İngiltere’nin kuzeybatısındaki Southport kasabasında geçen Pazartesi günü üç kız çocuğunun bıçaklı bir saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından, aşırı sağcı grupların polisle çatıştıkları gösteriler ülke çapına yayıldı.
Sosyal medyada yayılan ve saldırganın “İslamcı bir göçmen olduğu” söylentisi ile harekete geçen aşırı sağcı grupların gösterileri hafta sonu devam ederken, ırkçılık karşıtı gruplar da sokağa döküldü.
Gösterilerde en az 250 kişi gözaltına alındı, onlarca polis yaralandı.
Başbakan Keir Starmer, şiddet içeren gösterileri “aşırı sağın haydutluğu” olarak niteledi ve kınadı.
Pazar günü Başbakanlık binasında gazetecilere açıklama yapan Starmer, olaylara karışanların yasaları karşısında bulacaklarını belirterek “Bunlara katıldığınız için pişman olacaksınız” dedi.
“Bu eylemleri gerçekleştirmeniz için hiçbir gerekçe yok” diyen Starmer, ülkedeki herkesin “güvende olmaya hakları olduğunu” söyledi.
Starmer, “Müslümanlara saldırı, azınlıkların hedef alınması, sokaklarda Nazi selamları, ırkçı söylemler, polise saldırılar” şeklinde sıraladığı olayları “aşırı sağın haydutluğu” olarak niteledi.
“Bu şiddet yanlısı güruh ülkemizi temsil etmiyor” diyen Starmer, “bu haydutları adalete teslim etmek için ne gerekiyorsa yapılacağını” söyledi. Bu arada durumun, bugün yapılacak acil durum toplantısında ele alınacağı kaydedildi.
İçişleri Bakanlığı, aşırı sağcıların bazı gösterilerde camileri hedef alması üzerine camilere yeni “hızlı müdahale” güvenliği sağlanacağını açıkladı.
Buna göre “şiddet içeren olay riski altındaki” camiler artık “hızlı müdahale” personeli talep edebilecek.
Cumartesi günü Hull, Liverpool, Bristol, Manchester, Stoke-on-Trent, Blackpool ve Belfast’taki gösterilerde polise saldırı, dükkanların yağmalanması, tuğla fırlatılması gibi olaylara tanık olundu.
Pazar günü de Bolton, Southport, Middlesbrough ve Rotherham’da göstericiler polis barikatlarını aştı.
Starmer, toplumu korkutarak “nefret tohumları ekmeye” çalışan “aşırılık yanlılarına” karşı polisin harekete geçmesi için “tam desteğe” sahip olduğunu söyledi.
Rotherham’da bir otelin önünde toplanan maskeli göstericiler pencereleri kırarak içeri girdi. Bölgede ırkçılık karşıtları da karşı gösteri yaptı.
Rotherham bölgesinin dahil olduğu South Yorkshire Belediye Başkanı Oliver Coppard bugün yaşanan “şiddet olayları karşısında dehşete düştüğünü” söyledi.
Coppard “Gördüğümüz şey protesto değil, toplumumuzdaki en savunmasız insanlardan bazılarına yönelik acımasız bir haydutluktur” dedi.
Bıçaklı saldırı, yaz tatilindeki çocukların sosyalleşmesi için hizmet veren bir merkezde düzenlendi.
Southport’daki saldırıda hayatını kaybeden çocuklardan Alice Dasilva Aguiar’ın 9, Bebe King’in 6, Elsie Dot Stancombe’nin 7 yaşında olduğu açıklandı.
Saldırı sırasında çocuklar Taylor Swift temalı bir dans etkinliğindeydi.
Saldırıda 8 çocuk ve 2 yetişkin de yaralandı.
Polis saldırının “terör vakası olarak ele alınmadığını” duyurdu.
Saldırıyla bağlantılı olduğu şüphesiyle 17 yaşındaki bir erkek gözaltına alındı. Yaşı nedeniyle ilk olarak ismi açıklanmadı.
Bu, sosyal medyada spekülasyonlara neden oldu.
İngiltere’de son seçimde 4 milyona yakın oy alan aşırı sağcı Reform UK partisinin lideri Nigel Farage, sosyal medyadan Southport’taki saldırı sonrası “Gerçek bizden saklanıyor” mesajını paylaştı.
Karşıtları Farage’ı olayları kışkırtmakla suçluyor.
Polis aşırı sağcıların, çocukları bıçaklayan saldırganın “İslamcı” olduğu söylentisi ile harekete geçtiğini belirtiyor.
Polis yetkilileri, İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) protestolarda kilit bir rol oynadığını söylüyor.
Salı günü çıkan ilk olaylarda bir cami de hedef alındı.
İlk gösterilerde 100’den fazla polis yaralandı.
Saldırganın ismi mahkemeye çıkarıldıktan sonra açıklandı. Axel Muganwa Rudakubana’nın İngiltere’de doğduğu ve büyüdüğü, ailesinin Ruanda’dan göç ettiği öğrenildi.
İngiltere basınında yer alan haberlere göre komşuları “sessiz bir çocuk” olarak tanımladı ve ailesinin Hristiyan olduğunu söyledi.
Saldırının ertesi günü düzenlenen Southport’taki protesto gösterisi, ülkenin başka şehirlerine de yayıldı.
Londra, Liverpool, Leeds ve Manchester’ın da aralarında olduğu çeşitli kentlerde aşırı-sağcılar gösteriler düzenlendi. Kimi kentlerde bu gösterilere ırkçılık karşıtı protestolarla yanıt verildi.
Çarşamba günü Başbakanlık konutunun bulunduğu Downing Street yakınlarında aşırı-sağcılarla polis çatıştı, 100’den fazla kişi gözaltına alındı.
Cuma akşamı ülkenin kuzeydoğusundaki Sunderland’de yüzlerce gösterici sokaklara indi; şehrin “ciddi düzeyde şiddet eylemlerine” sahne olduğu açıklandı; bir caminin dışında çevik kuvvet polisine tuğlalar atıldı, araçlar ateşe verildi.
En az 4 polisin yaralandığı ve hastanede tedavi altına alındığı bildirildi. Olaylarda 10 kişi gözaltına alındı.
Göstericilerden bazılarının İslamofobik söylemlerde bulunduğu ve İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) kurucusu aşırı sağcı aktivist Tommy Robinson’a destek sloganları attığı duyuldu.
İngiliz Savunma Birliği resmi olarak dağılmış olsa da, destekçilerinin halen bulunduğu belirtiliyor.
Tommy Robinson takma ismini kullanan kurucusu Stephen Yaxley-Lennon, EDL liderliğini bırakmış olsa da İslam ve göçmen karşıtı mesajlarını sosyal medyadan yayıyor.
Sunderland Belediye Meclisi’nin başkan yardımcısı Kelly Chequer, göstericilerin büyük kısmının şehir dışından “kaos yaratmak için geldiğini” söyledi.
Aralarında Leeds’in de olduğu kimi şehirlerde hem aşırı-sağcılar hem de ırkçılık karşıtı göstericiler sokağa çıktı.
Bazı kentlerde polise gösterileri dağıtma yetkisi verildi.
Liverpool’un merkezinde ise polise gerekçe göstermeden vatandaşları durdurup arama yetkisi verildi. Kentteki gösterilerde polisin karşıt görüşlüleri ayırmakta zorlandığı bildirildi. Patlak veren şiddet olaylarında yaralanan polisler de oldu.
Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta Cumartesi günü ciddi bir polis varlığı hissediliyordu. Belediye binasının önünde aşırı-sağcı ufak bir grup toplanıp “İslam dışarı” sloganları atarken, daha büyük bir ırkçılık karşıtı grup yolun karşısında bekledi.
Kaynak: BBC