Dünya genelinde yatırım fonlarında tutulan altın miktarı, Eylül’de 2 bin 808 tona ulaşarak tüm zamanların zirvesine ulaştı.
Küresel ekonomide süregelen genişleyici para politikası ile ticaret savaşlarının oluşturduğu belirsizlikler, güvenli liman olarak görülen altına olan talebi artırmaya devam ediyor. Dünya Altın Konseyi’nin yayımladığı rapora göre, Eylül’de küresel bazda altın fonlarına yaklaşık 3,9 milyar dolarlık para akışı gerçekleşti. Fonların tuttuğu altın miktarı, Eylül’de bir önceki aya göre 75,2 ton artış gösterdi. Böylece fonların portföylerindeki altın miktarı, son 4 ayda kesintisiz artarak yılbaşından bu yana yüzde 13,4 yükseldi.
Global fonların portföyündeki altın miktarı, Eylül’de 2 bin 808 tonla 2012’deki 2 bin 791 tonluk tarihi zirveyi de aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Rapora göre, Kuzey Amerika fonları 62 tonla Eylül’de altın alımında lider olurken, bu fonlara yaklaşık 3,1 milyar dolar seviyesinde para girişi gerçekleşti.
Avrupa fonları ise Eylül’de 7,7 ton altın aldı. Bu artışta başı 31 Ekim’deki Brexit kararını bekleyen İngiltereli yatırımcılar çekti. Avrupa fonlarını 3,9 tonla Asya ve 1,7 tonla diğer bölgelerin fonları takip etti.
Bu yılın 9 aylık döneminde küresel fonların elinde tuttuğu altın miktarı 368 ton artış gösterirken, bu fonlara para akışı 17,9 miyar dolar oldu.
Bu yılın Ocak-Eylül döneminde Kuzey Amerika fonları 214,3 ton, Avrupa fonları 146,4 ton ve Asya fonları 5 ton alım gerçekleştirdi.
Ülkeler bazında Eylül ayında altın fonlarına gerçekleşen para akışında ilk sırayı yaklaşık 3,1 milyar dolarla ABD aldı.
ABD, aynı zamanda 9 aylık dönemde fonlarında bin 381,5 ton altın toplayarak, fonlarında en fazla altın bulunduran ülke de oldu. ABD’nin altın fonlarına yılbaşından bu yana gerçekleştirilen para akışı ise 10,5 milyar dolara dayandı.
Ocak-Eylül döneminde altın fon varlıkları sıralamasında ABD’yi 582,7 tonla İngiltere ve 351,5 tonla Almanya takip etti. Türkiye, söz konusu sıralamada 0,6 tonluk altın fonu varlığıyla 15’inci sırada yerini aldı.
Eylül ayı boyunca birçok merkez bankası faiz indirimine giderken, özellikle ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yıl sonuna kadar bir faiz indirimi daha yapması bekleniyor.
Raporda, altın fiyatındaki hareketlerin, merkez bankalarının para politikası hamlelerine göre şekillenmeye devam edeceği tahminine yer veriliyor.
Para politikası haricinde de altın fiyatlarını yukarı yönlü destekleyen önemli etkenler olduğu belirtilen raporda, halen devam eden küresel belirsizliklerin altın fiyatları üzerinde belirleyici olduğu vurgulanıyor.
Raporda, ABD Başkanı Donald Trump’a karşı yürütülen azil sürecinin ticaret savaşlarının gidişatını, dolayısıyla altın fiyatlarını etkileyebileceği belirtiliyor.
Çin’in olası ertelemelerle bu süreci 2020’de yapılacak ABD başkanlık seçimlerine kadar uzatmayı deneyebileceği, bunun da risk algısını artırabileceği ifade edilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Brexit süreci belirsizlikleri artıran bir başka unsur. Anlaşmasız Brexit ihtimali veya yeni bir erteleme kararı çıkması gibi belirsizlikler yatırımcıları altın varlıklara yönlendirebilir. Bunların yanı sıra dünya genelinde negatif faiz oranlarının halen ağırlığını koruması durumu altının fırsat maliyetini düşürmektedir. Avrupa’da birçok ülkenin devlet tahvilleri halen negatif faiz vermeye devam ederken, yatırımcılar aldıkları tahvilden faiz almak yerine tahvil süresi dolduğunda faiz ödemek durumunda kalıyor.”