Londra Gazete, Britanya’daki Türkçe konuşan toplumlara büyük bir soru soruyor: bizi asıl birleştiren kültür ve miras mı, yoksa sadece dil mi?
Love’ın görevi bırakma kararı herkesi şaşırtmış, Avam Kamarasında Türkçe konuşan bir milletvekili isteyen toplum liderlerimiz arasında ciddi bir heyecan yaratmıştı.
Britanya’da Türkçe konuşan insanların en yüksek oranda yaşadıkları Edmonton, İşçi Partisi’nin kesin galip çıkacağı bir seçim bölgesi olarak toplumlarımıza şimdiye kadar göremedikleri bir fırsat sunuyordu.
Toplumuzdan da birçok aday adayı açıklandı. Aralarında İşçi Partisi’ne yüksek oranda bağış ve üye kazandıran İbrahim Doğuş ile Alevi toplumunun öne çıkan mensuplarından Savaş Hürman vardı.
Bu isimlerin yanı sıra Enfield Belediyesi’nde kabine üyeliği yapan Kıbrıslı Türk Ayfer Orhan ve Ahmet Öykener ile beraber Hackney Belediyesi kabine üyesi Feryal Demirci de başvuru yapmıştı.
İşçi Partisi, Edmonton’daki parti üyelerine sunulacak aday listesine geçtiğimiz hafta sadece etnik azınlıklara mensup bayanların kabul edileceğini ilan etti.
Bu listeye sendikacı ve parti’nin Merkez Yürütme Kurulu üyesi Kate Osamar ve Enfield eski belediye başkanı Kate Anolue konuldu. Üçüncü isim olarak ise tek Türkçe konuşan aday olan Ayfer Orhan belirlendi.
BİRÇOK KESİMDEN DESTEK İSTENDİ
Listenin kesinleştiği geçen 2 Şubat’tan bu yana Londra Gazete dâhil Türkçe yayın yapan birçok toplum gazetesi, Ayfer Orhan’ın yaptığı destek çağrılarını yayınlandı.
Gazetemize verdiği demeçte Orhan, “Tartışmayı bırakalım çünkü aslında hepimiz bir aileyiz. Hepimiz aynı kültürden geliyoruz. Hepimiz Kıbrıs ya da Türkiye’den hayatlarımızı daha iyi yaşayabilmek için aynı yolculuğu yaptık” ifadelerini kullanmıştı.
Bu görüş, aralarında Avrupalı Türk Demokratları Birliği başkanı Mutallip Ünlüer dâhil birçok Türk, Kürt ve Kıbrıslı toplum liderinden destek buldu.
Ancak Britanya Alevi Federasyonu lideri İsrafil Erbil’in bu hafta gazetemize yaptığı “adayın sadece Türk olması yeterli değil” yönündeki ifadesi de önemli.
ADAY TÜRKÇE Mİ KONUŞSUN, TOPLUMLARLA MI KUCAKLAŞSIN?
Buna benzer bir görüş, Ayfer Orhan’ın rakiplerinden Kate Osamor’u desteklediğini açıklayan Haringey Belediye meclis üyesi Peray Ahmet’ten geldi. Parlamentoda Türkçe konuşan bir milletvekiline sıcak baktığını ve hiç kimseye karşıt olmadığını söyleyen Ahmet, “siyasetçiler tek bir toplumu değil bütün toplumları temsil etmeli” dedi.
İşçi Partisi’nin Edmonton’daki aday belirleme sürecinde Londra Gazete hiçbir adaya destek vermeyecektir. Sırf Kıbrıslı olduğu için Ayfer Orhan’a destek vermemiz, ya da sırf Ayfer Orhan karşıtı olmak adına rakiplerinin arkasında durmamız söz konusu olmayacaktır.
Yine de Edmonton’daki yarışın son aşamasına Türkçe konuşan bir aday adayının kalması, toplumumuzdaki bölünmeleri de ön plana çıkardı.
İsrafil Erbil’in görüşleri, 21 Şubat’ta son kararı verecek 380 Edmonton’lı İşçi Parti üyesinin arasında birçok Alevi üyenin olması bakımından önem taşıyor. Peray Ahmet’in sözleri ise Londra’da yaşayan Türk, Kürt ve Kıbrıslı toplumların aslında Britanya toplumuyla pek de bütünleşemediğini ima ediyor sanki.
LONDRA GAZETE’NİN ÇAĞRISI
Türkçe konuşan toplumlar ve destekçileri için yayınlanan bir gazete olarak herkesi – kimliği Türk, Kürt, Kıbrıslı, Anadolulu, Alevi, Sünni, AK Partili ya da CHP’li olsun – bizleri birleştiren unsurların ne olduğunu düşünmeye çağırıyoruz.
Bizi asıl birleştiren Doğu Akdeniz’den kalan bir miras ile bu bölgelerde gelişen müzik, sanat ve mutfak gelenekleri midir? Yoksa aramızdaki tek ortak nokta, aynı dili konuşuyor olmamız mıdır?
Bu soruların cevabı Edmonton’daki İşçi Partisi adayını belirlemekle kalmayıp, Britanya’da kendimizi nasıl tanımladığımızı gösterecektir.