Mehmet Çalışkan’ın haberine göre Murat Şeker de Fenerbahçe’nin Kurtuluş Savaşı sırasında Kuvayi Milliye’ye silah temin etmesini ve General Harrington Kupası’nda İngiltere’yi yenmesini film haline getirecek. Şeker, filmi çekmeye 3 Temmuz Süreci’nde karar verdiğini söyleyerek aynı konu üzerine çalışan Mustafa Uslu’nun projesi için “Fenerbahçe ile görüşmüş mü, Ali Koç’un haberi var mı?” dedi
Fenerbahçe Futbol Takımı ligde kötü bir dönem geçirirken Kurtuluş Savaşı’nda Kuvayi Milliye’ye silah temin etmesinin ve İstanbul’u işgal eden İngiltere’ye karşı 1923’de oynadığı maçta kazandığı General Harrington Kupası’nın filmi için sinemacılar hazırlıklarını sürdürüyor.
O sinemacılardan biri Murat Şeker. Fenerbahçe’nin Kurtuluş Savaşı’nda verdiği mücadeleyle 3 Temmuz Süreci’nde verdiği mücadalenin aynı olduğunu belirten Şeker, “Türkiye ile derdi olan karşısında Fenerbahçe’yi buluyor” dedi.
General Harrington Kupası’nı önce bir Galatasaray taraftarı olan Mustafa Altıoklar, ardında da Fenerbahçe kongre üyesi Abdullah Oğuz, beyazperdeye taşımak istedi. Ne var ki yüksek maliyeti nedeniyle hayata bir türlü geçirilemeyen proje, bugüne kadar tatlı bir hayal olarak kaldı.
Sonra Mustafa Uslu, General Harrington Kupası’nı filme çekmeye karar verdi. Uslu, projesini iki hafta önce Habertürk’e özel olarak açıklayarak filmin Fenerbahçe’nin başkanı Ali Koç’un göz yaşlarıyla başlayacağını dile getirmişti.
Fenerbahçe’nin futboldan voleybola kadar İstanbul’daki ve deplasmandaki her maçını takip edecek kadar koyu bir Fenerbahçeli ve kongre üyesi olan senarist, yapımcı ve yönetmen Murat Şeker, Kuvayi Milliye’ye silah teminini ve tarihi zaferi filme çekmeye 3 Temmuz Süreci’nde karar vermiş.
Murat Şeker, 95 yıl önce Harrington Kupası’ının oynandığı Taksim Stadyumu’nun yerine kurulan Gezi Parkı’ndaki röportajımızda çekeceği 20 milyon TL’lik film hakkında bilgi verirken Mustafa Uslu’nun projesi için “Ali Koç ile Harrington Kupası’nın ne alakası var? Fenerbahçe ile görüşmüş mü, Ali Koç’un haberi var mı?” yorumunu yaptı.
‘FENERBAHÇELİ İŞ ADAMLARI DESTEK OLACAK’
Ali Koç ile General Harrington Kupası’nın ne alakası var? Uzun zamandır üzerine çalışıyoruz. Ben doğru zamanı bekliyorum, bir de büyük bütçeli film. Bütçesi benim boyumu aşıyor. İki hafta önce Fenerbahçeli iş adamlarıyla bir araya geldik. ‘Destek olur musunuz?’ dedim, onlar da ‘Oluruz’ dedi. O günlerde de senin ‘Fenerbahçe’nin Tarihi Zaferi Film Oluyor’ başlıklı haberini okudum, ‘Neler oluyor’ dedim.
‘ÇEKİMLER 2019’DA’
Biz, bu projeye hazırız. 2019’da çekeceğiz. Mustafa Uslu, Fenerbahçe ile görüşmüş mü, Ali Koç’un haberi var mı? Beni ilgilendirmiyor ama bizim filmimizin sayın Ali Koç’un gözyaşlarıyla alakası yok.
‘GENERAL HARRİNGTON’UN OTOMOBİLİ DE KAÇIRILACAK’
General Harrington Kupası, filmimizde sembolik özellikler taşıyor. O kupanın önemi işgal kuvvetlerine karşı topluma verdiği moraldir. Ve Fenerbahçe’nin yürüttüğü Kuvayi Milliye operasyonlarıdır. Anadolu’ya silah kaçırılmasından General Harrington’un otomobilini kaçırmaya kadar. Ki otomobili kaçıranlardan biri Sakarya Muhaberesi’nde şehit düştü.
‘ALİ KOÇ İLE KONUŞACAĞIM’
Biz bu filmi önceki yönetimle de konuşmuştuk, şimdiki yönetimle de konuştuk. Yakında Ali Bey ile de konuşacağım. Kendisine de ‘Özür dilerim ama benim filmimde göz yaşlarınız olmayacak’ diyeceğim.
‘O MÜCADELEYİ 3 TEMMUZ’DA DA VERDİK’
Ben Fenerbahçe’nin kongre üyesiyim. Hedefimiz yaklaşık 20 milyon TL’lik bir bütçeyle eli yüzü düzgün bir Kurtuluş Savaşı filmi yapmak. 1918 – 1923 arasında Fenerbahçe’nin süper güçlere karşı Kuvayi Milliye’yi destekleyen mücadelesini anlatmak. Ki biz o mücadelenin benzerini 3 Temmuz Süreci’nde verdik. 3 Temmuz 2011’den 15 Temmuz 2016’ya uzanan süreçte Fenerbahçeli olarak ne yaşadığımızı ben biliyorum, içindeydim. Dolayısıyla bu film, bir ‘Olsa ne güzel olur’ projesi değil, o sürecin içinde olanların çekeceği bir filmdir. Dedelerimizin yaklaşık 100 yıl önce verdiği mücadelenin benzerini biz günümüzde verdik.
‘TÜRKİYE İLE DERDİ OLAN KARŞISINDA FENERBAHÇE’Yİ BULUYOR’
Bu kez Türkiye’yi ele geçirmek isteyen İngilizler değil, FETÖ’ydü. Biz orada da Fenerbahçe Kadıköy Grubu olarak yine öncülük ettik. Zaten General Harrington Kupası’na bir atıfta bulunulacaksa bunun 3 Temmuz Süreci ile olması gerekir. Ülkemizle derdi olan karşısında mutlaka Fenerbahçe’yi buluyor. Bunu işgal yıllarında da 3 Temmuz Süreci’nde de gördük.
‘SENARYOMUZ HAZIR’
Senaryomuz hazır, paramız yoktu. Şimdi bir kaç Fenerbahçeli iş adamlarının desteğiyle filmi çekeceğiz. Hatta Fenerbahçeli İş Adamları Derneği var. Onların da desteğiyle düğmeye bastık. Bir yıl içinde ‘Motor’ deriz.
‘ÇEKİMLER 2019’DA’
Biz, bu projeye hazırız. 2019’da çekeceğiz. Mustafa Uslu, Fenerbahçe ile görüşmüş mü, Ali Koç’un haberi var mı? Beni ilgilendirmiyor ama bizim filmimizin sayın Ali Koç’un gözyaşlarıyla alakası yok.
‘GENERAL HARRİNGTON’UN OTOMOBİLİ DE KAÇIRILACAK’
General Harrington Kupası, filmimizde sembolik özellikler taşıyor. O kupanın önemi işgal kuvvetlerine karşı topluma verdiği moraldir. Ve Fenerbahçe’nin yürüttüğü Kuvayi Milliye operasyonlarıdır. Anadolu’ya silah kaçırılmasından General Harrington’un otomobilini kaçırmaya kadar. Ki otomobili kaçıranlardan biri Sakarya Muhaberesi’nde şehit düştü.
‘ALİ KOÇ İLE KONUŞACAĞIM’
Biz bu filmi önceki yönetimle de konuşmuştuk, şimdiki yönetimle de konuştuk. Yakında Ali Bey ile de konuşacağım. Kendisine de ‘Özür dilerim ama benim filmimde göz yaşlarınız olmayacak’ diyeceğim.
‘O MÜCADELEYİ 3 TEMMUZ’DA DA VERDİK’
Ben Fenerbahçe’nin kongre üyesiyim. Hedefimiz yaklaşık 20 milyon TL’lik bir bütçeyle eli yüzü düzgün bir Kurtuluş Savaşı filmi yapmak. 1918 – 1923 arasında Fenerbahçe’nin süper güçlere karşı Kuvayi Milliye’yi destekleyen mücadelesini anlatmak. Ki biz o mücadelenin benzerini 3 Temmuz Süreci’nde verdik. 3 Temmuz 2011’den 15 Temmuz 2016’ya uzanan süreçte Fenerbahçeli olarak ne yaşadığımızı ben biliyorum, içindeydim. Dolayısıyla bu film, bir ‘Olsa ne güzel olur’ projesi değil, o sürecin içinde olanların çekeceği bir filmdir. Dedelerimizin yaklaşık 100 yıl önce verdiği mücadelenin benzerini biz günümüzde verdik.
‘TÜRKİYE İLE DERDİ OLAN KARŞISINDA FENERBAHÇE’Yİ BULUYOR’
Bu kez Türkiye’yi ele geçirmek isteyen İngilizler değil, FETÖ’ydü. Biz orada da Fenerbahçe Kadıköy Grubu olarak yine öncülük ettik. Zaten General Harrington Kupası’na bir atıfta bulunulacaksa bunun 3 Temmuz Süreci ile olması gerekir. Ülkemizle derdi olan karşısında mutlaka Fenerbahçe’yi buluyor. Bunu işgal yıllarında da 3 Temmuz Süreci’nde de gördük
‘BU FİLMİ YAPMAK ZORUNDAYIZ’
Fenerbahçe sevgisi, işgal yıllarında direnişin önemli bir parçası olmasından, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli rol oynamasından ve Mustafa Kemal’e bağlılığından kaynaklanır. Biz de bunun filmini yapacağız. Bu filmi yapmak zorundayız. Bu bilince sahip birçok kongre üyesi de var.
‘BİLDİĞİN AKSİYON – MACERA FİLMİ OLACAK’
Filmde günümüzden sahneler olmayacak ama 3 Temmuz ile ilgili planlar olabilir. Örneğin olaylardan birinin tarihi 3 Temmuz 1919 olabilir. Filmimiz, İnkilâp Tarihi derslerinin canlandırılmış hali şeklinde değil, bildiğin aksiyon – macera türünde olacak. Aksiyonun merkezinde Kuvayi Milliye mücadelesi bulunurken General Harrington Kupası işi finale götürecek olan taşıyıcı hikâye. Biz, Fenerbahçe’yi Fenerbahçe, Türkiye Cumhuriyeti’ni Türkiye Cumhuriyeti yapan isimsiz kahramanları anlatmak istiyoruz.
‘FENERBAHÇELİ OYUNCULAR DA ROL ALACAK’
Filmde birçok Fenerbahçeli oyuncu da rol alacak. Sözleşme imzalamadan adlarını deklare edemiyorum ama yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.
İstanbul işgal altındayken Fenerbahçeliler, Kurbağalıdere kenarındaki kulüp binasının önündeki iskeleye yanaşan motorlarla Anadolu’ya silah kaçırmaktaydı. Fenerbahçe kulübünün kayıkhanesi bir silah ve cephane deposu haline getirildi. Geceleri gizlice bu kayıkhanenin önündeki ahşap iskeleye yanaşan motorlar buradan yüklenip, gizlice Moda Koyu’na açılıyor, oradan İzmit’e geçerek Anadolu’ya silah ve cephane götürüyorlardı. Fenerbahçe Kulübü’nün bu faaliyeti işgal orduları başkomutanlığı tarafından haber alındı. Bunun üzerine Fenerbahçeliler, kayıkhaneyi hemen boşaltarak cephaneyi çevredeki üye ve sporcu evlerine taşıdı. Kulübü basan işgal kuvvetlerinin birlikleri ortada delil bulamadı. Ancak yine de Fenerbahçe Kulübü haftalarca süngülü bir müfreze tarafından işgal altında tutuldu.
Tüm çabalara rağmen bir şey elde edememiş olmak, işgal ordularının İngiliz Başkomutanı General Charles Harrington’u oldukça öfkelendirmekteydi. Fenerbahçe’ye hiç olmazsa futbol sahasında acı bir darbe indirebilmek için bir çare arıyordu.
Ve bir gün General Harrington, İstanbul gazetelerine şöyle bir ilan verdi: “Gardler muhteliti, Türk kulüplerine meydan okuyor. Galibine, başkumandanın adını taşıyan büyük bir kupa verilecek bu maça Türk kulüpleri diledikleri gibi takviye de alabilirler.”
Fenerbahçeliler, bu meydan okumanın direkt olarak kendilerini hedef aldığını hemen anlamışlardı. Ve yine gazeteler aracılığıyla hemen gereken cevabı vermişlerdi: “Fenerbahçe Kulübü yalnız kendi kadrosuyla bu maçı şartsız olarak kabul eder.”
Zira işgal kuvvetleriyle en çok maçı Fenerbahçe yapmıştı. Fenerbahçe, oynanan 50 maçın 41’ini kazanmış dördünde berabere kalarak büyük bir başarıya imza atmıştı.
General Harrington, Mısır’daki İngiliz askeri kuvvetlerinden, dört önemli profesyonel futbolcu getirtmiş, adeta bir İngiltere Milli Takımı oluşturmuştu. Hedef o kadar büyüktü ki, ortaya konan bir metreye yakın, gümüş işlemeli kupa Başkomutan ‘General Harrington’ adını taşıyordu. ‘Goldstream Guards’ adı altında oluşan bu takım özel şekilde kampa alınarak sıkı bir çalışmaya tabii tutulmuştu
İstanbul’da büyük bir heyecan uyandıran bu maç 29 Haziran 1923 günü Taksim Stadı’nda çok büyük bir seyirci topluluğu önünde oynandı. Maçı izlemek üzere Iron Duck zırhlısıyla İstanbul’a gelen Malta Valisi Lord Plummer, General Harrington ile birlikte şeref köşesindeki yerini almıştı. Şeref köşesinin önündeki masanın üzerinde de maçın galibine verilecek olan ‘General Harrington Kupası’ duruyordu.
Fenerbahçe bu tarihi maça, şu ünlü kadrosuyla çıktı: Şekip Kulaksızoğlu- Hasan Kamil Sporel, Cafer Çağatay- Kadri, İsmet, Fahir- Sabih, Alaeddin Baydar, Zeki Rıza Sporel, Ömer Tanyeri, Bedri Gürsoy.
Maçı 2 – 1 kazanan Fenerbahçeli futbolcular, ellerinde General Harrington Kupası olduğu halde seyircilerin omuzları üzerinde stattan çıkarıldıktan sonra Beyoğlu’nda büyük sevgi gösterileri arasında dolaştırılılıp Kadıköy’e uğurlandı.
Fenerbahçe’nin bu galibiyeti tüm ülkede milli bir zafer etkisi uyandırmıştı. Nitekim maç gecesi Lozan Konferansı’nda bulunan Türk heyetine de bu galibiyet haberi ulaştığında İsmet Paşa, Fenerbahçe Kulübü’ne “Heyetimiz namına hepinizi meserretle tebrik eder, gözlerinizden öperim” sözleriyle bezeli kutlama telgrafı göndermişti. (HABERTÜRK.COM)