Tracey Emin: “Kanser hayatımı ve sanatımı değiştirdi”

Ünlü sanatçı Kıbrıslı Türk kökenli Tracey Emin, Buckingham Sarayı’nda düzenlenen törende Kral tarafından sanat alanındaki hizmetlerinden dolayı “Dame Commander” unvanı ile onurlandırıldıktan sonra, kanserin hayatı ve sanatı üzerindeki etkilerini anlattı.

Britanya’nın en saygın sanatçılarından biri olan Dame Tracey, 1980’lerin Genç Britanyalı Sanatçılar (Young British Artists) akımının önemli isimlerinden olup, Turner Ödülü’ne aday gösterilmiş ve Kraliyet Sanat Akademisi üyesi olarak kabul edilmiştir.

Salı günü gerçekleştirilen ödül töreninin ardından konuşan Margate merkezli sanatçı, 2020 yılında mesane kanserine yakalanmasının ardından yaşadığı sağlık sorunlarını ve bu sürecin sanatına etkisini dile getirdi. Emin, hastalığın kendisi için büyük bir değişim yarattığını belirterek, “Bir anda hayatımla ne yaptığımı sorgulamaya başladım” dedi.

Dame Tracey, sanatının her zaman derin bir anlam taşıdığını ancak artık bunu başkalarına yardım edecek bir gerçekliğe dönüştürmeye çalıştığını ifade etti. Mart 2023’te kurduğu Tracey Emin Vakfı, Margate’de eski bir halk hamamından dönüştürülen bir atölyede sanat öğrencilerine ücretsiz çalışma alanı sunuyor.

Sanat eğitimine erişimin zorluklarına dikkat çeken Emin, “Eğer yoksul bir geçmişten geliyorsanız, üniversiteye girip eğitim almanız neredeyse imkânsız hale geliyor. Ancak bir tavsiyem var: Eğitim ücretleri sizi korkutmasın. Üniversiteye gidin ve sonrasını düşünün. Çünkü eğitim almazsanız hiçbir şeyi değiştiremezsiniz” dedi.

“Bana Yapamazsın Dediler, Ama İşte Buradayım”

Kral III. Charles’ın kendisini onurlandırdığı törende konuşan Emin, sanat dünyasında geçirdiği zorlu süreci de anlattı. Emin, “Margate’de büyürken 13 yaşında okulu bıraktım. Bana sürekli bir şeyleri yapamayacağım, üniversiteye gidemeyeceğim, sanatçı olamayacağım söylendi. Ama bakın, buradayım. Evet, yapabilirim ve diğerleri de yapabilir” ifadelerini kullandı.

Sanatçının en bilinen eserleri arasında, 1963-1995 yılları arasında hayatında yer alan 102 kişinin adlarının işlendiği çadırdan oluşan Everyone I Have Ever Slept With ve kendi dağınık yatağını çevresindeki kişisel eşyalarla sergilediği My Bed adlı enstalasyon yer alıyor.

Sanat dünyasında yıllar içinde değişen algıya da değinen Emin, “Gençken insanlar benim yalnızca sızlandığımı, bağırıp çağırdığımı düşünüyordu. Ama şimdi kadın sorunları, gençlik dönemi cinselliği, tecavüz ve istismar gibi konuların ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor. Bunlar her zamankinden daha fazla gündemde ve bence benim zamanım şimdi. Bu yüzden böyle bir ödüle layık görülmek benim için son derece anlamlı ve mutluluk verici” dedi.