Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis perşembe günü, İngiltere’nin bir anlaşamaya ulaşmadan Avrupa Birliği’nden çıkması durumunda İngiltere üslerinin AB tarafından geçici bir çözüm uygulanacağını açıkladı.
Bakanlar Kurulu toplantısından sonra basın mensuplarına konuşan Hristodulidis, Rum lider Nikos Anastasiadis’in Jane Holl Lute’ye müzakerelerin yeniden başlaması amacıyla görev tanımı konusunda en erken zamanda bir anlaşmaya varılması gerektiği konusundaki pozisyonunu ilettiğine açıklık getirdi.
Soruları yanıtlayan Bakan, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun yabancı diplomatlara yaptığı bazı açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını söyledi.
“Bakanlar Kurlunu İngiltere’nin AB’den çıkışıyla ilgili son gelişmeler hakkında bilgilendirme fırsatı buldum. Londra’daki son gelişmelerden sonra tüm senaryolar mümkündür. Brexit’in bir anlaşma olmadan gerçekleşmesi durumunda konuyu yönetmek amacıyla Ekim 2017’de başlayan ön hazırlıklar şimdi yoğunlaştırıldı. Ve durumu sonuç verici bir şekilde kontrol edebilmek için sürekli temas içinde olma konusunda anlaştık” diye konuşan Bakan, tüm senaryolar için ön hazırlıkların diğer üye devletlerle ve AB ile iş birliği içinde yapıldığını vurguladı.
Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis şöyle dedi:
“Arzumuz İngiltere halkının istediği şekilde, bir anlaşma temelinde çıkış olması. Bu başarılamazsa AB ve tüm üye devletlerin böyle bir senaryoyu yönetebilecek durumda olması gerekir”.
Anlaşma olmaması durumunda Üslerle ilgili anlaşmanın nasıl etkileneceği sorusuna Bakan, “İngiltere üsleri konusu Barnier’in İngiltere ile müzakere konuları arasında yer alıyor. Yani müzakereler AB, Kıbrıs Cumhuriyeti ve İngiltere arasındaydı ve belli bir metin üzerinde anlaşamaya varıldı”.
“Anlayacağınız gibi çıkış konusunda bir anlaşmaya varılmazsa söz konusu metin geçersiz olacak”.
Rum Bakan, komisyon ve tüm üye devletlerin tutumundan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, şöyle devam etti:
“Hedef, özellikle İngiliz Üslerinde yaşayan ve çalışan Kıbrıslıların haklarında herhangi bir değişiklik olmamasıdır”.
“Bu konu, bir anlaşma olmaması durumunda, Avrupa Komisyonu’nun gündeminde ilk sırada yer alacak olan konulardan biridir”.
İngiltere ile ikili müzakereler yapılıp yapılmadığı sorusuna, olumsuz yanıt veren Bakan, müzakerelerin AB-İngiltere düzeyinde yapıldığını söyledi.
Anlaşmaya varılmaması durumunda ikili müzakerelerin gerekip gerekmediği sorusuna ise Hristodulidis, “çıkış anlaşması olmaması durumunda AB ve İngiltere bir anlaşmaya varana kadar, geçici bir uygulama oluşturacaklar”.
“İngiltere üsleri de bir anlaşmaya varana kadar geçici bir uygulama gerektiren konulardan biridir. AB ve üye devletler tarafından belli sayıda önemli konular seçildi ve bunlardan biri de İngiltere üsleridir” diye yanıtladı.
AKEL Genel Sekreterinin Kıbrıs Türk toplumu lideri Mustafa Akıncı ile baş başa görüşmesi ve içeriğiyle ilgili bir soruya Bakan, “Cumhurbaşkanı şu ana kadar bu görüşme hakkında henüz bilgilendirilmedi” yanıtını verdi.
Ve şöyle devam etti:
“Genel olarak biz Kıbrıs Türk toplumu lideriyle, müzakerelere yardımcı olacak görüşmeleri destekliyoruz, bunları olumlu görüyoruz”.
“Lute’ye ilettiğimiz bizim ve Cumhurbaşkanı’nın pozisyonu, müzakerelerin yeniden başlaması için en erken zamanda görev tanımı konusunda bir anlaşmaya varılması yönündedir”.
“Ne Avrupa Parlamentosu seçimleri ne İngiltere’nin AB’den çıkışı konusunda sınırlar belirledik”.
“Tüm bunlar muhtemelen siyasi irade eksikliği bahanesidir. Bizim pozisyonumuz Lute’nin çabalarının sonuç getirmesi ve görev tanımı konusunda anlaşarak müzakerelerin yeniden başlaması yönündedir”.
AKEL Genel Sekreterinin yabancı diplomatlara yaptığı açıklamalarla ilgili olarak ise Bakan, “bakınız gerçeği istiyorsanız bunlar gerçeği yansıtmıyor” diye cevap verdi.
Bakan, “Türkiye tarafından yapılan açıklamalar da gerçek değil ve Cumhurbaşkanı’nın pozisyonunu yansıtmıyor”.
“Bizim pozisyonumuz çok nettir. Diplomatlar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin pozisyonlarını biliyorlar ve aynı anda Akıncı ya da Çavuşoğlu’nun yaptığı açıklamaları da duyuyoruz ”dedi.
Lefkoşa’nın Türkiye’nin Kıbrıs Türk toplumunu bastırmak için uyguladığı şiddetten dolayı endişeli olup olmadığı sorusuna Bakan, “tabii ki endişelendiriyor. Bu sadece ekonomik değil, eğitim ve günlük hayatta da uygulanan bir şey” yanıtını verdi.
“Bu nedenle en erken bir zamanda çözüm bulunması ve Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızla ortak geleceğimizi planlamayı arzuluyoruz”.
“Bu durum aynı zamanda, çalışabilir, dış müdahaleler olmayan bir çözüm bulunması; güvenlik ve garantiler başlıkları veya müdahale haklarının doğrudan iptali ve yabancı orduların gitmesiyle ilgili konularda bizim pozisyonumuzu da güçlendiriyor. Bu pozisyon tüm uluslararası toplum tarafından kabul görmektedir “ diyen Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı’nın Akıncı ile herhangi bir temasta bulunup bulunmadığı sorusuna “böyle bir şey olmadı. Olması durumunda ilgili açıklama yapılacaktır” yanıtını verdi.
Bakan, “Lute ocak sonu ya da şubat başı Kıbrıs’a gelecek. Şu an belli bir takvim yok ama şu an görev tanımının tamamlanması yönünde çalıştığından eminim” diyerek açıklamalarına son verdi.
