İngiltere Hükümeti ülkenin son 300 yıldır en büyük ekonomik çöküşüne yol açan korona virüs önlemlerini hafifletmeye çalışıyor. Ancak İngiltere ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan Londra’nın finans bölgesi, ölümcül hastalığın ikinci dalgasının şehri ele geçirmesi korkusuyla önlemleri aylarca devam ettirebilir.
Dünyanın en büyük yatırım bankalarından bazılarının üst düzey yöneticileri Financial News’e yaptığı açıklamalarda, Londra’daki ofislerine personel getirmenin on binlerce çalışanı yeni bir Kovid-19 dalgasına maruz bırakmak anlamına gelebileceğini söylediler.
Aceledi davranmanın anlamı yok
ABD yatırım bankalarından birinde baş yönetici olan ve ismini vermek istemeyen bir bankacı konuya ilişkin “Herkesi geri almamız durumunda vaka sayısında hızlanma tehlikesi söz konusu solabilir” ifadelerini kullandı. Bankacı, “İnsanların müşterileri görmesini ve çalışanların ofise geri gelmesini ve takım halinde çalışmasını arzuluyoruz. Ama bu kolay bir karar değil ve güvenli hale gelmeden insanları geri çağırmada aceleci davranmanın bir anlamı yok” dedi.
Yatırımcılar da virüs vakalarında yeni bir artış konusunda endişe duyuyor. Küresel yatırımların %70’ini kapsayan ve 17 trilyon dolarlık varlığı yöneten küresel yatırımcılar çevirim içi görüş paylaşımı platformu Procensus üzerinden salgının yeniden yayılmasından edişe ettiklerini belirttiler. Yapılan ankette yatırımcıların yaklaşık üçte biri yeniden karantina şartlarına geri dönmenin mümkün olduğunu belirtti.
Londra merkezli finans firması The City UK’e göre Londra’da ve şehrin doğusundaki Kanarya Limanı’nda yarım milyondan fazla çalışan Finans sektöründe ve buna bağlı profesyonel hizmetlerde çalışıyor ve sektör ülkenin gelir vergilerine geçtiğimizi yıl 75,5 milyar sterlin katkı sağladı. Çalışanların %10’u ile %20’si arasındaki kısmı Kanarya Limanı’ndaki işlerine geri dönmeyi beklerken bankalar çalışanları yeniden ofislere alma konusunda çekinceli davranıyor.
Geri çağırmak liyakatsizlik olur
Bir Avrupa bankasında çalışan tecrübeli bir bankacı konuya ilişkin, “Herkesi yeniden işe çağırmak ve ardından ikinci bir dalgaya yakalanarak yeniden karantina altına girmek liyakatsizlik olurdu” ifadelerini kullanıyor. Bankacı, “Her türlü değişim çok katmanlı olmalıdır. İnsanların geri dönmesi için ofisleri hazırlama konusunda önemli bir yatırım var. Fakat bu ofisler açılsa bile kapasitenin düşürülmesi söz konusu ve çalışanları dönüşümlü olarak ve aşama aşama geri getirmek zorunda kalacağız” dedi.
Yatırım bankaları çalışanlarının güvenliğini tehlikeye atmadan ofiste çalışmaya nasıl tekrar dönüleceğinin çözümlerini arıyorlar. Ofislerde sosyal mesafe önlemlerinin sağlanması amacıyla personel sayısında kısıtlamaya gidilmesi, kafe ve toplantı odaları gibi ortak alanların gözden geçirilmesi bu çalışmalar arasında.
Ofislere geri dönüş çok yavaş olacak
Londra’daki bankalarsa ofislere geri dönme konusunda çok fazla istekli değil. Deutsche Bank’ın Londra merkez binasında kapasitenin sadece %10’u kadar çalışan mesai yapıyor. Konuya aşina kişilerin söylemlerine göre banka temmuz ayı sonuna kadar çalışanların sadece %5’inin daha işe dönmesini planlıyor.
HSBC’nin Kanarya Limanı’ndaki 10 bin kişilik merkez binasında şu anda 250 kişi çalışıyor. Banka ilk etapta 950’ye yakın çalışanın merkez binaya geri dönmesini hedefliyor.
Goldman Sachs Avrupa’daki çalışanlarını geri döndürmeye başlarken 200 çalışanı olan Paris’te %20 rakamına ulaştı. Banka İngiltere operasyonlarında da ilk hedefte benzeri oranlara ulaşmayı hedefliyor. JPMorgan’ın Avrupa ve ABD ofislerinde ise görülebilir gelecekte %50’lik bir personel sınırlaması söz konusu.
Morgan Stanley CEO’su James Gorman’sa 20 Mayıs tarihli notunda hissedarlarına yıl sonuna kadar çalışanların %50’sinin işe döneceğini belirtti. Gordan mesajında, “Bütün çalışanlar aynı zamanda kendi bölgelerine geri dönmeyecek. Bu iş dünyasının liderlerinin kimin ne zaman dönmesi gerektiğine dair önceliklerine göre ve yavaş bir geri dönüş olacak” dedi.
Goldman Sachs’ın Paris’teki geri dönüş planları banka ofislerinin tekrar açılmasının nasıl olacağına dair bilgi sunuyor. Çalışanların masalarında bulundukları süre içerisinde maske kullanmasının zorunlu olduğu plana göre ofislere giriş ve çıkışlar farklı kapılardan gerçekleşecek ve salgının olası pik sürecinde çalışanlardan toplu taşıma araçları kullanabilmesi için izin belgesi gerekecek.
