Londra’da 1989 yılında kurulan Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (DAY-MER), depremin ilk gününden itibaren İngiltere’nin çeşitli şehirlerinde dayanışma kampanyası yürüttü. Geçen hafta da deprem bölgesine heyet gönderen DAY-MER heyetinde yer alan DAY-MER Başkanı Aslı Gül ile İngiltere’den Türkiye’ye emekçilerin dayanışmasını ve Türkiye’deki izlenimlerini konuştuk.
Emekçiden emekçiye yaraların sarılması çağrısıyla başlattıkları kampanya kapsamında yardımları deprem bölgelerine ulaştırdıklarını dile getiren Gül, devletin sorumluluğuna da dikkat çekti. Yaklaşık 50 gün geçmesine rağmen insanların halen çözülmeyen sorunları olduğunu ifade eden Gül, ilerleyen günlerde de dayanışmayı sürdüreceklerini belirtti.
DAY-MER, depremin ilk gününde dayanışma komitesi kurdu. İngiltere’de bulunan Türkiyeli göçmenlere, İngiltere halkına, sendikalara ve demokratik kitle örgütlerine emekçiden emekçiye yaraların sarılması için bir kampanya başlattığını duyurarak dayanışma çağrısında bulundu.
DAY-MER’li kadınlar ve gençler, metro girişlerinde, AVM önlerinde, kent meydanlarında, depremden zarar gören halk için para topladı. DAY-MER Kadın Komisyonu da Ekmek ve Gül’ün “Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz” çağrısına 8 Mart etkinliğinin gelirini paylaşarak yanıt verdi.
DAY-MER Başkanı Aslı Gül, depremin İngiltere kamuoyunda duyulması üzerine kendileri dışında 15 vakfın bağlı bulunduğu Save The Children, devletin de desteklediği Afet Acil Durum Komitesi (DEC) gibi kurumların öncülüğünde de yardımlar toplanmaya başlandığını, diğer Türkiyeli örgütlerin de yardım topladığını ifade etti.
Yardım tırlarına el konulması haberlerinin İngiliz kamuoyunda da yer bulduğunu ifade eden Gül, “DAY-MER de bilinirliği, güvenilirliği olan 33 senelik bir örgüt olduğu için İngiliz sendikacıların, Savaş Karşıtı Koalisyon, Irkçılığa Karşı Ayağa Kalk Koalisyonu, Öğretmenler Sendikası, Kamu Sendikası UNITE, DAY-MER’in de içinde yer aldığı Türkiye Halkları ile Dayanışma Kampanyası (SPOT) ile birlikte bu kampanyayı sürdürdük. Sendikalar da ya doğrudan DAY-MER ya da SPOT aracılığı ile Türkiye’deki emekçilerle dayanışmada bulundular. Biz de yardımları Nar Sanat Merkezi, BİRTEK-SEN, Ekmek ve Gül ve Emek Partisi aracılığı ile gönderdik” dedi.
Depremin ardından İngiltere’de çok sayıda insanın üzüntülerini dile getirerek dayanışma göstermek için çağrına yanıt verdiğini ifade eden Gül, “Bir destekte bulunan bir daha bulundu. Yardımların yerine ulaşıp ulaşmadığına dair endişeler vardı. Ulaşıp ulaşmadığına dair bizi aradılar. 2 haftada iyi bir kampanya sürdürdük. Hem deprem bölgesindeki insanları ziyaret etmek hem de gözlemlerimizi Türkiyelilere, İngiltere’de yerli kamuoyuna ve dayanışma gösteren sendikalara iletmek için bir heyet oluşturarak buraya geldik” dedi.
Kısıtlı süreleri içerisinde Malatya, Pazarcık ve Adıyaman’da bulunduklarını ifade eden Gül, izlenimlerini şu şekilde aktardı:
“50 güne yakın zaman geçmiş, insanlar hâlâ çadırlarda yaşıyor. O çadırlarda tuvalet, banyo, hijyen sorunu çok büyük. Özellikle Adıyaman’da ve Pazarcık’ta ziyaretimizden bir hafta önce gerçekleşen selin izleri hâlâ duruyordu. Pazarcık’ın köylerinde hiçbir hükümet yetkilisi gelmemiş, gelse bile not almış gitmiş, insanlar çadırlarını kendileri kurmuştu. Şahintepe köyünde insanların yaşadıklarını anlatma isteği beni etkiledi. Belki komşusu da aynı acıyı yaşadığı için ona anlatamıyor, bizi görünce yaşadıklarını anlatmaya başlıyorlar. İnsanların konuşmaya, anlatmaya ihtiyacı var. Köylerde halen ped, iç çamaşırı gibi ihtiyaçlar var. Erkeklere bunu söyleyemeyen kadınların, aramızdan gördükleri kadınlardan ilk istedikleri bu oldu. İnsanların ‘Tarağımız bile yoktu, saçlarımızı kesmek zorunda kaldık’ demesi beni çok etkiledi. Adıyaman’da da Emek Gençliğinin kurduğu etüt çadırı çamur içerisinde kalmış. Yenisini yaptılar. Gençlerin fedakarlığı, sahiplenmeleri çok önemliydi.”
Toplanan onca yardıma ve öncesinde toplanan deprem vergisine rağmen devletin halen barınma, eğitim, sağlık sorunu gibi sorunları çözemediğini ifade eden Gül, “Her şeyi elinde bulunduran bir devlet var. Sağlık, eğitim gibi işler devletin yapılması gereken işler. Çocukların normale dönmesi, sosyalleşmesi için okulların kesinlikle açılması gerekir. Depremzede öğretmenlerle bu yapılamaz. Açıkta olan öğretmenleri atasınlar. Konteyner de bir yere kadar. Enkazın kaldırılması, dayanıklı zemine dayanıklı evlerin yapılması seneler sürer. Bu yüzden asıl tuvaleti, banyosu olan, bir yaşam alanı olan prefabrik evlerin yapılması gerekir. Sağlık hizmetinin veriliyor olması gerekir” dedi.
Koşullara bakınca dayanışmanın en az 3-5 ay daha sürmesi gerektiğini dile getiren Gül, “Bu dayanışmayı daha hedefli yapmak istiyoruz. Adıyaman’da Emek Gençliğinin etüt merkezini zenginleştirmek, Narlı’da çocuklar için düşünülen çadır kente destek olmak, Ekmek ve Gül’ün Kız Kardeşlik köprüsü için daha fazla dayanışma yürüteceğiz. Bu yıl 34’üncüsünü düzenleyeceğimiz Kültür ve Sanat Festivali’ni depremle dayanışmayı devam ettirmek için değerlendireceğiz” dedi.