Vatandaşlıktan çıkarılanların 5’inin Hollanda’da yaşadığı, 10’unun da silahlı gruplara katılmak için Suriye ve Irak’a gittikleri belirtildi. Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Ferdinand Grapperhaus, vatandaşlıktan çıkarılan cihatçılar ile ilgili olarak NRC gazetesinde yer alan haberi doğruladı. Vatandaşlıktan çıkarılan cihatçıların tamamı, çifte pasaporta sahip. Hollanda’da ikili anlaşmalar uyarınca ülkeye “misafir işçi” olarak gelen Türkiye ve Fas kökenli göçmenlerin çifte vatandaşlık hakkı bulunuyor. Bakanlık, vatandaşlıktan çıkarılan kişilerin kaçının Türkiye ve Fas kökenli olduğunu açıklamadı. Uluslararası yasalar “vatansız kalmaya” (haymatlos) izin vermediği için, sadece Hollanda pasaportu taşıyan kişiler vatandaşlıktan çıkarılamıyor.
BM’den ayrımcılık uyarısı
Birleşmiş Milletler (BM) Irkçılıkla Mücadele Özel Raportörü Tendayi Achiume, Aralık ayında Hollanda Göç ve Vatandaşlık Kurumu’na (IND) yazdığı mektupta, terörle mücadele kapsamında vatandaşlık iptalini, “ayrımcı” bulduğunu bildirdi.
BM Raportörü, Hollanda’yı, “uluslararası insan hakları anlaşmaları ile çeliştiği” gerekçesiyle bu uygulamaya son vermeye çağırdı. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Niels Muiznieks de, Hollanda’nın uyguladığı yasanın Türkiye ve Fas kökenlilere yönelik ayrımcılık içerdiğini açıklamıştı. Muiznieks’e göre, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olan bu yasa, Hollanda toplumunda belli bir sosyal grupta kutuplaşmaya ve yabancılaşmaya yol açacak. Achuime’nin mektubu, Hollanda vatandaşlığından çıkarılması gündemde olan Amsterdam doğumlu Fas kökenli Mahee H.’nin açtığı dava nedeniyle gönderildi. Davaya ilişkin kararın bu hafta açıklanması bekleniyor. Hollanda’daki 4 büyük kentin belediye başkanları da, hükümeti vatandaşlıktan çıkarma yasasının sonuçlarını ivedilikle inceleme çağrısı yaptı. Belediye başkanları, vatandaşlıktan çıkarmanın radikalleşmeyi körükleyeceği ve suçluların yasa dışılığını ortadan kaldıracağı endişesini taşıyor.
