Ülkeye sığınmış birçok göçmenin halen statüsünün netleşmediği, ailelerinden ve sosyal hayattan uzakta kaldıkları belirtilen mektupta, “Bu yasalar ne göçmenlere ne de yerlilere hizmet ediyor. Bu yüzden ‘yeter’ demek için bir araya geldik. Ayrışmaya, kısa vadeli çözümlere, insan potansiyelinin heba edilmesine yeter diyoruz. Bu nedenle daha iyisinin yapılması çağrısında bulunuyoruz.” ifadeleri yer aldı.
İngiltere’de birçok kişinin kapılarını göçmenlere açtığı, onlar için çalıştığı ve yardımlar topladığına işaret edilen mektupta, göçmenlerin yeni bir hayat inşa ederken toplumu daha da zenginleştireceği kaydedildi.
Daha iyi bir göç sistemi kurulmasının gerekliliğine vurgu yapılan mektupta, Ruanda planının iptal edilerek göçmenlere güvence sunulması, göçmenlerin entegrasyonu ve kabul edilmesi için doğru bir strateji geliştirilmesi, göçün temel sebepleriyle mücadele için küresel işbirliğinin önemine dikkat çekildi. İmzacı 35 isim arasında Lineker, Dannatt, Okonedo ve Zuu’nun yanı sıra Yahudi din adamları Robyn Ashworth-Steen, Herschel Gluck, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Kiliseler Birliği Genel Sekreteri Nicola Brady, Liverpool Piskoposu John Perumbalath, oyuncu Brian Cox, Martins Imhangbe, David Morrissey, Kaiser Chiefs grubu üyesi Simon Rix ile göçmen kökenli sanatçılar, sendika temsilcileri ve aktivistler yer aldı.
Hükümetin kendi ülkesine geri dönemeyecek düzensiz göçmenleri Ruanda’ya sınır dışı etmesine yönelik yeni yasa tasarısı yarın parlamentoda görüşülmeye başlanacak.
Aıhm, ilk Ruanda uçağını durdurmuştu İngiliz hükümeti, Nisan 2022’de hazırlanan “Ruanda Planı” kapsamında, düzensiz göçmenleri ve ülkeye yasa dışı yollarla girip sığınma talebinde bulunanları, Ruanda’ya gönderme hedefini açıklamıştı.
Ülkede muhalefet, insan hakları örgütleri ile Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun tepki gösterdiği karar, Yargıtay ve Yüksek Mahkemece yasaya uygun bulunmuştu.
Söz konusu kararın ardından Haziran 2022’de Ruanda’ya 7 kişiyi taşıyan ilk uçuş ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla durdurulmuştu. Bunun üzerine, İçişleri Bakanlığı, Yüksek Mahkeme’de yeni bir dava açmış, mahkeme de 19 Aralık 2022’de Ruanda uçuşunun yasal olduğuna karar vermişti.
Mahkeme, temyiz yolunu da açık tutmuş, insan hakları savunucularının bu mahkemede açtığı dava sonucu 29 Haziran’da Ruanda planının yasalara uygun olmadığına karar verilmişti.
Hükümet ise Temyiz Mahkemesinin kararını Yüksek Mahkeme’ye taşımış, Yüksek Mahkeme de 15 Kasım’daki kararında Ruanda’ya gönderilecek kişileri bu ülkede kötü muameleye maruz kalma ve kendi ülkelerine gönderilme gibi riskler bulunduğunu belirterek planın yasaya uygun olmadığını açıklamıştı.
Bunun üzerine Ruanda’yla 5 Aralık’ta yeni bir anlaşma imzalanmıştı. Bu anlaşmaya göre İngiltere’nin Ruanda’ya gönderdiği düzensiz göçmenler, İngiltere dışında başka bir üçüncü ülkeye sınır dışı edilemeyecek.
Ruanda’daki diğer sığınmacılarla aynı haklara sahip olacak söz konusu kişilerin yasal talepleri için destek verilecek. Ruanda’nın sorumlulukları bağımsız gözlemciler tarafından kontrol edilecek.
Yasa tasarısıyla Ruanda, düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilebileceği güvenli ülke kabul edilecek. Ruanda’nın güvenli olduğunu gösterir yasal adımlar ve uygulamalar da hayata geçirilecek.