Marks and Spencer mağazalarında çalışan Müslüman bir kasiyerin, şampanya almak isteyen bir müşteriye satış yapmayı reddetmesi ülkede geniş tartışmalara yol açtı. Kasiyer, müşteriden özür dilese de, alkollü herhangi bir içeceğe dokunamayacağını açıkladı. Müşteri servis yapmak üzere başka bir çalışanı beklemek durumunda kalırken, yankı uyandıran olaydan sonra, Müslüman çalışanların dini gereksinimlerine ne kadar taviz verileceği konusu tekrar gündeme geldi. Sainsbury’s ve Morrisons gibi süpermarket zincirlerini de içine alan tartışma, dini yasakların iş hayatında ne kadar tolere edilebileceği konusunu tartışmaya açtı. Bini aşkın şubesi bulunan M&S’ın sözcüsü, şubelerinde çalışanların dini inançlarına uygun bir şekilde faaliyet göstermeleri için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti. Alkol veya domuz eti ile temasa geçmek istemeyen Müslüman çalışanların bu ürünleri düzenlemek veya satmak zorunda olmadığını ekleyen sözcü, M&S’in şirket politikası olarak dini tercihlere özellikle saygı duyduğunu söyledi. 130 yıllık geçmişi bulunan dev zincirin sözcüsü, Pazar günü çalışmak istemeyen Hıristiyanların veya Cumartesi günü çalışmak istemeyen Yahudilerin taleplerini de göz önünde bulundurduklarını da vurguladı.
‘ALKOL SATMAK DİNDEN ÇIKARMAZ’
Öte yandan yaygın zincir işletmeler ise bu konuda farklı görüşler sergiliyor. Asda’nın genel direktörü Andy Clarke, şirketin bu konuda özel bir politikası olmadığını, ancak eğer bir çalışanlarından böyle bir talep gelirse, o duruma göre karar vereceklerini iletirken, John Lewis’in işletme direktörü Andy Street, bu tür taleplerin mantıklı olmadığını, onlarla çalışmak isteyen insanların zaten iş tanımında ne tür görevler bulunduğunu bildiğini belirtti. Street’e göre çalışanların müşterilere hizmet etmeyi reddedebilmesi kavramının sorgulanması gerekiyor. Sainsbury’s ise bir “İnançlar Kitapçığı” yayınlayarak, şirketin bu konudaki bakış açısını netleştirdi. Dini ne olursa olsun çalışanlara her türlü ürünü düzenlemelerini ve satmalarını tavsiye eden kitapçık, gerekirse özel durumları o durumun gereksinimlerine göre değerlendirileceğini de ifade ediyor. Sainsbury’s sözcüsü ise herkese eşit ve adil davranacaklarını söylerken, çalışanların her türlü ürünle ilgilenmesini beklediklerini de vurguladı. Morrisons’ zinciri ise Müslüman çalışanların alkol veya domuz eti içeren ürünlerle ilgilenmemesi, yazılı olmasa da şirketlerini de kabul edilmiş bir kaide olduğunu kaydediyor.
Tartışmaları değerlendiren İslami hukuk danışmanı Khola Hasan M&S çalışanlarının müşterilere servis yapmayı reddetmesinin mantıklı olmadığını belirtirken, teoride Müslümanların domuz ve alkol satmayı reddedebileceklerini fakat İslam’ın Müslümanları toplumlarında marjinalleştirmeyi gerektirmediğini de savundu. Hasan, alkol ve domuz eti satmayı reddetmenin Müslüman olmak için gerekli olmadığını söyledi. Hristiyan din adamı Dr. Michael Nazir- Ali süpermarketlerin bu tutumlarının ülkenin Hıristiyan kimliğinin kaybolmasına neden olunacağını ileri sürerek karşı çıkıyor. Alkol almak isteyen müşterilerin kasada bekletilmelerinin onları rahatsız hissettireceğini söyleyen Rochester’ın eski piskoposu, eğer gerekiyorsa bazı kasaları alkol satılmayan olarak ayırmalarının daha iyi olacağını önerdi.