Yapılan kapsamlı bir araştırmaya göre sepsis hastalığı ya da diğer adıyla kan zehirlenmesi, dünyada her beş ölümden birine neden oluyor.
ABD’nin Seattle kentindeki Washington Üniversitesi’nin yaptığı araştırma, her yıl 11 milyon kişinin sepsisten öldüğünü ortaya koydu. Bu sayı Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018’de rapor ettiği kanser kaynaklı ölümlerden daha yüksek.
Washington Üniversitesi yeni bulguların önceki tahminlerin iki katı üstünde olduğunu ve bunun son derece “korkutucu” olduğunu belirtti.
Vakaların çoğu yoksul ya da orta gelirli ülkelerde görülse de daha zengin ülkeler de sepsis ile mücadele ediyor.
Sepsis, kan dolaşım enfeksiyonu veya halk arasında kan zehirlenmesi olarak biliniyor.
Enfeksiyonla tetiklenen sepsis hastalığında asıl sorun bağışıklık sistemine aşırı yüklenilmesi. Sepsis herhangi bir enfeksiyonla başlayabiliyor, bir kesik veya böcek ısırığıyla bile.
Normalde bunlardan biri başınıza geldiğinde bağışıklık sisteminiz devreye girip enfeksiyonun yayılmasını önlüyor ve enfeksiyonu yok ediyor. Ancak, enfeksiyon vücutta hızlıca yayılmayı başarırsa, bağışıklık sistemi buna çok büyük bir tepki gösteriyor.
Bu tepki vücutta yıkıcı sorunlar yaratabiliyor ve septik şok, organ yetmezliği ve hatta ölüme neden olabiliyor.
İngiltere’de her yıl 44 bin kişi bu yüzden yaşamını yitiriyor.
Daha önce yapılan küresel tahminler yaklaşık 19 milyon vaka ve 5 milyon ölüm olduğunu göstermişti.
Ancak bu sayılar sadece birkaç Batı ülkesini kapsıyordu.
Washington Üniversitesi’nin yaptığı yeni analiz, Lancet tıp dergisi ve 195 ülkedeki tıbbi vakalara dayandırıldı. Sonuç, yılda 49 milyon vakanın olduğunu gösterdi.
11 milyon sepsis kaynaklı ölüm ise her beş ölümden birinin bu enfeksiyondan kaynaklandığı anlamına geliyor.
Uganda’nın kırsal kesimlerinde çalıştığını ve her gün sepsis vakasıyla karşılaştığını anlatan Washington Üniversitesi’nden Asistan Profesör Kristina Rudd sonuç için şu yorumu yaptı:
“Düşük ve orta gelirli ülkelerdeki hastaları tedavi eden çalışma arkadaşlarım sepsisin büyük bir sorun olduğunu senelerdir söylüyordu. Dolayısıyla bir yandan sonuçlara aslında şaşırmadım fakat diğer yandan da önceki tahminlerin iki katı çıkacağını beklemiyordum”
Aslında enfeksiyon vakaları ve ölümleri 1990’dan beri düşüşte. Araştırmacılar sorunun gerçek boyutunu anlayarak farkındalık yaratmak ve daha çok hayat kurtarmayı ümit ediyor.
Sepsis vakalarının büyük çoğunluğu – yüzde 85’i – düşük ve orta gelirli ülkelerde görülüyor.
En çok tehlikede olanlar ise çocuklar; 10 vakadan dördü, 5-6 yaş arası çocuklarda ortaya çıkıyor.
İngiltere’de hastalık ile bağlantılı ölüm oranı İspanya, Fransa ve Kanada gibi ülkelerdeki orandan daha yüksek.
Enfeksiyon sayılarını azaltmak, sepsis vakalarını da azaltacaktır.
Birçok ülke için bu iyi hijyen, temiz su ve aşılara erişim demek.
Bir diğer zorluk ise hastalarda enfeksiyon tanısını erken koyabilmek. Erken teşhis, antibiyotikler ve virüs önleyeciler çok büyük bir fark yaratabilir.
Washington Üniversitesi’nden Mohsen Maghavi yaptıkları araştırmada çıkan sonuçların “korkutucu” olduğunu çünkü durumun hem önlenebilir hem de tedavi edilebilir olduğunu söyledi.
İngiltere Sepsis Vakfı’na göre sepsisin altı belirtisi var:
Çocuklardaki belirtiler ise şöyle: