kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
35,0485
EURO
36,3836
STERLIN
44,2004
BITCOIN
$100.294
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
9°C
LONDRA
9°C
Hafif yağmur
Cuma Hafif yağmur
12°C
Cumartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
7°C
Pazar Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
6°C
Pazartesi parçalı bulutlu
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
11°C

Çin, Müslüman Uygur Türklerinin çocuklarını ailelerinden ayırıyor

Çin, Müslüman Uygur Türklerinin çocuklarını ailelerinden ayırıyor
08.07.2019
0
A+
A-

Çin hükümetinin, Uygur Türklerine yönelik “eğitim kampı” politikası kapsamında, Müslüman çocukları ailelerinden özellikle ayırdığı ortaya çıktı.

BBC’nin yaptığı araştırma, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde son iki yılda, çok sayıda büyük ölçekli yatılı okulun kurulduğunu gösterdi.

Araştırma kapsamında çok sayıda Uygur Türkü ile İstanbul’da da röportaj yaptık. Çocuklarından ayrılmak zorunda kalan ailelerle de konuştuk.

Yapılan 60 röportajda aileler, Sincan’da ortadan kaybolan en az 100 çocuğa ait tanıklıklarını anlattı.

Çin yetkilileri, Uygur Türklerinin, radikal eğilimlerle mücadele kapsamında “dil öğretim merkezlerinde” eğitim gördüğünü söylüyor.

Ancak BBC’nin elde ettiği deliller, Müslüman azınlığa bağlı çok sayıda kişinin; namaz kıldıkları, başörtüsü taktıkları veya Türkiye gibi ülkelerle ilişkili oldukları gerekçesiyle gözaltına alındığını ortaya koyuyor.

Devasa ölçekte yatılı okul inşaatları

Türkiye’deki Uygurlulara göre, Sincan’a geri dönüş neredeyse kesin bir gözaltı anlamına gelityor.

Sincan’da yaşayan akrabalar için ise yapılacak ulusalararası bir telefon konuşması bile tehlike teşkil ediyor.

BBC’nin katkısı ile yapılan bir araştırma, özellikle ailelerinden ayrılan Müslüman çocukların nasıl bir ortamda eğitim gördüğüne ışık tuttu.

Doktor Adrian Zenz, Uygur Özerk Bölgesi’ndeki toplama kamplarına yönelik araştırmalarıyla uluslararası ün kazanmış bir bilim adamı.

Alman bilim adamının kamuoyuna açık resmi belgeler üzerinde yaptığı araştırma, Sincan bölgesinde, sıradışı ölçekteki okul yapım programını ortaya koydu.

Elde edilen uydu fotoğraflarında, genişletilen kampüsler, eklenen yurt binaları ile çok büyük çapta bir kapasite artırımı gün yüzüne çıktı.

BBC Uygur inforgrafik

Bu bulgular, yetişkinler için kurulan toplama kampları ile eş zamanlı olarak, çocuklar için de yatılı kamp sisteminin uygulamaya konulduğunu gösteriyor.

Yalnızca 2017 yılına ait verilerde, Sincan bölgesinde ana okuluna başlayan çocukların sayısının, önceki yıla göre yarım milyondan fazla arttığını gösteriyor.

Çin, Sincan’da 1,2 milyar dolar harcadı

Resmi rakamlara göre, bu sayının yüzde 90’ını ise Uygur Türkleri gibi Müslüman azınlığa dahil çocuklar oluşturuyor.

Aynı resmi veriler, yalnızca Sincan bölgesindeki yatılı ana okulu inşaatları için, devletin 1,2 milyar dolar harcadığını gösteriyor.

Bu okullardan biri olan Yecheng Şehri Numara 4 isimli devasa yatılı okula, yalnızca geçen Nisan ayında, çevre köylerden 2 bine yakın çocuk getirildi.

Mayıs 2019

Yechung County Number 11 and Number 10 Middle School

Nisan 2018

Yechung County Number 11 and Number 10 Middle School

‘Ebevenlerin yerini alan okullar’

Yukarıdaki görseller, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin güneyindeki Yecheng (Uygurca’da Kargılık) kentinde iki yeni yatılı okulun inşa edildiğini gösteriyor.

10 ve 11 numaralı okullar olarak resmi kayıtları tutulan bu iki büyük yatılı eğitim merkezinin yapımı, bir yıldan kısa bir süre içinde tamamlandı.

Devlet propagandası, bu yatılı okulları “sosyal istikrarın ve huzurun” sağlandığı merkezler olarak tanımlıyor ve “okulun ebevenlerin yerini aldığını” savunuyor.

Alman araştırmacı Zenz’e göre ise kurulan sistemin daha derin bir amacı var.

Zenz’in araştırması, okul ortamında Uygur Türkçesi ve diğer tüm azınlık dillerinin konuşulmasının Çin devleti tarafından engellendiğini gösterdi.

Buna göre, bir puanlama sistemi ile, öğrenciler ve öğretmenler Çince dışında bir dilin konuşulması halinde ceza kapsamına alınıyor.

‘Böyle bir örneğe hiç rastlamadım’

BBC’nin konuştuğu Sincan Propaganda Bakanlığı’ndan Şu Guisiang, çocukların yatılı okullara koyularak ailesiz bırakıldıklarına ilişkin bulguları reddediyor.

Guisiang, “Bir ailedeki tüm bireyler, dil öğretim merkezlerine gönderilmişse o ailede ciddi bir dil problemi var demektir” diyor ve gülümseyerek ekliyor:

“Ben böyle bir örneğe hiç rastlamadım.”

Adrian Zenz’in araştırmasındaki en kilit noktalarından biri, çok sayıda çocuğun bu yatılı sisteme kayıt edildiğini delillendiriyor.

Aileleri dil öğretim merkezlerinde tutulan veya cezaevinde bulunan çocukların, devlet bakımına alınıp alınmaması ile ilgili ayrıntılı durum tespit raporları elde edildi.

Kaşgar şehrindeki resmi eğitim yetkililerine gönderilen bir talimat yazısı, ebeveynleri kamplarda olan çocukların acil şekilde bakım altına alınmasını içeriyor.

Bu talimatta, “psikolojik desteğin güçlendirilmesi” ve “öğrencinin düşünce eğitiminin sağlamlaştırılması” gibi ifadeler yer alıyor.

İstanbul’daki salonda BBC’den John Sudworth’ün konuştuğu annelerden biri, “Tüm dünya bu gerçekler ortadayken nasıl sessiz kalıyor?” diye soruyor.

BBC’nin Sincan’daki yatılı okul sistemi üzerine yaptığı araştırmada, bu okulların geniş güvenlik önlemleri altında olduğunu da ortaya koydu.

İzleme sistemleri ile sürekli gözlenen bu yapıların, bir çoğunda alarm sisteminin yanında, 10 bin Volt gücündeki elektrik teller de yer alıyor.

Bazılarındaki fiziki güvenlik unsuru sayısı, toplama kamplarındakilerin dahi sayısını aşıyor.

Adrian Zenz’e göre, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde 2017 yılında hayata geçirilen bu sistemle, dininden, dilinden ve Uygur kökenlerinden uzaklaştırılmış yeni bir nesil yaratılmak isteniyor.

Zenz, “Elde edilen deliller, yapılanı kültürel bir soykırım olarak adlandırmamızı gerektiriyor” diyor.

Via: BBC Türkçe

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.