“KKTC’deki yeni hükümetin, yurt dışında yaşayan bizlerin memlekete dönüşlerini teşvik için çalışma başlattığı ve bir proje ile yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacağı açıklanmış. Yurtdışında yaşayan biz Kıbrıslı Türklerin bazıları için yeni hükümetin açıklamaları umut ışığı olmuş olabilir. Fakat özellikle İngiltere’de, benim de dahil olduğum bu sessiz çoğunluk için yapılan açıklamalar sadece süslü sözler olarak nitelendirildi.
Geçmişte de benzer açıklamalar olmuştu veya sonrası gelmeyen vaatler verilmişti. Bir zamanlar özellikle İngiltere’den Kıbrıs’a dönüş yapmıştı birçoğumuz ve pişman olup geri dönmek zorunda kalmıştık. Zamanında memlekete geri dönün diye çağrı yapılmıştı ve birçoğumuz kandırıldık, battık mahvolduk, kaderimizle baş başa kaldık ve bizlere destek çıkan bir devlet eli olmamıştı. Bu nedenden dolayı benim gibi yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türkler tekrar adaya dönmeyi cesaret edinmemiz biraz zor ama imkansız değil.
Yurt dışındaki vatandaşların bir kısmı bu açıklamalara sevinmiş olabilir lakin aynı zamanda temkinli yaklaşmak zorundayız hepimiz. Geçmişteki tecrübelerden ve boş vaatlerden dolayı kaynaklanıyor bu temkin tavırlarımız. Yurt dışındaki Kıbrıslı Türk kendilerini ötekileştirilmiş hissetmektedir. İngiltere’deki iş adamlarımızın kendi memleketlerine yatırım ve ülke ekonomisine katkı koyması için Kıbrıs’taki yetkililer hiç kapı açtı mı? İhalelerle ilgili buradaki iş adamlar bilgilendirmiyor, buradaki basını aracı olarak kullanıp iş adamlarını Kıbrıs’ta yatırım yapmaları için her hangi bir teşvik yok. Yurt dışında doğup büyüyen, eğitimli ve dolanlımla birçok gencimiz var ve bu gençlerin memleketlerine faydaları olabilir ama bu gençlere fırsat yaratmıyorlar.
İngiltere’deki Kıbrıs Türk gençlerin birçoğu asimile olma tehlikesi ile karşı karşıya fakat bu gençler için ne Kıbrıs’taki yetkililer nede buradaki dernekler, kuruluşlar veya partiler gençliğe yönelik bir katkı koymuyor. Gençlerimizin kötü alışkanlıklardan korunması ve sahip çıkılması yönünde eylem planları oluşturulmadı. Bu gençler Kıbrıs’taki koşullardan dolayı geri dönmeyi düşünmüyor ve askerlik sorunu da birçok gencimizin kanayan yarası olmaya devam etmekte. Bu nedenden dolayı Kıbrıs’a dönülmesi gençlerimize cazip gelmiyor, aksi takdirde Kıbrıs’taki gençlerimizin göç etmesi gün geçtikçe artıyor.
Yurt dışında ciddi bir sessiz çoğunluk var ve kimse bu sessiz çoğunluğun sessi olmuyor. Bende bu sessiz çoğunluğun bir parçasıyım ve görüyorum ki, İngiltere’de uzun yıllardır değişmeyen Türk okul başkanları var ve bu insanların gösteriş merakından dolayı okullardaki öğrenci sayısı ciddi oranda düştü. Örneğin Hornsney, Ali Riza Değermenci ve buna benzer diğer Türk okulların başkanları, bu kişiler hiç değişmiyor ve gençlerimize bir faydaları yok. Gençlerin geleceğini ve başarısını önemsemekten ziyade öğrencilere ticari gözle bakıyorlar ve sürekli gösteriş peşindeler.
İngiltere’de farklı toplum kuruluşlar, dernekler ve partiler var. Yıllarca bu kuruluşların veya partilerin başkanları ve yöneticileri değişmedi, birçoğu seçim bile yapmıyor. Örneğin İngiltere’deki UBP başkanı 20 yıldır değişmedi, CTP başkanı uzun yıllardır aynı kişi ve muhtemelen sadece bir kez seçim yapıp sonra akışına bıraktı, öte yandan TDP bir zamanlar bir başkan seçti ve sonra ortadan kayboldu. Demek istediğim şu ki, bu insanların kendilerine faydaları yokken bizlere hiç olmaz. Üzülmemek elde değil, çok yazık bu toplum için. İngiltere’deki dernek veya parti temsilcileri buradaki toplumu temsil etmesi veya sessiz çoğunluğun sesi olması beklenirken, onlar kişisel menfaat ve gösteriş peşindeler. Toplum sorunlarını gündeme getirmek ve çalışmalar oluşturmak yerine, davetlere ve kokteyllere katılıp şov yapmakla meşgul oluyorlar.
Bizim gibi sessiz çoğunluk burada temsil edilmiyor, bu nedenden dolayı buradaki Kıbrıs Türkler ve Kıbrıs’taki yetkililer arasında bir köprü kurulamadı. Kıbrıs’taki yetkililer İngiltere’ye yaptıkları ziyaretlerde sessiz çoğunluğu temsil etmeyen insanlarla sadece görüşüyor, eğer yeni hükümet böyle bir proje oluşturmakta samimi ve kararlıysa burada yaşayan ve mağdur olan geniş bir kesime ulaşması ve görüş alıverişinde bulunması lazım.
Yurt dışındaki toplum istediğinde güzel projelere imza atabileceğini de kanıtlamış oldu geçen yaz, geçen yıl iki tane festival gerçekleşmişti. Biri Mayıs’ta ciddi bir düşük katılımla, bir kişinin organizasyonu ve Turizm Bakanlığının desteğiyle yapıldı. Bu festival yaklaşık 500.000 sterlin maliyeti olmuştu ve herkes için hayal kırıklığı oldu. Buradaki toplum için hiçbir faydası olmadı. Diğer ise Haziran’da, ,İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konsey’in organizasyonu ile ve sessiz çoğunluğun katılımı ile gerçekleşti. İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin içindeki memleket hasreti ve coşkusuyla birlikte başarılı bir festival gerçekleşti ve bende buna bizzat şahit oldum. Yaklaşık 20.000 kişinin katılımı oldu ve hepimiz böylesi bir etkinlikten çok mutlu olduk.
Ayrıca bu organizasyon, İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin birlik ve dayanışması içinde güzel etkinliklere de imza atabileceğinin göstergesi oldu. Örneğin burada çok başarılı sanatçılarımız, iş insanlarımız, avukatlarımız, muhasebecilerimiz, doktorlarımız ve üst düzey yöneticilerimiz var ve hayatın her alanında kendilerini kanıtlamış insanlara sahibiz. Bu değerli insanlarımıza daha fazla önem verip, onların toplumumuza daha fazla katkı koyması için fırsat yaratmalıyız. Bizler ancak birbirimize kenetlendikçe ve birlikte adım attıkça başarılı olabiliriz.
Sayın Londra Gazete yöneticiler, bir vatandaş olarak görüşlerim sizi rahatsız etmezse ve gazetenizde yayınlarsanız sizlere çok minnettar kalırım.”
A. KEMAL – Edmonton