James McClean, bir futbolcu olarak stadyumlarda karşı takım taraftarlarının kendisine kötü tezahuratta bulunmasına alışkın.
Ancak Stoke City forması giyen Kuzey İrlandalı futbolcu bu kez soğukkanlılığını kaybetti ve Twitter hesabından, maçın sonunda kendisini yuhalayan Middlesbrough taraftarlarına tepki gösterdi.
McClean anma gelinciği rozetini takmayı reddettiği için hedef alınmıştı.
Kızıl gelincik, İngiltere ve diğer ülkelerde 1920’lerden bu yana savaşlarda ölen askerleri anmak için kullanılıyor.
McClean ise 2011’de İngiltere’de oynamaya başladığından bu yana gelincik rozeti takmayı reddediyor. Zira, Ocak 1972’de İngiliz askerlerinin bir protesto sırasında sivillere ateş açıp, 14 kişiyi öldürdüğü Derry kentinde doğdu.
McClean, “Kanlı Pazar” diye bilinen olayın kurbanlarına saygı göstermek için gelincik rozetini takmayı reddettiğini söylüyor.
ÜNLÜ ŞİİR
Kızıl gelinciğin kullanımı 1. Dünya Savaşı sırasında, Kanadalı Subay John McRae tarafından yazılan “Flanders tarlalarında” adlı şiirden alınan ilhamla başladı.
Savaşın en ünlü muharebelerinden birinde ölen askerlerin mezarlarının üzerinde büyüyen kızıl gelincikler anlatılıyordu.
“Gelincikler açar Flanders tarlalarında
Sıra sıra dizilmiş haçların arasında…”
Şiirin kazandığı şöhret başta askere alma çalışmalarında, daha sonra da savaş tahvili satılmasında kullanıldı. Ancak 1918’de savaş bitince, gelincikler kayıpları simgelemeye başladı.
Başta Amerikalılar sahiplendi ancak daha sonra özellikle İngiltere’de güçlü bir geleneğe dönüştü.
Her yıl, İngiltere sokaklarında İngiliz gaziler, görevdeki askerler ve yakınları için çalışan yardım kuruluşu Royal British Legion’ın gönüllüleri bu kızıl gelinciklerden satıyor.
Geleneğe göre, 11 Kasım 1918’de 1. Dünya Savaşı’nı sona erdiren ateşkes anlaşmasının yıldönümünde, bir başka deyişle her Kasım ayının ikinci Pazar gününden 15 gün öncesine dek metal ya da plastik gelincik rozetleri takılıyor.
Ancak bu gelenek, bazıları tarafından bir vatanseverlik alameti olarak da görülmeye başlandı.
Son birkaç yıldır bu anlayış ve gelincik takmayı reddedenlere yönelen tepki yükseliyor. Bu tepkiye, gelincik rozeti takmayanları, “ülkeyi savunurken ölenlere saygısızlık” suçlamaları da dahil.
Geçen yıl yapılan bir araştırmaya göre her beş İngiliz yetişkinden biri gelincik rozeti takmayacağını söylüyor. Bu oran 25 yaşın altında üçte bire kadar çıkıyor.
Gelincik rozeti takılmasına yöneltilen başlıca itiraz geleneği desteklemeye “zorlanmak”. Bunların beşte biriyse çiçeklerin “savaşı kutsadığını” söylüyor.
Ancak yine de British Legion’ın hesaplarına göre, 2016’da 62 milyon 300 bin dolarlık gelincik rozeti satıldı.
Bu rakama, rakip Barış Taahhütü Birliği (PPU) adlı rakip bir kuruluşun, savaşta ölen düşman askerleri ve sivillerin de hatırlanması için piyasaya sürdüğü beyaz gelinciklere karşın ulaşıldı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn de milletvekili olduğu dönemde beyaz gelincik takanlar arasındaydı. Ancak Corbyn de 2 yıl önce parti liderliğine geldiğinde kızıl gelinciğe geçti.
PPU’ya göre son birkaç yılda beyaz gelincik satışı 100 binin üzerine çıktı ancak Royal British Legion’ın bu yıl satmayı beklediği 40 milyondan çok çok az bir sayı.
Kızıl gelinciği terk edenler sadece futbolcular da değil.
Ünlü TV sunucusu Jon Snow, 2006’dan bu yana rozet takmayı reddetmesinin üzerine, insanlara yapılan rozet takma baskısına “gelincik faşizmi” adını verdi.
Savaş gazileri de gelincik sembolünün “siyaset tarafından çalınmasından” şikayetçi. 2015’te de dönemin İngiltere Genelkurmay Başkanı Sir Nicholas Houghton, gelincik takmayı reddedenleri savunmuştu.
Houghton, “Uzak durmamız gereken şeylerden biri ‘Gelincik Stalinizmi’. İnsanlar ne istiyorlarsa onu yapmalı ve anmayı kendi yöntemleriyle yapmalı.” demişti. (BBCTÜRKÇE)