İspanya’nın Bask özerk bölgesinin bağımsızlığı için savaşan ETA örgütü sonunda silahlarının tamamını resmen teslim etti.
İspanya’nın Bask özerk bölgesinin bağımsızlığı için savaşan ETA örgütü sonunda silahlarının tamamını resmen teslim etti. BBC’nin diplomasi muhabiri Lyse Doucet Avrupa’nın kalbindeki son ayaklanmayı resmen noktalayan tarihi törene tanıklık eden üç gazeteciden biriydi:
Bask bölgesinin ayrılığı için savaşan ETA’nın silahlarını bırakacağı gün yaklaştıkça, her şeyin planlandığı gibi gerçekleşip gerçekleşemeyeceği kaygıları arabulucuları iyice germiş olmalı.
Otomobilimizle İspanya’nın Bask bölgesinin kalbi sayılan San Sebastian kasabasına girerken kontrol noktasında siyah üniformalı, silahlarını göğsüne yapıştırmış polisler tarafından durdurulduk.
Bir an için bu güzelim kasabanın ETA’nın silahlı bağımsızlık mücadelesinin merkezi olduğu günlere geri dönmüşüz gibiydi.
Fakat bir an sonra ılık bahar güneşi altında parlak giysileriyle bir grup bisikletli geçti ve bugüne döndük.
Bask Ülkesi Bisiklet Turu yapılıyor.
Son ayaklanma
Yoğun trafik yüzünden arabulucuların ETA bağlantısı olan kişi de bir saatten fazla gecikti.
Yirmi yıl önce İspanya ve Fransa polisinin ETA militanları ile kıran kırana çatıştığı dönemde olsa, böyle bir gecikme ciddi endişe yaratırdı.
Fakat geçen Cumartesi sabahı Fransa’nın güney batısındaki Bayonne Belediye Sarayı’nda şafak söktükten hemen sonra yapılan kısa ve sade tören ile karanlık bir dönem sona ermişti.
Dünya radikal İslamcıların yeni şiddet dalgasıyla yüzleşirken, Avrupa’nın kalbindeki bir ayaklanma resmen sona erdi.
ETA’nın son silah teslimi aslında büyük ölçüde sembolikti çünkü zaten silah ve cephanesinin büyük kısmı kullanılmaz durumdaydı.
Fakat bazen sembolizm İspanya toplumunda olduğu gibi derin yaralar açmış toplumsal çatışmalar söz konusu olduğunda büyük önem kazanıyor.
İki gün önce arabulucular “Bask Sosyalist Devrimci Ulusal Kurtuluş Örgütü” imzalı ve “Silahsızlanma Günü” başlıklı bir açıklama iletmişlerdi.
Töreni, benim ve diğer iki gazetecinin izlemesine izin verilmişti.
Törenin yapıldığı binada, ağır perdelerin örttüğü uzun pencerelerden süzülen ışık hüzmeleri zarif yüksek tavanlı salonu aydınlatıyordu.
Yıllardır bu güne ulaşmak için çabalayan uluslararası arabulucular ile Barış Zanaatkarları adlı grubun üyelerini çevresinde toplayan dörtgen küçük bir masada tarih yazıldı.
Bugünün gerçekleşmesinde, bağımsızlık arzusunun hala çok güçlü olduğu Bask toplumundan gelen baskıların büyük rolü oldu.
Fakat ETA’nın 50 yılı aşkın süre devam eden bombalı ve silahlı eylemlerinin yarattığı öfke ve anlaşmazlıklar yok olmuş değil. Diğer yandan İspanya ve Fransa hükümetleri hala “terörist” diye tanımladıkları grupla müzakereyi reddediyor.
ETA yıllarca gizli bir müzakere kanalı yaratmaya uğraştı. Kaynaklarımız geçen yıl üst düzey Fransız yetkililerle temaslar olduğunu söylüyorlar. İspanya ise ETA’nın bu çabalarını en az üç kez engelledi.
Dolayısıyla hükümetlerin barış sürecinde önemli rol oynadığı Kuzey İrlanda ve Kolombiya’dan farklı olarak ETA’nın silahsızlanması uluslararası örgütler ile kiliselerden sendikalara bir dizi sivil toplum örgütlenmesi ve bireyinin kendine özgü işbirliğiyle sağlandı.
ETA, basın açıklamasında hissedilir bir buruklukla “barışın düşmanları”nın silahsızlanma anlaşmasının yapıldığı törene saldırabileceğinden söz ediyordu.
Fakat o gün İspanya yetkilileri olan biteni görmezden geldi, Fransızlar uluslararası arabulucuların ifadesiyle “bu tarafa bakmamak için özel çaba harcadılar”.
Fransa güvenlik kuvvetleri o sessiz Cumartesi sabahı “çaktırmadan” Bayonne Belediye Sarayı’nın güvenliğini sağlamıştı.
Masada önce, spor giysileriyle gelmiş olan Fransa’nın Basklı çevrecisi Txetx Etcheverry, içinden mavi dosyalar taşan siyah bir klasör çıkardı.
Bunlar, ETA’nın artık tümü Fransa sınırları içinde olan, kalan silah ve cephanesinin yerlerini gösteren belgelerdi.
Klasör kısa bir süre iki din adamı, Bolonya Başpiskoposu Matteo Zuppi ve Kuzey İrlanda’dan rahip Harold Good tarafından incelendi.
Oturduğum yerden daha sonra kaynakların “ciddi miktarda” diye tanımladığı -yaklaşık 3 ton- patlayıcı ve 120 kadar silaha ilişkin yazılı bilgi ve fotoğrafları görebiliyordum.
Beyaz sakallı rahip Harold Good, daha sonra bana 2005 yılından bu yana bu bölgeye gelip gittiğini ve bunun “harika bir gün” olduğunu söyledi.
Belgeler daha sonra takım elbisesi ile masada yer alan Amsterdam merkezli Diyalog Danışmanlık Grubu’nun başkanı Ram Manikkalingam’a verildi.
Manikkalingam ETA’nın silahları dosyasını Fransız savcısına teslim ettikten sonra Belediye Sarayı’nda oturup sohbet ettiğimizde “Bu noktaya gelebileceğimizden kuşku duyduğum anlar çok oldu” diye itiraf etti.
ETA’nın 2011 yılında tek yanlı olarak ilan ettiği ateşkesi gözlemleyen heyette de görev yapmış olan Maniikkalingam şu anda Uluslararası Silahsızlanma Gözlem Komisyonu’nun başkanı.
“İleri adımlar oldu, sonra geri adımlar oldu” diye anlatıyor süreci.
ETA savaşçılarını, karşılığında bir şey almadan silahlarını bırakmaya ikna etme çabaları 2011’den bu yana sürüyor. Gizliliğe çok önem veren ve çok sayıda küçük hücreden oluşan örgütün kalan silahlarının izini sürmek de uzun zaman almış.
Üstelik ETA içinde herkesin ikna olmamış olması büyük bir sorun. Kaynaklar ETA’nın, yaklaşık 100 aktif savaşçısı ve ailelerinin hala yeraltında olduğunu, cezaevindeki bir grubun da ikna olmadığını düşünüyor.
Manikkalingam, “Bu bizi hep endişelendirdi. Kuzey İrlanda deneyiminden de biliyorduk. En kötü bombalı saldırılardan biri Hayırlı Cuma anlaşmasından sonra yapılmıştı” diyor.
Kaynaklar bomba imal edebilecek militanların kontrol altında tutulması ve her tür hoşnutsuzluk belirtisine bir çare üretilmesi konusunda Kuzey İrlanda sürecinden çok ders çıkarıldığını söylüyorlar.
Ve en önemlisi ETA yok olmuş değil.
Bu yüzden İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ve iktidardaki sağcı Halk Partisi’nin tek tepkisi örgütü kendisini lağvetmeye çağırmak oldu. Ama “kurbanlarından özür diledikten sonra”.
Törene katılanlardan tarihçi Giles Tremlett, “Bir gün bunu söyleyeceğimi hiç düşünemezdim ama süreci uzun süredir gözlemleyen biri olarak Halk Partisi’nin ‘müzakere yok, bu bir asayiş meselesidir’ çizgisinin kazandığını söyleyebilirim. ETA yenildi” diyor.
Yine de Bayonne kasabasında tarihi tören sonrası yapılan “Barış Mitingi”nde Basklılar hala çok çoşkulu görünüyordu.
Gösteride gönüllüler tarafından teslim alınan ETA silahlarının Fransız polisi tarafından götürüldüğünü gösteren bir video oynatıldı.
Bağımsızlık yanlısı Bask partisi Sortu’dan Gorku Elejabarrieta “Barış yolunda hala çözümlenmesi gereken konular var” diyor.
“Bu çatışmanın tüm kurbanları görülmeli. Buna 300 ETA mahkumu da dahil. Ama bu konuda birlikte çalışmamız lazım” diye ekliyor.
Bir gün önce Sortu partisinin lideri Arnaldo Otegi ile buluşmuştum.
Daha önce ETA’nın siyasi kanadına başkanlık yapan Otegi’ye bu yüzden Bask’ın Gerry Adams’ı diyorlar.
“Silahlı mücadele daha önce bitmeliydi” diyor, ve ekliyor: “Toplumumuz bu adımı daha önce atmamızı istedi, dinlememiz lazımdı”.
Perde arkasında aslında süreçte kilit rol oynayan Otegi “Herkesin şunu anlaması lazım: militanları onca yıllık silahlı mücadeleden sonra bu adımı atmaya ikna etmek kolay bir iş değil. Geçmişi gecikmeli olarak kapattık, ama farklı bir gelecek istiyoruz” diyor.
“Silahsızlanma Günü” yaklaşırken hazırlanan silah teslim videosu, sessiz çekilmiş. Büyük bir patlamayla tarih sahnesine fırlayan silahlı bir grup, elli yılı aşkın süre sonra, tarihinde bir sayfayı sessiz sedasız kapatmış oldu.