Times gazetesi, koronavirüs salgınında kadın liderlerin, erkeklere göre daha başarılı olduğu düşüncesinin yanlış olduğuna işaret eden bir araştırmaya yer verdi.
Araştırma “Başbakan Angela Merkel’in liderliğindeki Almanya’da, Boris Johnson’ın başbakanlığındaki İngiltere’ye kıyasla daha az Covid-19 ölümü görüldüğüne” dikkat çekiyor.
Kadınların önderliğindeki dört partinin kurduğu koalisyon hükümetine liderlik eden Finlandiya Başbakanı Sanna Marin’in, erkek bir lidere sahip olan İsveç’e kıyasla daha iyi bir performans sergilediği ifade ediliyor.
Kadın lider Tsai Ing-wen’in yönettiği Tayvan’da da koroanivüsten sadece yedi kişinin öldüğü kaydediliyor.
Gazete, bu istatistikler karşısında bazı gözlemcilerin salgın sırasında kadın liderlere sahip olmanın işe yaradığına inandığını vurguluyor.
Ancak Memhphis Üniversitesi’nin araştırmaya göre, zengin ülkelerin en iyi performans sergileyenlerini değil de, kadın liderlere sahip olan tüm ülkeleri hesaba katarsanız, kadın liderlerin erkekler üzerindeki avantajı kayboluyor.
Çalışmaya göre, kabinelerinde daha çok sayıda kadın olan ülkeler, kişi başına Covid-19 ölümleri oranında daha kötü bir performans sergiliyor, ancak bu kabinelerde kadınlar daha önemsiz görevler yapıyor.
175 ülkenin incelendiği araştırmada, sadece 16 ülkedeki kadınların yönetme yetkisine ve ordu üzerinde komuta gücüne sahip oldukları vurgulanıyor.
Kıyaslamalarda, kültürel özellikler, demokrasi ya da diktatörlük olup olmadıkları ve bir felakete nasıl hazırlandıklarına yönelik değerlendirmeler gibi faktörlerin de hesaba katıldığı kaydediliyor.
Genel anlamda, ölüm oranlarında kadın liderlerin daha iyi bir performans sergilediği, ancak farkın çok önemli olmadığı ve bunun da yakalanmış bir üstünlük olabileceği ifade ediliyor.
Araştırmaya liderlik eden Memphis Üniversitesi’nden Leah Windsor, bir ülkenin kültürel değerlerinin, bir salgında nasıl performans sergileyeceğine dair daha iyi bir gösterge olduğunu söylüyor.
Araştırmada, daha eşitlikçi, kollektivist ve hoşgörülü toplumların kişi başına ölüm oranlarının daha düşük olduğu tespit edildi.
PLOS One adlı bilimsel yayında yer alan araştırmada ele alınan konu, salgındaki yönetimi alkışlanan Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern gibi kadın liderlerin başarılı performansının daha geniş kapsamlı bir eğilimin parçası olup olmadığıydı.
Times’a göre kadın liderlerin iyi bir dinleyici olma, önemli kararlarda katkı almaya eğilimli olma, büyük resmi görebilme ve risk yönetiminde beceri gibi benzer kabiliyetleri paylaştıkları düşünülüyordu.
Ancak araştırmalar, ortalama kadın liderlerin ve çok iyi erkek liderlerin büyük oranda dikkate alınmadığı sonucuna vardı.
Örneğin salgının ilk başlarında kadın lider Sophie Wilmes’in yönetimindeki Belçika’da nüfusa oranla çok sayıda kişi öldü. Erke lider Nguyen Phu Trong’un yönettiği 97 miloyn nüfuslu ve Çin’le sınırı olan Vietnam’da ise 40’tan az ölüm kayıtlara geçti.
Çalışmada “Kadınların daha iyi liderler olduğu görüşü, kadınların başarılı olduğu ve görece zengin ülkeler odaklanan, seçici bildirimlere dayanıyor” denildi.