Earth 2050, insanlığın karşılaşabileceği küresel sorunları tanımlamak ve bunların olası çözümlerini belirlemek amacıyla önümüzdeki 30 yıl içinde gerçekleşebilecek sosyal ve teknolojik gelişmeler hakkındaki tahminleri bir araya getiren, bir interaktif multimedya projesi. Kaspersky Lab’ın 20. kuruluş yıl dönümünde açılan web sitesinde birçok farklı konuyu ele alan çeşitli tahminler, gelecek senaryoları ve daha fazlası yer alıyor.
Son olarak siteye katkıda bulunan isimlerin arasına yenileri katıldı. Bunlar arasında İngiltere Kraliyet Astronomu, Cambridge Üniversitesi’nde Profesör ve Royal Society Başkanı olan Lord Martin Rees, yatırımcı ve girişimci Steven Hoffman, insan hakları savunucusu Peter Tatchell’in yanı sıra Kaspersky Lab güvenlik araştırmacısı Dmitry Galov ve zararlı yazılım analisti Alexey Malanov bulunuyor. 2050 için ortaya konulan yeni görüşler arasında şunlar yer alıyor:
Beyne yerleştirilen çipler sayesinde düşünce ile çalışan doğrudan bağlantıların mobil cihazların yerini alması. Bilgi ve beceri de yüklenebilen bu çiplerin bireysel bilinç ve düşünce gizliliğine etkisi. Gen düzenleme ile tüm canlıları genetik düzeyde değiştirebilme becerisi. Gelişmiş makine öğrenimi/yapay zeka sistemlerinin yaptığı hataların potansiyel etkileri.
Mevcut politik sistemlerin gerilemesi ve sıradan insanların kanunlara onay verme yetkisine sahip olduğu ‘vatandaş hükümetlerinin’ yükselişi. Fosil yakıtların tükenmesiyle tekno-endüstriyel çağın sona ermesi. Bununla birlikte ortaya çıkacak ekonomik ve çevresel çöküş.
Çoğu insanın vegan olmasıyla endüstriyel ölçekli et üretiminin sona ermesi ve ve etin açık alanda yetişen canlı hayvanlardan alınan biyopsi yoluyla üretilmesi.
Kaspersky Lab güvenlik araştırmacısı Dmitry Galov’un 2050 tahminleri ise şöyle: “2050’ye geldiğimizde, beynimizin nasıl çalıştığına dair bilgimiz ve beyni onarma becerimiz o kadar gelişecek ki her şeyi hatırlamak ve yeni şeyleri inanılmaz bir hızda öğrenmek normal hale gelecek. Çoğu çocuğa öğrenme becerilerine destek olmak için en yeni bellek geliştirme çipleri takılacak ve bu da eğitimi daha önce hiç olmadığı kadar kolay hale getirecek. Kafa yaralanmaları nedeniyle oluşan beyin hasarı kolaylıkla onarılabilecek, hafıza kaybı artık bir sorun olmaktan çıkacak ve depresyon gibi akıl hastalıkları hızla tedavi edilecek. Bunların temelini oluşturan teknolojiler 2010’ların sonundan beri mevcut. Bellek çipleri aslen 2018’deki derin beyin uyarı çiplerinin doğal bir uzantısı.
Ancak her teknolojinin bir de karanlık yüzü var. 2050’de bellek geliştirici çiplerin tıbbi, sosyal ve ekonomik etkileri büyük olacak fakat bunlar aynı zamanda siber saldırılara da açık olacak. Bunların sonucunda ortaya çıkacak yeni tehditler arasında, politik olaylar veya anlaşmazlıklara dair anıların eklenmesi veya çıkarılmasıyla geniş insan gruplarını toplu bir şekilde etki altına almak gibi durumlar bulunacak. Hatta ‘insan botnetler’ bile oluşturulabilecek. Bu botnetler insanların beyinlerini, siber suçlular tarafından kontrol edilen bir ağ şeklinde birbirine bağlayabilecek. Kurbanların bundan haberi bile olmayacak. Önceki yıllarda görülen siber tehditler yeni amaçlar edinerek siber casusluk için dünya liderlerinin hafızalarını hedef alacak. Ayrıca hafızalarını çalmak, silmek veya kilitlemek (örneğin fidye için) amacıyla ünlü kişiler, sıradan insanlar ve şirketler de hedefte olacak. Bu tehditlerin mümkün olmasının sebebi, bu teknolojilerin gelişmeye başladığı 2010’lu yıllarda gelecekte karşılaşılabilecek potansiyel güvenlik açıklarına öncelik verilmemesi ve sağlık ve güvenlik sektörleri, kanun koyucular ve diğerlerinin gelecekteki riskleri anlamak ve belirlemek için bir araya gelmiş olmamasıdır.”