BRT’de “burasıönemli” programına konuk olan Özersay, “Siyasi iradeyi görmediği sürece Genel Sekreter sürece balıklama dalacak değildir” dedi.
Garantör ülkelerin gayrı resmi görüşmesi ve oradan çıkacak sonuca göre sürecin şekilleneceği ile ilgili iddialara da katılmadığını ifade eden Özersay, görüşmenin detayları ile ilgili Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’ndan gerekli bilgileri aldığını ve Cumhurbaşkanı Akıncı’yı da bilgilendirdiğini açıkladı.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay BRT’de yayınlanan ‘#burası önemli’ programına katılarak soruları yanıtladı.
Özersay, New York temaslarını değerlendiren Özersay, BM yetkilileri yanında TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’la önemli bir görüşme yaptıklarını söyledi.
Erdoğan ile yapacağı görşümeyi önceden Başbakan Erhürman’la değerlendirdiklerini belirten Özersay, Erdoğan’la sadece Kıbrıs Konusu değil, ağırıklı olarak ekonomik konuları da ele alma fırsatı bulduklarını aktardı.
New York’taki temasları ile ilgili Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile istişare içinde olduklarını belirten Özersay, bir devletin birlikte hareket etmesinin önemine vurgu yaptı.
Özersay, Bakanlar Kurulu’na da New York temasları ile ilgili bilgi verdiğini kaydetti.
Özersay, BM yetkilileri ile yapılan görüşmelerde, müzakere süreci dışında bazı bazı konuları da görüştüklerini ifade etti.
Birleşmiş Milletler ile KKTC Dışişleri Bakanlığı olarak bir takım temasları bulunduğuna dikkati çeken Özersay ‘Bu ziyaret Kıbrıs Türk tarafının görünürlüğü açısından son derece etkili olduğu görüşündeyim’ dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile de birtakım görüşmeleri olduğuna değinen Özersay, Erdoğan ile görüşmesinde Kıbrıs sorunundan ziyade Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerde özellikle mali konularda pratik uygulamalarda yaşanan sıkıntıları aktarma imkanı bulduğunu belirtti.
Kıbrıs’ta nabız tutuma ve bir çeşit geleceğe dönük sorgulama döneminde olunduğunu da belirten Özersay özellikle süreçlerin tıkandığı dönemlerde bir sonuç alınamayan dönemlerde tarafların aynı odada bulunan BM’den puan alabilmek için adeta tribüne oynayabileceğine dikkat çekerek böyle dönemlerde gayrı resmi görüşmelerin çok daha samimi ve gerçekçi tartışmalar yapılmasına imkan verebileceğine dikkat çekti.
Özersay tarafların böyle bir dönemde gayri resmi toplantılarda fikir alışverişine girmelerinin yararlı olduğu görüşünü ifade ederek, DISI Başkanı Neofitu ve Müzakereci Mavroyiannis ile görüşmesinin bu açıdan iyi olduğunu söyledi.
Soru üzerine Kıbrıs Müzakereleri ile ilgili gereksiz ümit pompalamak istemediğine vurgu yapan Dışişleri Bakanı Özersay ‘Birşey olmayacaksa olacakmış gibi yapmak yalan söylemektir. Ben yalan söylemem kendi görüşümü ifade ettim. Çok fazla bir beklentiye girmeyin, sıradışı birden bire süpriz olacak ve bizi çözüme götürecek bir sihirli değnek varmış gibi düşünmeyelim’ dedi.
Rum tarafının “müzakereler kaldığı yerden devam etsin. Hatta varsın elli sene daha gitsin” diye bir görüşe sahip olduğunu belirten Özersay Kıbrıs Türk tarafının ise, sonuç alıcı olmayan bir sürece girmek istemediğini söyledi.
Birşey pişiriliyor ve çok ciddi bir süreç geliyor diye birşey olmadığı görüşünde olduğunu da ifade eden Özersay Genel Sekreterin kafasında ciddi soru işaretleri olduğunu gözlemlediğini belirtti.
Özersay ‘Siyasi iradeyi görmediği sürece Genel Sekreter, sürece balıklama dalacak değildir. Temkinli yaklaşıyor’ dedi.
Garantör ülkelerin gayrı resmi görüşmesi ve oradan çıkack sonuca göre sürecin şekilleneceği şeklindeki yorumların da doğru olmadığını, zaten böyle bir şeyi etik de bulmadığını vurgulayan Özersay, Garantör ülkelerin gayrı resmi görüşmeleri ile ilgili TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun kendisine bilgi verdiğini açıkladı.
Özersay, Kıbrıs Türk tarafının son pazarlık noktasına glemeden harita konusunda adım atması nedeniyle Rum tarafının garantiler ve kıbrıs Türlerinin siyasi eşitliği üzerinden yürüdüğünü belirterek Kıbrıs Türkleri’nin siyasi eşitliği, garantilerden vazgeçerek alması gereken bir hak olmadığını vurguladı.
Özersay, Kıbrıs Türk tarafının son pazarlık noktasına gelindiği düşüncesiyle harita konusunda adım atması nedeniyle Rum tarafının garantiler ve kıbrıs Türlerinin siyasi eşitliği üzerinden bir müzakere yürütmeye çalıştığını oysa Kıbrıs Müzakerelerinin geleneksel olarak toprak karşılığında anayasal hak pazarlığı şeklinde ilerleyegeldiğini anlattı.
Özersay, bugün bazı kesimlerin garantilerden vazgeçip siyasi eşitlik elde edilmeli gibi bir yaklaşım ortaya koyduklarını ancak bunun kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurguladı ve “kıbrıs türkünün siyasi eşitlii garantiler üzerinden pazarlık edilemez ve edilmemelidir” ifadelerini kullandı.
Özersay ‘Durum bu iken müzakerelerin başlamasının eşiğindeyiz diye bir resim çizmek insanları yanıltmaktır’ dedi.
Çözümün şekliyle ilgili olarak ise Özersay, çözümün adının ne olacağından çok içeriğinin önemli olduğunu belirterek, “ Federal mi konfederal mi çok önemli yok aslında. Karşılıklı kabul edilebilir, adil bir çözüm… iki halkın içine sinen ve evet diyebileceği bir çözüm” ifadelerini kullandı.
Özersay Özersay ‘Kategorize etmeyi artık bir kenara bırakalım. Dogmatik düşünmeyi de bir taraf bırakalaım önemli olan birşeyin adı değil içeriktir. Sadece belirli bir çözüm şeklini hele de kavramlara takılarak savunan ve bunun dışında hiç bir şey duymak dahi istemeyen dogmatik yaklaşımlar, bilerek veya bilmeyerek aslında sadece statükonun devamına hizmet olurlar. önemli olan federasyon, konfederasyon ya da iki devletli çözüm ya da çözümün adının ne olduğu değildir, içeriktir. bir yere takılıp kalarak düşünmeye çalışırsanız statükonun parçası haline dönüşürsünüz’ diye konuştu.
Derinya Kapısı ile ilgil olarak ise Özersay, askeri gözetleme noktası olan bir binaya ilişkin hiçbir sorun bulunmadığını belirerek Metehan Sınır kapısını örnek gösterdi.
‘Rum tarafında askeri gözetleme noktası var. Sivil geçiş noktalarından belli bir mesafe uzaklıkta olması gerektiği gibidir. Metehanda olduğu gibi. Derinyada hem Rum hem Türk tarafında aynı konumda aynı mesafede askeri tesisleri vardır. Mesele Türk Tarafı olarak onun bitişiğinde bir geçiş noktası yaratmadık, mesafeleri de koruyarark sivil alanları yarattık’ dedi.
Rum tarafında Derinyanın açılmasına karşı kişiler bulunduğuna da işaret eden Özersay bu konuda siyasi irade bulunduğunu ve açılmasını desteklediklerini söyledi. (BRT)