Pentagon’un nükleer operasyonlarla ilgili yakın zamanda açıklanan 2020 raporuna göre, Rusya ve Çin son on yılda yeni nükleer füzeler, bombardıman uçakları ve denizaltılar geliştirdiği için tüm dünya nükleer savaş tehdidiyle karşı karşıya.
Raporda, ABD’nin 2010’dan beri nükleer silah kapasitesini azaltmak için pazarlık yapmaya çalıştığı; ancak hiçbir potansiyel düşmanın, nükleer silahların ulusal güvenlik stratejisindeki rolünü veya kullandığı nükleer silahların sayısını azaltmadığı belirtiliyor.
Salı günü yayınlanan ve özellikle Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran’dan bahseden raporda şu bilgilere yer veriliyor: “Ülkeler silah kapasitelerini azaltmak yerine; aksine, kesinlikle ters yönde hareket ediyorlar. Sonuç olarak, dünyanın çeşitli yerlerinde nükleer silahlı düşmanları içeren bölgesel çatışmalar için artan bir potansiyel var.”
RUSYA VE ÇİN GERİ ADIM ATMIYOR
Rusya ve Çin, sahip oldukları teknoloji ve cephanelik nedeniyle ABD için en ciddi tehditler.
ABD ve NATO’yu çağdaş jeopolitik emellerine yönelik başlıca tehditler olarak gören Rusya, yeni nükleer savaş başlıkları ile fırlatıcılar kullanıyor ve üç yeni kıtalararası menzilli nükleer silah sistemi geliştiriyor. Silah sistemleri arasında yüksek teknolojili uçaklar, karadan fırlatılan seyir füzeleri ve su altı otonom torpidolar yer alıyor.
Çin de denizaltından fırlatılan füzeler de dahil olmak üzere nükleer silahlarının sayısını ve yeteneklerini artırdı. Ayrıca karadan, denizden ve havadan silah ateşlemesine izin verecek bir bombardıman uçağı geliştiriyor.
KUZEY KORE VE İRAN TEHDİDİ
ABD raporuna göre, Kuzey Kore de nükleer silah arayışını hızlandırdı ve son zamanlarda ABD’nin anavatanına ulaşabilen kıtalararası menzilli füzelerin test edilmesi de dahil olmak üzere füze uçuş testlerini önemli ölçüde artırdı.
Pentagon raporuna göre İran, karar verdiği tarihten itibaren bir yıl içinde nükleer silah geliştirecek teknoloji ve kapasiteye sahip. Rapor, İran’ın komşu hükümetleri istikrarsızlaştırmaya yönelik agresif stratejisine ve faaliyetlerine dikkat çekerek, nükleer silah kapasitesinden vazgeçme konusundaki uzun vadeli taahhüdü hakkında soruları da gündeme getiriyor.
Ayrıca 2020 raporu; ABD’nin nükleer silah programının caydırıcı olduğunu ve yalnızca ülkeyi veya müttefiklerini sivillere yönelik saldırılara karşı savunmak için olağanüstü koşullarda kullanılacağını söylüyor. Böylelikle 2020 güncellemesi, dilini yumuşatarak nükleer silahların ‘çatışmada galip gelmek’ için kullanılmasına ilişkin sözleri kaldırmış oldu.
