43 yaşındaki Başbakan, ekonomik büyüme odaklı politikaların yerini, aile dostu, çevre odaklı politikaların alması gerektiğini söylüyor.
Londra’daki Chatham House’ta konuşan Jakobsdottir, vatandaşın beden ve ruh sağlığını önceleyecek bu modeli “mutluluk ekonomisi” olarak tanımlıyor.
Jakobsdottir, bu ekonomik modelin, gayri safi yurtiçi hasıladan çok sosyal göstergeleri dikkate alacağını anlatıyor:
“Kennedy’nin (ABD Başkanı) şu sözlerinin üzerinden 50 yıl geçti: ‘Gayri safi milli hasıla, yaşamı değerli kılan şeyler dışarıda bırakılarak hesaplanır.’ Ekonomik büyüme değerlendirilirken, bu büyümenin nasıl gerçekleştirildiğini de odaklanmalıyız. Tüm eksiklerine karşın büyüme rakamları, ekonomik başarının temel öğesi olarak değerlendiriliyor. Bizim, İskoçya’nın ve Yeni Zelanda’nın savunduğu mutluluk ekonomisi modeli ise, BM Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri çerçevesinde, bugün ve gelecek nesillerin mutluluğunu amaçlıyor.
“Bu ekonomik model, ortak mutluluğun sağlanması için, bir toplumun yalnızca ne kadar zengin olduğunun değil, ne kadar mutlu olduğunun da değerlendirilmesi üzerine kurulu. Hayat kalitesini, yalnızca veriler üzerinden değil, mutululuk perpektifinden de değerlendirmeliyiz. Çocuklarımız, ‘Gezegeni niye kurtarmadınız?’ diye sorduğunda, kapitalizmi ayakta tutmaya çalışıyorduk’ demek istemiyorum.”
Katrin Jakobsdottir, ekonomiyi bu yönde geliştirecek mutluluk bütçesi üzerinde de çalışıldığını açıkladı.
Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz de, mevcut ekonomik değerlendirmelerin, modern toplumları şekillendiren, iklim değişikliği etkisi, eşitsizlik gibi unsurları kapsamadığı için yetersiz kaldığı görüşünü savunuyor.
Stiglitz geçen ay Guardian gazetesine yazdığı yazıda, 2008 mali krizinin de “mevcut ekonomik verilendirmelerin yetersizliğini ortaya koyduğunu” savundu.
İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir de gelişen ülkelerin, yenilenebilir enerji kullanımı yönünde atılımlar yapması gerektiğini savunuyor.
350 bin nüfuslu ülke, 2018 yılı Dünya Mutluluk Raporu’nda Finlandiya, Norveç ve Danimarka’nın ardından 4. sırada yer aldı.