Sanat enstalasyonu The Doors, Kıbrıslı Türk sanatçı Tracey Emin tarafından hazırlandı ve Ulusal Portre Galerisi’nin 22 Haziran Perşembe günü yeniden açılmasıyla birlikte sergilenecek. Tracey Emin, Ulusal Portre Galerisi’nin yeni girişini oluşturan üç kapıya bronz dökülen, el çizimi 45 kadın portresi yaptı.
Prenses of Wales, üç yıl süren ve 41.3 milyon sterlinlik tadilatın ardından National Portrait Gallery’yi tekrar açarken Sir Paul McCartney ve Tracey Emin ile bir araya geldi. Galerinin himayesi altındaki Kate, Londra’da Salı günü resmi olarak yeni kapılarını açtı ve bu hafta sonunda halka yeniden açılmasından önce eski Beatle Sir Paul ve eşi Nancy Shevell ile galeri hediye dükkanında buluştu ve üçlü, kendi sanat koleksiyonları hakkında konuştu.
Daha önce, ödüllü Kıbrıslı Türk sanatçı Emin ile konuşan Kate, galerinin yeni giriş kapıları için 45 el çizimi kadın portresinin bronz olarak döküldüğü eserlerin sanatçısı olarak bilinen Emin’in gelişiyle birlikte buluştu. Emin, tekrar açılışın ardından şunları söyledi:
“Oraya vardığımda tedirgindim. Aklımda başka şeyler vardı ve kapıları tamamen unuttum! Dolayısıyla geldiğimde şaşırdım – büyük bir sürprizdi ve enerjimi yükseltti.” Prenses öncelikle Mildred ve Simon Palley Learning Centre’ı ziyaret etti, burada Soho Parish Nursery ve Westminster Family Hub’dan çocuklarla Beatrix Potter üzerine bir atölye çalışması gerçekleştirildi. Kate, çocukların hayal gücünü yakalayan yaratıcılığın önemine dikkat çekti ve üç yaşındaki Raini ile konuşarak onun eserini ve “vızıldayan arılarını” övdü.
Galeri, Eylül ayında 5 yaş altı çocuklar için bir program başlatacak ve yerel topluluktan aileleri galeriye davet ederek yaratıcı öğrenmeyi, oyunu ve keşfi teşvik edecek. Kate daha sonra Duveen Wing’in renkli odalarında gezdirildi ve galerinin yeni edinilen tablolarından biri olan Joshua Reynolds’ın Mai (Omai) Portresi’ni inceledi.
1776 yılında yapılan bu tablo, Britanya’yı ziyaret eden ilk Polinezyalı’yı tasvir ediyor ve dövmeleri içeren ilk portrelerden biri olarak kabul ediliyor. Kate, tablonun rengini ve tonunu çok sevdiğini ve birçok portreyi “tamamen saatler geçirebileceğini” belirtti. Ardından Prenses, Londra fotoğrafçının “harika” koleksiyonunda yer alan çeşitli eserler hakkında sorular sormak için Yevonde sergisini gezdi.