Yeni bir araştırma, petrol ürünleriyle çalışan arabalardan, elektrikli araçlara geçişin çevrenin korunması bakımından büyük faydalar sağlayacağı tezini daha da güçlendiren yeni bulgular ortaya koydu.
Elektrikli otomobillere yöneltilen en yaygın eleştirilerden biri, kullandıkları gelişkin akülerin doğaya atık olarak kalacağı ve bunun çevre maliyetinin yüksek olacağı yönünde.
Oysa Ulaştırma ve Çevre adlı doğayı koruma kampanyası tarafından hazırlanan çalışmaya göre, elektrikli otomobillerde kullanılan bir lityum-iyon akü, geri dönüşümü de hesaba katıldığında, kullanım ömrü boyunca yalnızca 30 kilogram ham madde harcıyor. Buna karşılık fosil yakıtlı bir araç aynı sürede 17 bin litre benzin ya da mazot tüketiyor.
Guardian gazetesinin haberine göre, otomobilin yapımında kullanılan ham madde miktarı araç ağırlığına oranlandığında da fosil yakıtla çalışan araçlarda elektrikli araçlardan 300 kat fazla ham madde kullanıldığı da hesaplandı.
Ulaştırma ve Çevre grubu, elektrikli aküyle çalışan araçların, fosil yakıtlı araçlardan, ihtiyaç duyulan ham madde, enerji etkinliği ya da maliyet bakımından olduğu kadar çevreye saldığı karbondioksit ve diğer zararlı gazların çok daha az olması açısından da üstün olduğunu söylüyor.
Elektrikli araçların çevre maliyeti
Elektrikli araçlara doğru giderek hızlanan yönelimin çevreye bir maliyeti olması kaçınılmaz.
Özellikle elektrikle şarj edilen aküler için lityum, kobalt ve nikel gibi madenlerin daha fazla çıkarılması gerekecek.
Ancak Ulaştırma ve Çevre grubu, petrol çıkarmanın çevreye maliyetinin çok daha yüksek olduğunu savunuyor ve elektrikli ve fosil yakıtlı araçlar kıyaslanırken fosil yakıtın maliyeti yokmuş gibi davranıldığından şikayet ediyor.
Grubun hazırladığı raporun yazarlarından Lucien Mathieu “Tüketilen ham madde bakımından ikisi arasında kıyas kabul edilemez. Bir fosil yakıtlı aracın, kullanım ömrü boyunca tükettiği benzini varille üstüste dizseniz 25 katlı bir bina eder. Eğer elektrikli akünün geri dönüşümünü hesaba katarsanız, tükettiği bütün hammadde 30 kilogram, yani bir futbol topu büyüklüğünde metaldir” diye açıklıyor.
Akü üretiminde kullanılan teknoloji geliştikçe kullanılan lityum, nikel ve kobalt miktarının da giderek azalması, araç fiyatlarının da düşmesi umuluyor.
Ulaştırma ve Çevre grubunun hesaplamalarına göre elektrikli araçlar kullanım ömürleri içerisinde fosil yakıtlı araçlardan yüzde 58 daha az enerji kullanıyor ve yüzde 64 daha az karbondioksit salımına yol açıyor.
Elektrikli araçların yol açtığı zararlı gaz salımlarının büyük bir kısmı akünün üretimi sırasında meydana geliyor, oysa fosil yakıtlı araçların karbondioksit salımlarının çok büyük kısmı kullanılmaları esnasında çevreye yayılıyor.
Elektrikli araçların çevre maliyetinin çok daha düşük olduğuna ilişkin kanıtlar giderek artarken birçok ülke önümüzdeki on yıl içerisinde, fosil yakıtlı araç satışlarına tamamen son verilmesini hedefliyor, bunu mümkün kılacak yasal düzenlemeleri hazırlıyor.
Geçtiğimiz aylarda Norveç, bir yıl içinde benzin ve mazotla çalışan araçlardan daha çok elekrikli otomobil satılan ilk ülke oldu.
Resmi verilere göre ülkede geçen yıl 141 bin otomobil satıldı ve bunların yüzde 54,3’ü elekrikli araçlardı.