Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, birlikten ayrılma (Brexit) kararı alan İngiltere‘yle müzakerelerde önceliğin vatandaşlara sağlanacak güvenceler, Londra‘nın mali yükümlülükleri ve İrlanda konularında olduğunu, ancak bu hususlarda ilerleme sağlandıktan sonra iki taraf arasındaki ilişkilerin geleceğinin tartışılabileceğini belirtti.
Tusk, yarın yapılacak AB-Brexit Zirvesi için liderlere davet mektubu gönderdi. İngiltere‘nin çıkış sürecini resmen başlatmasının ardından diğer 27 ülkenin ilk kez bir araya gelerek müzakere stratejisini onaylayacaklarına dikkati çeken Tusk, Brüksel ve Londra arasındaki ilişkilerinin geleceğinin görüşülmesinin şu aşamada masada olmadığını vurguladı.
GELECEKTEN ÖNCE GEÇMİŞİ ELE ALMALIYIZ
İlişkilerin geleceğinin ancak Brexit müzakerelerinde yeterli bir ilerleme sonrası tartışılmasını isteyen Tusk, “Bu sadece bir taktik meselesi değil, müzakereleri sonuçlandırmak zorunda olduğumuz sınırlı zaman içinde mümkün olan tek yaklaşım. Başka bir deyişle, ilişkilerin geleceğini tartışmadan önce, geçmişimizi ele almalıyız.” ifadesini kullandı.
ÖNCELİKLİ ÜÇ KONU
Vatandaşlar için en iyi güvenceleri sağlamaları gerektiğini kaydeden Tusk, aynı zamanda İngiltere‘nin ayrılık kararı öncesi imza attığı finansal yükümlülükleri de yerine getirmesini istedi.
Tusk, son olarak, “Hayırlı Cuma Anlaşması ile tarif edilen barış ve uzlaşı sürecini korumak için İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda arasında yeniden sınırların oluşturulmasından kaçınılmasının amaçlanması gerektiğini de” belirtti.
Tüm bu konularda yeterli ilerleme sağlandığının belirlenmesinin ardından, İngiltere ile AB arasındaki ilişkilerin geleceği konusunda hazırlık görüşmeleri yapılabileceğini ifade eden Tusk, “vatandaşlar, para ve İrlanda” konularında ilerlemenin öncelikli olduğunu vurguladı. Tusk, liderlere, “Önümüzdeki zirvede bu temel ilke etrafında birleşmemizi istiyorum.” mesajı gönderdi.
BREXIT MÜZAKERELERİ
İngiltere, geçene sene haziran ayında yapılan referandumla AB‘den ayrılma kararı almış, 29 Mart’ta da Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.
Tarafların, 8 Haziran’da yapılacak İngiltere‘deki erken genel seçimlerin ardından müzakerelere başlaması ve sürecin iki yıl içinde tamamlanması bekleniyor. AB, müzakerelerde ilerleme kaydedilmeden herhangi bir ticaret anlaşması görüşmesine karşıyken, İngiltere ikisinin aynı anda yürütülmesini istiyor.
AB’nin, İngiltere‘nin önceki taahhütlerinden dolayı yaklaşık 60 milyar avroluk bir fatura ödemesi gerektiğini savunması, müzakerelerdeki en zorlayıcı konulardan biri olarak öne çıkıyor. Ayrıca, İngiltere‘de yaşayan ABvatandaşları ile AB ülkelerinde yaşayan İngiltere vatandaşlarının durumu da önemli bir tartışma konusu. (AA)
