Birleşik Krallık’ta iklim değişikliğinin etkisiyle “1884’ten bu yana en sıcak eylül ayı”nın yaşandığı bildirildi.İngiliz Meteoroloji Kurumunun (Met Office) istatistiklerine göre, ülke genelinde ortalama 15,2 derece sıcaklıkla, kayıtların başladığı 1884’ten bu yana en sıcak eylül ayı kayıtlara geçti.İngiltere’de bu eylülde kaydedilen 16,7 derece, Eylül 2006’da 16,5 derece olarak kaydedilen bir önceki rekoru geride bıraktı.
Galler’de eylülde kaydedilen 15,6 derece ise Eylül 2006’daki 15,2 dereceyi geride bıraktı.Kuzey İrlanda’da kaydedilen 14,2 derece ortalama sıcaklık da bölgede bu zamana kadar kayıtlara geçen en yüksek değer oldu.İskoçya’da 12,8 derece olan ortalama sıcaklıkla, kayıtlara geçen en sıcak üçüncü eylül ayını yaşandı. Eylül ayı ortalama sıcaklık dikkate alındığında, bölgede 2021 ve 2006 yılları daha sıcak geçmişti.
Ülke genelinde sıcaklıklardaki artışın yanı sıra ortalamadan daha yağışlı bir ay olduğu da kayıtlara geçti. İngiltere’de eylül boyunca ortalamanın yaklaşık üçte bir oranında daha fazla yağış görüldü.”Eylülde yılın en sıcak günü kaydedildi”Met Office yetkililerinden Mark McCarthy, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, bu eylülün sıcaklık rekorlarının, büyük ölçüde ayın ilk yarısının sıcak geçmesinden kaynaklandığını dile getirdi.McCarthy, şu değerlendirmelerde bulundu:”Eylül, sadece yılın en sıcak gününe sahip olmakla kalmadı ki bu gözlemlerimizde daha önce sadece dört kez gerçekleşmişti, aynı zamanda İngiltere’nin herhangi bir yerinde sıcaklıkların 30 derecenin üzerinde olduğu yedi ardışık güne sahipti.
Bu da Met Office gözlemlerinde bu ayda daha önce hiç gerçekleşmemişti.””İnsan kaynaklı iklim değişikliği olmadan bu sıcaklıklar neredeyse imkansız”Met Office’ten yapılan açıklamada, İngiltere’de eylül ayı ortalama sıcaklığının bu yıl görüldüğü gibi 15,2 derece olmasının, “insan kaynaklı iklim değişikliği olmadan neredeyse imkansız” olduğu vurgulandı.Met Office’ten kıdemli bilim insanı Jennifer Pirret, yaptığı değerlendirmede, Eylül 2023’te kaydedilen sıcaklık, büyük ölçüde iklim değişikliğinden etkilendi ve çalışmalarımız, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının olmadığı bir iklimde bu rakamın pratikte nasıl imkansız olacağını gösteriyor.” ifadesini kullandı.