İngiltere, Çin’in endişelere neden olan Uygur Türklerine yönelik tutumu nedeniyle Birleşmiş Milletlere (BM) Sincan Uygur Özerk Bölgesine sınırsız erişim izni verilmesini istedi.
İngiltere’nin Güney Asya ve İngiliz Milletler Topluluğundan Sorumlu Devlet Bakanı Lord Tarık Ahmed, BM İnsan Hakları Konseyinde Çin hakkında konuştu.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki insan hakları ihlallerine ilişkin ikna edici delillere dikkati çeken Ahmed, “Kültür ve din ciddi şekilde kısıtlanmış durumda. Zorla çalıştırma ve zorunlu doğum kontrolüne ilişkin güvenilir raporlar gördük. İnanılmayacak şekilde 1,8 milyon kişi yargılanmadan gözaltına tutuluyor.” dedi.
Hong Kong’da ise Pekin’in Ulusal Güvenlik Yasasını dayatmasının, yasal olarak bağlayıcılığı bulunan Çin-İngiliz Ortak Bildirgesini ihlal ettiğini belirten Ahmed, “Çin’i Ortak Bildirgedeki hak ve özgürlükleri korumaya, Hong Kong yargısının bağımsızlığına saygı göstermeye, Sincan’a sınırsız erişime izin vermeye ve keyfi olarak gözaltına alınan herkesi serbest bırakmaya çağırıyoruz.” ifadesini kullandı.
Çin’de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor. Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun “yeniden eğitim kampları” şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon kişinin tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor. Çin’in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019’da, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma taleplerini ise geri çevirdi.