kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,5969
EURO
34,7289
STERLIN
40,5064
BITCOIN
$61.987
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
10°C
LONDRA
10°C
Hafif yağmur
Cumartesi Parçalı az bulutlu
11°C
Pazar Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Pazartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
8°C
Salı hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C

Adalet Divanı bizden yana

Avrupa Adalet Divanı, İngiltere’nin Ankara Anlaşması kapsamında ülkeye gelen Türk vatandaşlarının sahip olduğu sosyal yardım haklarını kısıtlanabilmesi için yaptığı başvuruyu reddetti.

Adalet Divanı bizden yana
24.12.2014
0
A+
A-

 

Avrupa Adalet Divanı, İngiltere ve İrlanda’nın Türk vatandaşlarının sosyal yardımlardan yararlanmalarına engel olunması yönündeki başvurusunu reddetti.

Avrupa Adalet Divanı, İngiltere ve İrlanda’nın Türk vatandaşlarının sosyal yardımlardan yararlanmalarına engel olunması yönündeki başvurusunu reddetti.

 

Avrupa Birliği’nin en üst yargı organı Avrupa Adalet Divanı,  İngiltere’nin Ankara Anlaşması kapsamında ülkeye gelen Türk vatandaşlarının sahip olduğu sosyal yardım haklarını kısıtlanabilmesi için yaptığı başvuruyu reddetti.

Adalet Divanı yargıçları, İrlanda’nın da desteklediği başvurun teknik açıdan sorunlu olduğunu savunarak, Türk işçilere yönelik kısıtlamalara gidilemeyeceğine hükmetti. Karar sonrası Ankara Anlaşması kapsamında İngiltere’de bulunan Türk vatandaşlarının, özellikle engelli yardımları ve doğum yardımları gibi sosyal yardımlardan yararlanmaları önündeki engeller kalktı.

Kararı değerlendiren KTS Legal firması direktörü avukat Kumar Subramani, İngiltere’nin başvurusunun, hükümetin göçmenlik karşıtı politikalarının sonucu olduğunu belirtti. Adalet Divanı kararının, Türk vatandaşlarının AB vatandaşları ile aynı haklardan yararlanmalarının engellenemeyeceğinin tescili olduğuna dikkat çeken Subramani, bu  haklara işsizlik yardımı olarak bilinen ‘Jobseeker’s Allowance’ desteğinin de dahil olduğunu savundu.

Öte yandan Londra Gazete’nin görüşlerine başvurduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (the Department for Work and Pensions) sözcüsü, kararın kendilerini haklı çıkardığını ileri sürdü. Mahkeme’nin AB tarafından yanlış uygulamalar yapıldığı yönündeki argümanlarını kabul ettiğini söyleyen Sözcü, “İngiliz halkının, bu ülkeye gelen göçmenlerin, İngiltere’ye katkıda bulunmasını beklemeye hakkı vardır” dedi.

TÜRKLERİN YÜZDE İKİSİ GELSE?

Adalet Divanı’nın kararın en sert tepkilerden birisi göçmenlik ve AB karşıtı politikaları ile öne çıkan Britanya Bağımsızlık Partisi UKIP’ten geldi. Partinin Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden Steven Woolfe, kararın göçmenler için yapılan sosyal yardım harcamalarının daha da artmasına yol açabileceğini söyledi.

“77 milyonluk Türkiye’nin sadece yüzde 2’si İngiltere’ye gelmek istese bu 1 milyon 400 bin göçmen daha anlamına gelir-ki bu da sınırlarımızın kontrolünü iyiden iyiye yitirmemize yol açar” diyen sağcı politikacı, Cameron hükümetinin, İngiliz vatandaşlarının vergilerini, İngiltere ile hiç bir ilgileri olmayan Türklere aktarmak istediğini savundu.

Woolfe öfke dolu açıklamasında İngilizce aynı zamanda hindi anlamına gelen Turkey sözcüğüne atıfta bulunarak “ Noel için daha fazla hindiye ihtiyacımız yok” ifadelerini de kullandı.

 

KTS Legal firması direktörü avukat Kumar Subramani, Adalet Divanı kararının, Türk vatandaşlarının AB vatandaşları ile aynı haklardan yararlanmalarının engellenemeyeceğinin tescili olduğunu vurguladı.

KTS Legal firması direktörü avukat Kumar Subramani, Adalet Divanı kararının, Türk vatandaşlarının AB vatandaşları ile aynı haklardan yararlanmalarının engellenemeyeceğinin tescili olduğunu vurguladı.

VİZE SÜRECİ 2000 YILINDA BAŞLAMIŞTI

İngiltere’de yaşayan Türk vatandaşları için Ankara Anlaşması olarak bilinen ‘Avrupa Toplulukları Ekonomik Sözleşmesi’ kapsamında vize başvuruları süreci ilk kez Abdulnasır Savaş isimli Türk vatandaşının, bir aylık vize ile girdiği İngiltere’de, 7 yıl sonra, oturum ve çalışma izni için başvurması ile başlamıştı. Savaş 1984 yılında eşi ile birlikte kapıda aldığı 1 aylık turist vizesi ile geldiği İngiltere’de yedi yıl yaşadıktan ve çeşitli işler yaptıktan sonra 1991 yılında yerleşim ve çalışma izni için başvurmuştu. Bütün başvuru ve itirazları, başta İngiliz İçişleri Bakanlığı ve sonrasında mahkemeler tarafından reddedilen  Savaş’ın avukatları  davayı Avrupa Adalet Divanı’na götürürken, konuya ilişkin kararını 11 Mayıs 2000’de açıklayan Adalet Divanı Türk vatandaşları lehine karar almıştı. Yargıçlar kararda, “Türk vatandaşları eğer iş kurma niyeti ile İngiltere’ye yerleşmek istiyorlarsa, İngiltere mahkemeleri hem mevcut vize kanunlarına hem de 1973 tarihli kanunları göz önüne alarak, hangisi Türklerin lehine ise ona göre karar vermelidir” İfadelerini kullanarak Savaş’a oturum verilmesinin yolunu açmıştı.

İngiltere’nin Avrupa Birliği’ne girişi ile birlikte diğer birlik üyesi ülkelerle Türkiye arasında imzalanan 1963 tarihli anlaşma ve 1973 tarihli katma protokolün taraflarından birisi haline geldiğine işaret eden Divan, protokoldeki, “Anlaşmaya taraf olanlar, birbirlerine karşı kısıtlama getiremezler. İşverenler ve serbest meslek mensupları (işçiler hariç) Avrupa’da istedikleri yere gidebilirler” maddesinin İngiltere için de bağlayıcılığı olduğuna da hükmetti. Kararla, Katma protokolü 1973’te imzalayan İngiltere, o dönemde Türk vatandaşlarına vize uygulamasında bulunmadığı için, özellikle 90’lı yıllarla birlikte değiştirmeye ve sıkılaştırmaya başladığı yasal zorunluluklardan Abdulnasır Savaş ve diğer Türk vatandaşlarını muaf tutmak zorunda kalmıştı. Bu kararla birlikte, Avrupa ülkelerine göç etmek isteyen ya da İngiltere’de yaşayan ancak oturum ve çalışma izni sıkıntısı yaşayan binlerce Türk vatandaşı ve göçmenlik avukatlarının dikkatleri  Ankara Anlaşması’na çevrildi.

2007 YILINDA KRİTİK BİR KARAR DAHA

Binlerce kişiyi yakından ilgilendiren Ankara Anlaşması kapsamındaki vize süreci 2005 yılında yeniden tıkandı. İngiltere, Savaş kararından yaklaşık dört yıl sonra, yeniden Avrupa Adalet Divanı’nın yolunu tuttu. Bu sefer gerekçe, geçerli herhangi bir vizesi olmadan ülkeye kaçak giriş yapan veya iltica başvuruları reddedildikten sonra İngiltere’de kalmanın yollarını arayan Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması kapsamındaki vize başvurularıydı. Gelen yoğun başvuruları bir anda askıya alan İngiltere İçişleri Bakanlığı Home Office Adalet Divanı’nın hakemliğine başvurma yolunu seçti.

Yaklaşık 1.5 yıl süren davada Veli Tüm ve Mehmet Darı’ nın daha önce iltica başvurunda bulunmuş veya ülkeye kaçak yollardan girmiş olduğunu vurgulayan Home Office, bu durumdaki kişilere oturum verilmemesi gerektiğini savundu. Avrupa Adalet Divanı üç yılın ardından, 20 Eylül 2007 tarihinde Tüm ve Darı davalarına ilişkin kararını açıklayarak, İngiltere’nin Türk vatandaşlarının anlaşmadan doğan haklarının kısıtlanmasına yönelik taleplerini reddettiğini açıkladı.

nı Avrupa Adalet Divanı,  İngiltere’nin Ankara Anlaşması kapsamında ülkeye gelen Türk vatandaşlarının sahip olduğu sosyal yardım haklarını kısıtlanabilmesi için yaptığı başvuruyu reddetti.

Adalet Divanı yargıçları, İrlanda’nın da desteklediği başvurun teknik açıdan sorunlu olduğunu savunarak, Türk işçilere yönelik kısıtlamalara gidilemeyeceğine hükmetti. Karar sonrası Ankara Anlaşması kapsamında İngiltere’de bulunan Türk vatandaşlarının, özellikle engelli yardımları ve doğum yardımları gibi sosyal yardımlardan yararlanmaları önündeki engeller kalktı.

Kararı değerlendiren KTS Legal firması direktörü avukat Kumar Subramani, İngiltere’nin başvurusunun, hükümetin göçmenlik karşıtı politikalarının sonucu olduğunu belirtti. Adalet Divanı kararının, Türk vatandaşlarının AB vatandaşları ile aynı haklardan yararlanmalarının engellenemeyeceğinin tescili olduğuna dikkat çeken Subramani, bu  haklara işsizlik yardımı olarak bilinen ‘Jobseeker’s Allowance’ desteğinin de dahil olduğunu savundu.

Öte yandan Londra Gazete’nin görüşlerine başvurduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (the Department for Work and Pensions) sözcüsü, kararın kendilerini haklı çıkardığını ileri sürdü. Mahkeme’nin AB tarafından yanlış uygulamalar yapıldığı yönündeki argümanlarını kabul ettiğini söyleyen Sözcü, “İngiliz halkının, bu ülkeye gelen göçmenlerin, İngiltere’ye katkıda bulunmasını beklemeye hakkı vardır” dedi.

Aşırı sağcı UKIP’in Avrupa Parlamentosu milletvekili Steven Woolfe, “Noel için daha fazla hindiye ihtiyacımız yok” sözleri ile Adalet Divanı’nın kararına öfke kustu.

Aşırı sağcı UKIP’in Avrupa Parlamentosu milletvekili Steven Woolfe, “Noel için daha fazla hindiye ihtiyacımız yok” sözleri ile Adalet Divanı’nın kararına öfke kustu.

TÜRKLERİN YÜZDE İKİSİ GELSE?

Adalet Divanı’nın kararın en sert tepkilerden birisi göçmenlik ve AB karşıtı politikaları ile öne çıkan Britanya Bağımsızlık Partisi UKIP’ten geldi. Partinin Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden Steven Woolfe, kararın göçmenler için yapılan sosyal yardım harcamalarının daha da artmasına yol açabileceğini söyledi.

“77 milyonluk Türkiye’nin sadece yüzde 2’si İngiltere’ye gelmek istese bu 1 milyon 400 bin göçmen daha anlamına gelir-ki bu da sınırlarımızın kontrolünü iyiden iyiye yitirmemize yol açar” diyen sağcı politikacı, Cameron hükümetinin, İngiliz vatandaşlarının vergilerini, İngiltere ile hiç bir ilgileri olmayan Türklere aktarmak istediğini savundu.

Woolfe öfke dolu açıklamasında İngilizce aynı zamanda hindi anlamına gelen Turkey sözcüğüne atıfta bulunarak “ Noel için daha fazla hindiye ihtiyacımız yok” ifadelerini de kullandı.

 VİZE SÜRECİ 2000 YILINDA BAŞLAMIŞTI

İngiltere’de yaşayan Türk vatandaşları için Ankara Anlaşması olarak bilinen ‘Avrupa Toplulukları Ekonomik Sözleşmesi’ kapsamında vize başvuruları süreci ilk kez Abdulnasır Savaş isimli Türk vatandaşının, bir aylık vize ile girdiği İngiltere’de, 7 yıl sonra, oturum ve çalışma izni için başvurması ile başlamıştı. Savaş 1984 yılında eşi ile birlikte kapıda aldığı 1 aylık turist vizesi ile geldiği İngiltere’de yedi yıl yaşadıktan ve çeşitli işler yaptıktan sonra 1991 yılında yerleşim ve çalışma izni için başvurmuştu. Bütün başvuru ve itirazları, başta İngiliz İçişleri Bakanlığı ve sonrasında mahkemeler tarafından reddedilen  Savaş’ın avukatları  davayı Avrupa Adalet Divanı’na götürürken, konuya ilişkin kararını 11 Mayıs 2000’de açıklayan Adalet Divanı Türk vatandaşları lehine karar almıştı. Yargıçlar kararda, “Türk vatandaşları eğer iş kurma niyeti ile İngiltere’ye yerleşmek istiyorlarsa, İngiltere mahkemeleri hem mevcut vize kanunlarına hem de 1973 tarihli kanunları göz önüne alarak, hangisi Türklerin lehine ise ona göre karar vermelidir” İfadelerini kullanarak Savaş’a oturum verilmesinin yolunu açmıştı.

İngiltere’nin Avrupa Birliği’ne girişi ile birlikte diğer birlik üyesi ülkelerle Türkiye arasında imzalanan 1963 tarihli anlaşma ve 1973 tarihli katma protokolün taraflarından birisi haline geldiğine işaret eden Divan, protokoldeki, “Anlaşmaya taraf olanlar, birbirlerine karşı kısıtlama getiremezler. İşverenler ve serbest meslek mensupları (işçiler hariç) Avrupa’da istedikleri yere gidebilirler” maddesinin İngiltere için de bağlayıcılığı olduğuna da hükmetti. Kararla, Katma protokolü 1973’te imzalayan İngiltere, o dönemde Türk vatandaşlarına vize uygulamasında bulunmadığı için, özellikle 90’lı yıllarla birlikte değiştirmeye ve sıkılaştırmaya başladığı yasal zorunluluklardan Abdulnasır Savaş ve diğer Türk vatandaşlarını muaf tutmak zorunda kalmıştı. Bu kararla birlikte, Avrupa ülkelerine göç etmek isteyen ya da İngiltere’de yaşayan ancak oturum ve çalışma izni sıkıntısı yaşayan binlerce Türk vatandaşı ve göçmenlik avukatlarının dikkatleri  Ankara Anlaşması’na çevrildi.

2007 YILINDA KRİTİK BİR KARAR DAHA

Binlerce kişiyi yakından ilgilendiren Ankara Anlaşması kapsamındaki vize süreci 2005 yılında yeniden tıkandı. İngiltere, Savaş kararından yaklaşık dört yıl sonra, yeniden Avrupa Adalet Divanı’nın yolunu tuttu. Bu sefer gerekçe, geçerli herhangi bir vizesi olmadan ülkeye kaçak giriş yapan veya iltica başvuruları reddedildikten sonra İngiltere’de kalmanın yollarını arayan Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması kapsamındaki vize başvurularıydı. Gelen yoğun başvuruları bir anda askıya alan İngiltere İçişleri Bakanlığı Home Office Adalet Divanı’nın hakemliğine başvurma yolunu seçti.

Yaklaşık 1.5 yıl süren davada Veli Tüm ve Mehmet Darı’ nın daha önce iltica başvurunda bulunmuş veya ülkeye kaçak yollardan girmiş olduğunu vurgulayan Home Office, bu durumdaki kişilere oturum verilmemesi gerektiğini savundu. Avrupa Adalet Divanı üç yılın ardından, 20 Eylül 2007 tarihinde Tüm ve Darı davalarına ilişkin kararını açıklayarak, İngiltere’nin Türk vatandaşlarının anlaşmadan doğan haklarının kısıtlanmasına yönelik taleplerini reddettiğini açıkladı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.