Avrupa Birliği karşıtlığının giderek yükseldiği İngiltere ile birlik arasında şimdi de bütçe krizi yaşanıyor. Kriz Avrupa Birliği’nin, ekonomisi diğer üye ülkelere göre daha iyi performans gösterdiği gerekçesi ile İngiltere’nin birlik bütçesine £1.7 milyar (2.1 milyar euro) katkı yapması çağrısında bulunması ile başladı.
Başbakan David Cameron, öfke tonu yüksek bir açıkalama ile ülkesinin bu parayı ödemeyeceğini duyururken, “Eğer benim bu faturayı ödeyeceğimi düşünenler varsa yanılıyolar. Bu olmayacak. Bu kabul edilemez rakamı nerden buldukları konusunda birlikten açıklama istedim” dedi. Cameron, birlik bütçesine en çok katkıda bulunan ülkelerden birisi olan İngiltere’ye, böyle bir faturanın çıkarılarak, kısa sürede ödenmesini istemenin haksızlık olduğunu ifade etti.
Tepki çeken hesaplamayla ekonomileri öngörülenden daha çok büyüyen İngiltere’nin yanısıra Hollanda, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerin katkıları arttırılıyor; Almanya, Fransa Danimarka gibi ülkelerin ise katkıları azaltılıyor. AB üyesi ülkelerine ekonomi bakanları İngiltere’nin çağrısı üzerine acil toplantı kararı alırken, iktidar partisine mensup bazı milletvekilleri, hükümetin söz konusu ödemeyi yapmayı reddetmesini istiyor.
Bazı Muhafazakar politikacılar, krizin İngiltere’deki AB karşıtlığını arttırmasını ve 20 Kasım’da yapılacak Rochester’daki ara seçimlerde birlik karşıtı UKIP’e yönelik desteği güçlendireceğini tahmin ediyor. Başbakanı Cameron, önümüzdeki yıl Mayıs ayında yapılacak genel seçimi kazanmaları halinde AB üyeliğini 2017 yılına kadar referanduma götüreceğini duyurmuştu.