UID (Union of International Democrats) kapsamında İngiltere Parelementosu’nda bulunan Lord of House’ta “Multi-ethnic & Multi religious Life in Turkey” başlığı adı altında bir panel düzenlendi.
UID öncülüğünde Lord of House’ta “ Multi-ethnic & Multi religious Life in Turkey” başlığı adı altında düzenlenen panelde küresel bir sorun halinde olan nefret suçları ve farklılıklara karşı oluşan antipatiyi konuşmak üzere, çeşitli din ve inançlara mensup yorumcular ve din adamları katıldı.
Türkiye’de bulunan dinsel ve inançsal çeşitlilikle beraber bir arada yaşayabilme durumuna ilişkin değerlendirmeler yapıldı. Türkiye’nin konumu ve tarihsel süreçleriyle dünden bu güne kadar farklı din, inanç ve mezheplezden insanların nasıl bir ardada kaldıkları ve ilişkilerinin temel düzelemdeki karşılığını, Türkiye’den gelen katılımcılar yorumladı. Salı günü saat 17.00’de düzenlenen panele ev sahipliği yapan Lord Nazir Ahmed, Uluslararası Demokratlar Birliği Başkanı Bülent Bilgi, UID Başkan Vekili Serkan Sezen, Avukat Muhammed Akar, Süryani Tarihçisi ve Papaz Gabriel Akyüze, Catolic Episcopal konuşmacısı Rinaldo Marmara, Türkiye Yahudi Birliği başkanı Ishak Ibrahimzadeh konuşmacı olarak katıldı.
Panelde konuşan Avukat Mehammed Akar, böylesine küresel bir problemi, yıllar boyunca insan hak ve özgürlükleri için mücadele vermiş olan İngiltere Parlementosu’nda konuşmanın ayrıca bir önem arzettiğini belirtti. Akar “ Bütün milletlerden din ve inançlardan insanların bir araya gelip bu problemi konuşması çok anlamlı ve çok önemlidir. Son zamanlarda dinsel ve inançsal nefret suçlarının artması ve islamifobinin büyümesinden dolayı son zamanlarda çeşitli rahatsızlıkları beraberinde getirdi. Farklı din ve inançların bir arada yaşayabilme problemine ilişkin bir takım modeller üretildi. Özellikle Kanada, İngiltere gibi ingilizce konuşulan ülkeler bu modeli uygulamaya çalıştı. Ama pek başarılı olduğu söylenemez” dedi. Galobal dünyada farlılıkların bir tehdit olarak algılandığını vurgulayan Akar, bu problemlerin konuşulması ve çözüm arayışına dikkat çekilmesinin elzem olduğunu ifade etti.
Türkiyede yaşayan Süryani tarihçisi ve Papaz olan Father Gabriel Akyüz, süryanilerin tarihsel sürecinden bahsederek Türkiye’deki konumlarından ve diğer inançlarla olan ilişkilerine değindi. Akyüz, daha önceleri Türkiye’de tanınmadıklarını bir inançsal topluluk olarak görüldüklerini belitti. Ama süryaniler olarak sarfettikleri çabanın boşa çıkmadığını ve artık toplum tarafından tanındıklarını ve kabul görüldüklerini ifade etti. Akyüz, “ Türkiye’deki birçok üniversite Süryaniler üzerine master ve doktora tezleri yazdı ve bu çalişmalar hala devam ediyor. Türkiye’de yaşayan halklar ve inançlar süryanilerin artık bu medeniyetin bir parçası olduğunu anlmışlardır. Süryanilerin binlerce yıllık bir tarihi var ve hep isim değiştirerek Hristiyanlığın çıkışına kadar kendilerini tarih penceresinde tutmaya çalışmışlardır. Yunancadan 300’e yakın çok eser çevirdik.”dedi.
Akyüz, konuşmanın sonlarına doğru vermek istediği mesaj “Hepimiz birbirimizi sevelim” oldu. Panel sonlara doğru katılımcıların soruları cevaplanarak bitirildi.