BioNTech’i 2008’de kuran ve Covid-19 aşılarından birini üreten profesörler Özlem Türeci ve Uğur Şahin, şimdi kanser tedavisi için -tıpkı Covid-19 aşısında olduğu gibi- mRNA’yı içeren yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor.
Doktorlar, bu teknolojinin melanom, bağırsak kanseri ve diğer tür tümörler üzerinde etkili olabileceği konusunda umutlu.
Şu an deneme aşamasında olan birçok çalışmadan birinde hastalara bağışıklık sistemlerinin hastalıklara saldırması için “kişiselleştirilmiş” aşı veriliyor.
mRNA teknolojisi, hücrelere bir taslak gönderilerek antijen veya protein üretmesi sağlanıyor. Covid vakalarında bu antijen, virüsün spike proteininin bir parçasıydı. Kanser vakalarında tümörlü hücrelerin yüzeyindeki bir parça olması tasarlanıyor.
Bu da bağışıklık sistemine zarar görmüş hücreleri tespit edip yok etmek üzere saldırıya geçmeyi öğretiyor.
BBC Sunda programına konuşan Profesör Türeci, “mRNA bir taslak olarak harekete geçiyor vücudunuza aşıyı ya da ilacı kendi kendine üretmesi emrini veriyor. mRNA’yı aşı olarak kullandığınızda, düşmanın ‘aranıyor’ ilanının bir taslağı olarak görev yapıyor. Bu durumda da bu kanserli hücreleri sağlıklı hücrelerden ayıran kanser antijenleri olacak.” diyerek yeni teknolojiyi açıkladı.
mRNA’nın gücünün aşı üretiminde kullanılabileceği Covid pandemisine kadar kanıtlanmamıştı. mRNA aşılarının pandemi dönemindeki başarısı, bilim insanlarını kanser için de bu teknolojiyi geliştirme konusunda cesaretlendirdi.
BioNTech’in mRNA kanser çalışmaları Covid’den çok önce başlamış ve bazı umut verici sonuçlar alınmıştı.
BioNTech’in baş tıbbi yetkilisi olan Türeci, “Her bir adımda, her bir hastada neyle karşı karşıya olduğumuzu görüyor ve bunu nasıl çözeceğimiz konusunda daha net çalışıyoruz.” dedi:
“Bilim insanları olarak bir kansere çare bulduk demekten her zaman çekiniyoruz. Birçok dönüm noktası oldu ve üzerinde çalışmaya devam ediyoruz.”
Birçok umut vaat eden kanser çalışması başarısızlıkla sonuçlandığı için dikkatlı yaklaşmakta fayda var. BioNTech’in çalışmalarının kanser ve tümörlerde işe yarayıp yaramadığını görmek için belki de yıllar geçmesi gerekiyor.
Covid mRNA aşılarının yüksek oranda başarılı olduğuna ve BioNTech, Pfizer ve Moderna’ya milyarlarca dolar kazandırdığına şüphe yok.
Ancak mRNA aşılarının bulunmasının arkasında yatan sebeplerle ilgili büük bir yasal mücadele var.
ABD’li Moderna firması, Pfizer ve BioNTech’e karşı “patent ihlali” davası açtı. Moderna, kendi geliştirdikleri mRNA teknolojisinin temel unsurlarının bu iki firma tarafından kopyalandığını iddia ediyor.
Prof. Şahin ise bu iddialara karşı mahkemede yılmadan savunma yapacaklarını söylüyor:
“Bizim buluşlarımız orijinal. Bu tedavi yöntemini geliştirmek için 20 yıldır çalışıyoruz. Elbette ki entelektüel varlığımız için mücadele edeceğiz.”
Bu patent sorunu Covid aşılarının dağıtılmasını; takviye aşıların devamını etkilemeyecek.
Asıl soru, kanser tedavisi geliştirme aşamasında olumsuz etkisi olacak mı? Bunu mahkeme süreci gösterecek ancak bu aşamada hiç kimse çalışmalarına ara vermiyor.