İngiltere ve Galler’deki Katolik Kilisesi’nin, kendileriyle bağlantılı 900’den fazla kişi hakkında, 3 binden fazla çocuğa cinsel istismarda bulunduklarına ilişkin şikayet aldığı ancak mağdurları değil, kilisenin itibarını önemsediği için harekete geçmediği ortaya çıktı.
İngiltere Çocuklara Yönelik Cinsel İstismara İlişkin Bağımsız Soruşturma Komisyonu, Katolik Kilisesi hakkındaki raporunu yayımladı.
Raporda, 1970-2015 yılları arasında Katolik Kilisesi’nin, kendileriyle bağlantılı 900’den fazla kişi hakkında, 3 binden fazla çocuğa cinsel istismarda bulunduklarına yönelik şikayet aldığı ancak gerçek sayının çok daha yüksek olduğu ve muhtemelen asla bilinemeyeceği belirtildi.
Bunun “tamamen tarihsel bir mesele olmaktan uzak” olduğu ve 2016’dan bu yana her yıl 100’den fazla istismar iddiasının bildirildiği vurgulanan raporda, Katolik Kilisesi’nin manevi amacına; çocuklara karşı cinsel istismarda bulunanlar, bunu görmezden gelenler ve faillere karşı harekete geçmeyenler tarafından ihanet edildiği kaydedildi.
Kilise’nin yaptıkları için özür dileyen Kardinal Vincent Nichols’un da kıdemli bir üyeden beklenen liderliği yerine getirmediği, bazen de İngiltere ve Galler’deki Katolik Kilisesi’nin itibarını korumayı tercih ettiği belirtilen raporda, Kardinal Nichols’un değişime öncülük etmek için herhangi bir kişisel sorumluluk üstlenmediği ve mağdurlara merhamet göstermediği de ifade edildi.
2001 ve 2007’de 2 ayrı soruşturmada dile getirilen tavsiyelerin çok yavaş uygulandığına veya tam olarak işleme konulmadığına işaret edilen raporda, 2016 yılındaki bir olaya ilişkin iç yazışmada cinsel istismar mağdurunun “manipülatif” ve “yoksul” olarak nitelendirildiğinin altı çizildi.
Raporda, tekrar eden başarısızlıklardan biri olarak “seri tacizci Papaz James Robinson”un durumu gösterildi.
1980’lerde hakkında ilk kez şikayette bulunulan papazın ülke içinde başka bir bölgeye gönderildiği ardından da ABD’ye kaçtığı kaydedildi.
Ancak ABD’nin papazı, 2010 yılında 4 çocuğa karşı 21 cinsel suçtan hüküm giydiği ve 21 yıl hapis cezasına çarptırıldığı için İngiltere’ye iade ettiği hatırlatıldı.
Kuzey Yorkshire’daki bir dini kolej ve bitişiğindeki ortaokulda öğrencilere “korkunç cinsel tacizde” bulunulduğu bilgisinin yer aldığı raporda, çocukları istismar ettiği ortaya çıkan din görevlilerinin cezalandırılmak yerine başka yerlere gönderildiği vurgulandı.
Soruşturmada, Vatikan’ın eylemlerinin “Papa Francis’in çocuklara cinsel istismarla ilgili kamuoyuna yaptığı açıklamayla doğrudan zıtlık içinde” olduğu da kaydedildi.
Raporda, Vatikan’ın çocuklara yönelik cinsel istismar konusunda sorumluluklarını yerine getirme ve gerekli liderliği gösterme fırsatını kaçırdığı belirtildi.