Bütün dünyayı etkisi altına alan ve insanların fotoğraflarını değiştirerek farklı görünümler kazanmasını sağlayan FaceApp uygulamasının güvenilirliği sosyal medya kullanıcıları tarafından sorgulanıyor.
Türkiye’de de özellikle yaşlandırma etkisiyle sosyal medyada fotoğrafların sıkça paylaşılmasına neden olan FaceApp’i Cem Yılmaz’dan Engin Öztürk’e, Defne Samyeli’den Yonca Evcimik’e çok sayıda ünlü de kullandı.
Ancak o zaman daha çok kişilerin fotoğrafları üzerinden etnik kimliklerinin değişmesini sağlıyordu; bu özelliği de büyük tartışma yaratmıştı.
Uygulamayı kullananlar fotoğrafları üzerinden yüzlerine sakal ekleme, makyaj yapma ya da cinsiyet değiştirme gibi birtakım efektler yaratabiliyor.
Şirket bunu yaparken de yapay zekayı kullanıyor.
Son dönemde yaşlandırma efektiyle sosyal medyayı işgal eden uygulamanın ne kadar güvenilir olduğu ise kimi sosyal medya kullanıcıları tarafından güçlü bir şekilde dile getirildi.
Özellikle kimi kullanıcılar, uygulamanın bütün fotoğraf galerilerine erişim sağladığını öne sürdü.
Ancak TechCrunch internet sitesi, yaptıkları testlerde uygulamanın böyle bir erişiminin olmadığını ortaya çıkardı.
Uygulama sadece tek bir fotoğrafa erişim sağlıyor; fotoğrafı kendi bulut sistemine yükleyerek gerekli değişiklikleri uyguluyor.
Şirket, bu fotoğrafları farklı amaçlarla sisteminde sakladığı iddialarına ise her bir fotoğrafın bulut sisteminden 48 saat içinde silindiğini belirterek cevap verdi.
Siber güvenlik araştırmacısı olan Jane Manchun Wong ise attığı tweetinde bunun anlaşılabilir bir şey olduğunu, uygulamanın yüz editleme kodlarını bulutta tutarak rakiplerinin ele geçirmesinin önüne geçtiğini ve böylece piyasa rekabetinde öne geçtiğini aktardı.
Merkezi Rusya’nın St Petersburg şehrinde olan şirketin sunucuları ise ABD’de yer alıyor.
Şirketin başında bulunan Yaroslav Goncharov ise BBC’ye yaptığı açıklamada, fotoğrafların bu amaçla kullanılmadığını söyleyerek fotoğrafları sadece düzenlemek için kullandıklarını aktardı.
ABD Senatosu’ndaki Demokratların lideri Chuck Schumer de FaceApp uygulamasının tehlikeli olabileceğini ve ABD vatandaşlarının kişisel bilgilerin ‘yabancı güçlerin eline geçebileceğini söyleyerek ABD FBI’ın konuyu soruşturması yönünde çağrı yaptı.
Uygulamayı geliştiren St Petersburg merkezli Wireless Lab şirketinden yapılan açıklamada ise “Her ne kadar araştırma – geliştirme departmanı Rusya’da bulunsa da, kullanıcı bilgileri Rusya’ya transfer edilmiyor” dedi.
Schumer ise Twitter’dan paylaştığı mektubunda “Kitlesel biçimde toplanan kişisel bilgilerin muhafazası ve kullanıcıların bu bilgilere kimin erişeceğini bilip bilmedikleri konularında çok ciddi kaygılarım var” dedi.
Dile getirilen eleştirilerden bir başkası ise uygulamanın sözleşmesinde fotoğrafların reklam amaçlı kullanılabileceğine dair bir ibarenin yer alması.
Ancak Twitter gibi birçok uygulamada da benzeri bir ifade yer alıyor.
Şirketin başında bulunan Yaroslav Goncharov yine BBC’ye yaptığı açıklamada uygulamasının gizlilik sözleşmesinin çok genel geçer olduğunu, reklam amaçlı fotoğraf paylaşmak gibi bir amaçlarının olmadığını, daha farklı özelliklere ulaşmak isteyen kullanıcılardan aldıkları ücretin asıl gelir modellerini oluşturduğunu belirtti.
Şirketin yaptığı yazılı açıklamada ise verilerinin silinmesi için kullanıcılardan çok sayıda talep aldıklarını, destek ekiplerinin bu mesajlarla yüklü olduğunu ve hepsine yetişmeye çalıştıkları aktarıldı.
FaceApp ile ilgili dönen tartışmalar, kullanıcıların kişisel verilerinin güvenliği ve gizlilik ile ilgili konuların farklı uygulamalarla çok sık gündeme geleceğini tekrar hatırlatmış oldu.