İngiliz hükümetinin, İngiltere’nin AB’dan çıkışı için birlikle vardığı anlaşmanın (Brexit), “Kıbrıs”taki İngiliz üslerinde yaşamını sürdürmekte olan yaklaşık 11 bin kişinin günlük hayatını etkilemeyeceğini açıkladığı ifade edildi.
Politis gazetesi “Üsler Avrupa’da Kalıyor- İngiliz Üsleri Brexit’in Ardından AB Statüsünde Kalıyor” başlıklarıyla yayımladığı haberinde, İngiliz üslerinin Brexit’in sonrasındaki statüsüyle ilgili olarak anlaşmada 19 sayfalık özel bir protokol bulunduğunu yazdı.
İngiliz üsleriyle ilgili protokolün, AB yasalarının Brexit’le ilgili geçiş döneminin 31 Aralık 2020’de sona ermesinin akabinde de bazı alanlarda geçerli olacağının ifade edildiğini kaydeden gazete, AB hukukunun geçerli olacağı alanlar arasında gümrük kontrolleri, veri yönetimi, ticari ve tarım ürünlerinin bulunduğunu belirtti.
Gazete, protokolün 2’nci maddesinde “egemen üs bölgelerinin, AB’nin gümrük bölgesinin bir parçası olacağı tanımı yapıldığını kaydetti.
Tarımsal konular, hayvancılık, veterinerlik ve bitki sağlığı kurallarına uyulması aynı zamanda ürünlerin vergilendirilmesinin Rum Yönetimi’nin sorumluluğunda olmayı sürdüreceğini ifade eden gazete, üslere giren veya çıkan ürünlerinin durumunun da protokolde ayrıntılı bir şekilde belirtildiğini ifade etti.
Askeri malzemeler hariç olmak üzere, ürünlerin Rum Yönetimi’nin havalimanları ile limanlarından ithal ve ihraç edilmeleri gerektiğini kaydeden gazete, protokolde, üs bölgelerinde yaşamını sürdüren İngilizlerin “Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Anlaşması”nın öngördüğü haklardan yararlanmaya devam edeceklerinin güvence altına alındığını belirtti.
Gazete protokolün, sosyal sigorta kapsamına giren konuların ise, Güney Kıbrıs ile Birleşik Krallık arasında ayrıca istişare edilmesini öngördüğüne işaret etti.
Yeşil Hattın durumunun, Birleşik Krallık ile AB arasındaki ortak komitenin onayı, aynı zamanda üslerle ilgili ikinci bir uzman komitenin kurulmasının akabinde değişebileceğini de yazan gazete, bu komitelerin işleyişlerinin Brexit’le ilgili anlaşmada yer aldığını belirtti.
Üslerin Kuzey Kıbrıs’la komşu olan idari sınırlarının kontrolünün Birleşik Krallığa ait olduğunun öngörüldüğünü kaydeden gazete, kaçak göçmenlerle mücadele konusunda ise buna, bu kontrolün “Kıbrıs” makamlarıyla yapılacağına dair açık bir ifadenin eşlik ettiğini ekledi.
ANASTASİADİS, BREXIT’LE İLGİLİ ANLAŞMADAN MEMNUN
Gazeteye göre, Birleşik Krallık ile AB arasında Brexit konusunda bir prensip anlaşmasına varılmasından duyduğu memnuniyeti ifade eden Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ise, dün yaptığı açıklamada, AB müktesebatının İngiliz üs bölgelerinde uygulanmasının engelsiz bir şekilde devam edecek olmasının güvenceye alınmasından ötürü duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.
Konuyla ilgili yazılı açıklamasında, Anastasiadis, Brexit’le ilgili anlaşmanın Kıbrıs’taki İngiliz üsleriyle ilgili olarak bir protokol içerdiğini ve bu protokolün Avrupa Komisyonu tarafından da desteklenerek, aylarca Güney Kıbrıs ile İngiltere arasında müzakere edildiğini dile getirdi. Anastasiadis, üzerinde mutabık kalınan düzenlemeler aracılığıyla bu yeni protokolün, AB müktesebatının İngiliz üslerinde devam etmesiyle, hem Rum Yönetimi’nin, hem de üslerde yaşayan ve çalışan Kıbrıs ve Avrupa vatandaşlarının yasal hak ve çıkarlarını tam anlamıyla güvence altına aldığından emin olduğunu dile getirdi.
Gazeteye göre Anastasiadis, AB müktesebatının İngiliz üslerinde devam etmesinin, Rum hükümetinin en baştan bu yana başlıca amacı olduğunu da ekledi.
Brexit’le ilgili anlaşmada yer alan İngiliz üsleriyle ilgili protokolü siyasi parti başkanlarından yalnızca DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un yorumladığına da yer veren gazete, Papadopulos’un twitterda “Kıbrıs’la ilgili fırsatın kaçırıldığı” paylaşımı yaptığını yazdı.
Gazeteye göre, Papadopulos, “3’üncü protokolün basit bir şekilde tekrarlanmasının pozisyonlarının iyileştirilmesini teşkil etmediğini; karşılıklar elde edebilecek imkânları bulunduğunu” ifade etti.
İNGİLİZ YÜKSEK KOMİSERİ LILLIE
Gazeteye göre İngiltere’nin Kıbrıs’taki Yüksek Komiseri Stephen Lillie ise dün Limasol’da yaptığı açıklamada, üs bölgelerinde yaşayan ve çalışan Kıbrıslıların haklarının Brexit’le ilgili anlaşmayla güvence altına alınmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Açıklamasında, Avrupa’yı değil Avrupa Birliği’ni terk ettiklerini dile getiren Lillie, Avrupa’yla güçlü ekonomik ile güvenlik bağlarına sahip olmayı sürdürecekleri gibi, insanlar arasında da güçlü bağlara sahip olmayı sürdüreceklerini belirtti ve buna örnek olarak İngiltere ile Güney Kıbrıs arasındaki ilişkileri örnek verdi.
İki ülkeye ait işletmeler ve eğitim kurumları arasındaki ilişkilerin Brexit’in ardından da devam edeceğinden emin olduğunu ifade eden Lillie, anlaşmada Kıbrıs’ta yaşayan İngilizlerin haklarının güvenceye alınmasının yanı sıra İngiltere’de yaşayan Kıbrıslıların haklarının da güvenceye alındığını ifade etti.
Brexit’le ilgili anlaşmanın, üslerde ekonomik kalkınmaya ilişkin olarak 2014 yılında iki ülke arasında varılan anlaşmanın hayata geçirilmesinin yolunu açtığı da belirtilen haberde, anlaşmanın uygulanmasının, Brexit süreci yüzünden donduğunu anımsattı.
Gazete, Lillie’nin, Brexit’le ilgili bilgilendirme çerçevesinde dün daimi olarak Güney Kıbrıs’ta ikamet eden İngiliz vatandaşlarıyla bir araya geldiğini ekledi.
Haber, Haravgi’de “AB Hukuku İngiliz Üslerinde Temel Olarak Geçerli Olacak”, Alithia’da “Hükümet Brexit Yüzünden Üsler Konusunda Endişeli Değil- AB Müktesebatı Normal Şekilde Uygulanacak”, Fileleftheros’ta ise “Kıbrıslılar Güvencede- Başkanlıktan Anlaşma Konusunda Memnuniyet- İngiliz Büyükelçisi Yatıştırıcı- AB Müktesebatı İngiliz Üslerinde Devam Ediyor” başlıklarıyla yer aldı.
