Koronavirüs dünya çapında 1 milyonu aşkın vakaya ulaşırken, İngiltere’de hastalığı atlatan üç kişi yaşadıklarını anlattı.
İngiltere’nin Kent şehrinde yaşayan 39 yaşındaki Karen Mannering, virüse yakalandığında dördüncü çocuğuna altı aylık hamileydi.
Mart ayının ortasından itibaren sürekli bir öksürük ve ateşle mücadele etse de hastane çalışanları Karen’ı getirmekten kaçınıyordu. Ancak hastalığının 11’inci günü bu durum değişti. Karen, “999’u aradım ve nefes alışverişim o kadar kötü duyuldu ki ambulans birkaç dakika içinde evimize geldi. O kadar az bir şekilde hava ciğerlerime gidiyordu ki bana hemen oksijen bağladılar” diyor.
BBC Türkçe’nin haberine göre Covid-19 teşhisi konan Karen’ın iki ciğerinde de zatürre tespit edildi.
Bir hastane odasında bir hafta boyunca izole edilen Karen, “İki ya da üç gün boyunca yatağa bağlı kaldım. Tuvalete bile gidemiyordum. Eğer çarşafları değiştirmeleri gerekirse beni çeviriyorlardı. Nefes almakta zorlandığım zaman yardım çağırmak için bir düğmeye basıyordum. Ölmekten korkuyordum ve ailem kendilerini en kötüsüne hazırladıklarını söylüyordu. Her bir nefes için savaşıyordum; hem kendi hayatım hem de bebeğimin hayatı için” dedi.
Karen, hastaneden çıktıktan sonra yüzüne vuran temiz havayı unutamadığını söylüyor. Karen, şimdi ailenin diğer üyelerinden uzakta bir odada karantina altında, gün geçtikçe daha da güçleniyor ancak aylarca sürebileceği kuru bir öksürükten muzdarip.
Sheffield şehrinde yaşayan 26 yaşındaki Jessie Clark, beş yıl önce bir böbreği alındığı için bu virüse yakalandığı takdirde zorluk çekebileceğini tahmin ediyordu.
Öksürmeye ve nefessiz kalmaya başladığında korktu; birkaç gün içinde yürümekte bile zorlanıyordu. Nişanlısı Jessie’yi acile götürdü; Jessie o günleri şöyle anlatıyor:
“Yalnız kalkmaktan çok korkuyordum ancak bir yandan da birinin bana yardım etmesini o kadar çok istiyordum ki. Yüzüme yeşil bir maske, burnuma da garip bir kablo takıldı. Sadece Covid-19 hastalarının kaldığı bir birime götürüldüm; sosyal mesafeye uyuluyordu. Bir an nefesim mi kesilecek yoksa yaşadığım virüsten ötürü bu durum normal mi bilememek korkutucuydu.”
Jessie beş gün sonra hastaneden taburcu edildi; ancak halen yürümekte zorluk çekiyor ve günde 18 saat uyuyor. Halen öksürse de daha rahat nefes alıyor.
64 yaşındaki Stewart Boyle virüsü birkaç hafta önceki koro çalışmalarından birinden aldığına emin.
Her ne kadar sosyal mesafe kurallarına uysalar da birkaç gün içinde çok sayıda kişide grip benzeri belirtilerin ortaya çıktığını söyleyen Boyle’un sağlığı 10 gün içinde kötüleşmeye başlamış:
“İlk başlarda hafifti. Ancak bir süre sonra merdivenleri çıkarken yaşlı bir adam gibi tıslamaya başladım. Sonra da hiç egzersiz yapamaz oldum. Virüs akciğerlerime saldırıyordu ve geri savaşacak gücüm yoktu.”
Boyle, hastaneye kaldırıldıktan sonraki günleri ise şöyle anlatıyor:
“Bir film gibiydi. Tekerlekli sandalye ile kırmızı bir bölgeye alındım ve birçok test yapıldı. Bazı anlar karanlık bir yerden sadece birkaç nefes uzaktaydım; belki de zamanım geldi diye düşündüm. Ancak yaşamak istedim. Hastane çalışanları inanılmazdı; ancak ellerinden gelen tek şey senin virüse karşı savaşmanı sağlamak. Herhangi bir aşı ya da sihirli bir formül yok; sizin kendi direnciniz sizi kurtarıyor.”
Boyle, cumartesi günü hastaneden çıktı, şimdi evde bol bol su içerek iyileşmeye çalışıyor.