği gibi 500 bin nüfusa sahip olmadığını dile getirdi. Frank Duvell “Biz Türkçe konuşan toplum darken; Türkiye Türkleri, Türkiye Kürtleri ve Kıbrıslı Türkler olarak ele alıyoruz. Fakat sanırım siz Türkçe konuşan Azeriler, İran Azerileri, Türkmenler, Özbekler gibi diğer milletleri de hesaba katıyorsunuz. Böyle olsa bile nüfus 500 bin olmuyor. Bizim algıladığımız haliyle Türkçe konuşan toplumun İngiltere’deki nüfusu sadece 90 bin civarında” diyerek çok küçük bir azınlık olduğunun vurgusunu yaptı.
İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Dr. Selin Şenocak’ın moderatörlüğünü yaptığı konferansta Cambridge Üniversitesi İslam Çalışmaları Merkezi’nde araştırma görevlisi Julian Hargreave ve uzun zamandır İstanbul’da yaşayan Fransız Le Monde muhabiri Gazeteci-Yazar Nicole Pope da konuşmacı olarak katıldılar.