BBC’nin haftalık The Boss (Patron) yazı dizisi dünyanın değişik noktalarından iş dünyasının önde gelen isimlerinin portrelerine yer veriyor. Bu hafta ABD merkezli aromalı su şirketi Hint’in kurucusu Kara Goldin’le görüştük.
Kara Goldin, farkına bile varmadan sağlığını son derece olumsuz etkileyecek bir kötü alışkanlık sahibi olmuştu: Her gün 10 kutu diyet kola içiyordu.
2001’de Silikon Vadisi’nde başarılı bir işte çalışmaktaydı. Bugün geriye dönüp baktığında, “Yıllardır diyet kola içiyordum, doğru olanı yaptığımı düşünüyordum,” diyor.
“Sektördeki insanların dediklerini dinliyordum. ‘Diyet kola iç, hiçbir sıkıntı olmaz’ diye konuşuyorlardı.”
Ancak Kara, günde ortalama 3,5 litre kafeinli, yapay tatlandırıcılı bir sıvı içmenin bünyesinde aşırı halsizliğe neden olduğu sonucuna vardı. Aldığı kilolardan ve sivilcelerinden de diyet kolayı sorumlu tutmaya başladı.
Teknoloji devi American Online’daki üst düzey işinden ayrılıp, çocuklarına bakmak için bir süre evde zaman geçirmeye başladığında ise tüm yaşam tarzını değiştirmeye karar verdi. Kimyasal içeren meşrubatları içmeyi bıraktı, sadece su içmeye başladı.
Kara, bunu izleyen 2,5 hafta içinde tüm sivilcelerinin kaybolduğunu, enerjisini geri kazandığını ve 9 kilo verdiğini söylüyor.
Tabii bu değişiklikler Kara’da bir şok etkisi de yarattı. “Tüm dikkatimi bu işe verdim. Zeki bir kadınım, ama ‘diyet’ kelimesinin gazabına uğramıştım ve bunun benim için daha sağlıklı bir seçenek olduğunu düşünüyordum” diyor.
Yaşadıkları kaçınılmaz olarak Kara’yı, 2005 yılında bir meşrubat firması olan Hint’i kurmaya itti. Hint, bugün yıllık 100 milyon doların üzerinde ciroya sahip. Sadece doğal meyve aromalı su üretimi yapıyorlar ve ürünleri hiçbir şekilde yapay tatlandırıcı ya da takviye şeker içermiyor.
Kara, şirketi, San Fransisco’daki mutfağından tasarruf hesaplarındaki parayı kullanarak kurduğunu söylüyor. Ancak bu doğal içecek fikri sadece sağlığını düzeltmek isteğiyle ortaya çıkmamış. Bunda can sıkıntısının da büyük payı varmış.
Kara sadece su içmeye karar verdikten kısa bir süre sonra suyun tadından gına getirmeye başlamış. Biraz hoş bir tat versin diye suya çilek, ahududu, nar gibi meyveler eklemeye koyulmuş. Buzdolabında da sürekli meyve parçacıklarıyla dolu bir sürahi tutuyormuş.
Doğal meyve aromalı, yapay tatlandırıcı içermeyen, şişelenmiş bir su markası arayıp da bulamayınca da bu işe kendisi el atmaya karar vermiş.
“Allah aşkına, neden kimse böyle bir ürünü şişelemiyor ki, diye sordum kendime” diyor. “Eğer insanların yeniden suyun keyfine varmasını sağlayabilirsem, o zaman sadece şeker değil tatlandırıcı da içeren bu meşrubatlar yerine su içmeyi tercih ederler ve böylece sağlıklarını gerçekten düzeltebiliriz.”
Kara’yı bekleyen en büyük zorluk koruyucu madde ya da tatlandırıcı eklemeksizin aromalı suyun seri üretimine geçmekti. “Açıkçası, bu konuda hiçbir fikrimiz yoktu. Çünkü bir ürünün koruyucu kullanmadan nasıl geliştirilebileceği konusunda sektörün de hiçbir bilgisi bulunmuyordu,” diyor.
Önce meyve suyunun raf ömrünün uzatılması için nasıl pastörize edildiğini inceledi, ardından da eskiden patent avukatı olan, şimdiyse Hint’in operasyon direktörlüğünü yürüten eşi Theo’nun da yardımıyla benzeri bir tekniği kendi aromalı su üretimi için geliştirdi.
Kara, “Hiçbir şekilde koruyucu madde kullanmadan, pastörize bir ürün yardımıyla içecek üreten ilk aromalı su markası biz olduk,” diye anlatıyor.
Ancak aromalı suyun seri üretimine nasıl geçeceklerini başarıyla tespit etmiş olsa da Kara’nın böylesi bir şirketi yönetecek hiçbir deneyimi yoktu. Bu nedenle start-up firmasını satın almak isteyip istemeyeceklerini görmek için küresel meşrubat devlerinden biriyle görüşme talebinde bulundu.
Çokuluslu bu şirketin üst düzey bir yöneticisiyle bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Ancak 2015’te Forbes dergisine de anlattığı gibi, bu görüşme pek başarılı geçmedi.
Kara, şirket yöneticisinin kendisine “tatlım” diye hitap ettiğini ve bu seksist yaklaşımın ona Hint’i kendisinin yönetmeye devam etmesi için gereken azmi verdiğini söylüyor.
Kara’nın önündeki bir diğer sorun ise kendi su markaları ve bir dizi başka meşrubat ürününe sahip olan Coca-Cola ve Pepsi gibi dev şirketlerin hâkim olduğu pazara girmeyi nasıl başaracağıydı. “Meşrubat devlerinin nasıl bir güce sahip olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yoktu” diyor.
Kara, öncelikle üst gelirli süpermarket zinciri Whole Foods’u kendi mahallesindeki mağazasının raflarında Hint ürünlerine yer vermeye ikna etti. Dördüncü çocuğunun doğumu için hastaneye gitmeden yalnızca birkaç saat önce mağazaya birkaç kasa Hint bıraktı. O gece bıraktığı tüm şişeler satıldı.
Büyük çıkışını ise Silikon Vadisi’ndeki bağlantıları sayesinde gerçekleştirdi. Hint’i ilk kurduğu zamanlarda, bir süre sonra yeniden teknoloji sektörüne dönmeyi de düşünüyordu. Google’da bir iş görüşmesine gitti.
Görüşme sırasında, bu işle gerçekten ilgilendiğini ancak ilgilendiği başka bir konu daha olduğunu söyledi ve Hint’le ilgili planlarını anlatmaya başladı.
Görüşmeyi yürüten Google’ın yöneticisi, Kara’nın ürünlerini firmaya yönlendirmesi teklifinde bulundu. Bunun üzerine Kara, Google binasına Hint şişeleri taşımaya başladı.
Google dolaplarını Hint’le doldurdukça Silikon Vadisi’ndeki diğer firmalar da onu takip etti. Facebook’un Hint alışkanlığının da büyük bir Hint bağımlısı olduğu söylenen operasyon direktörü Sheryl Sandberg’ün Google’dan transfer edilmesiyle başladığı sanılıyor.
51 yaşındaki Kara “Bugün hâlâ Silikon Vadisi’ndeki en büyük içecek firmasıyız,” diyor.
Yıllar içinde Hint, Silikon Vadisi’nin ötesinde istikrarla büyüdü. Bugün ABD’deki alkolsüz içecek pazarının en büyük bağımsız şirketi konumunda. San Fransisco merkezli şirketin 200 çalışanı var ve yatırımcıları arasında müzisyen John Legend gibi isimler de bulunuyor.
Hint’in kavunlu, şeftalili ve böğürtlenli gibi 26 farklı aroması var, ayrıca kafeinli ya da köpüklü versiyonları da mevcut. Çocuklara özel bir ürün serisi de geliştirmişler.
Şirket ayrıca doğal güneş koruyucuları üretimi de yapmaya başladı ve yakında bir deodorant markasını üretime geçirmeyi planladıklarını duyurdu. Kara, artık ABD pazarının ötesine taşınmayı, başka ülke piyasalarına açılmayı umduklarını söylüyor.
Araştırma grubu Mintel’in gıda ve içecek sektörü yöneticilerinden Alex Beckett, aromalı suyun son yıllarda dünya genelinde popülerleşmeye başladığını belirtiyor.
“Çünkü suyun saflığı ve sağlık çağrışımları ile şekerli meşrubatlardaki ilginç tatları bir araya getiriyorlar” diyor.
Beckett, “Kara Goldin, aromalı suyun uzun vadeli potansiyelini görecek ve bu alanda harekete geçecek önseziye ve azme sahipti kesinlikle” diye konuşuyor.
Hint’in yöneticiliğini yürütmesinin yanı sıra, Kara obezite ve tip 2 diyabet konularındaki farkındalığı arttırmak için de çaba harcıyor.
“Toplumsal olarak başımızın dertte olduğu mesajını yaymaya çalışıyorum” diyor ve ekliyor: “Tüketicilerimizin dünyanın her yerinde sağlıklarını geri kazanmalarına yardımcı olabileceğimizi düşünüyorum.”