NATO’nun 70. kuruluş yıldönümü yaklaşırken uluslararası arenada önemli bir nüfuza sahip Atlantic Council’den dikkat çekici bir öneri geldi. Damon Wilson, NATO’nun Kıbrıs’ı bünyesine katmayı düşünme vaktinin gelmiş olabileceğini ve böyle bir adım atılması halinde Kıbrıs sorununun çözümü için bir fırsat doğabileceğini kaydetti.
‘MEVCUT DURUM, BÖLGE İÇİN SORUN ARZ EDİYOR’
Kıbrıs çevresindeki suların silahlanma, organize suç, terör, insan kaçakçılığı ve sığınmacı akınları gibi tehditlerin merkezi haline geldiğine ve bölünmüş durumdaki adanın kötü niyetli aktörler için çeşitli kırılganlıklar sunabileceğine dikkat çeken Wilson; Kıbrıs’ın bu haliyle birliğin, özgürlüğün ve barışın hâkim olduğu bir Avrupa’nın inşası için engel oluşturduğunun altını çizdi.
Kıbrıs’taki garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin bugüne dek NATO üyesi olmasına rağmen böyle bir çözüm önermediğini belirten Wilson, bunu gerçekleştirmenin vaktinin gelmiş olabileceğini ifade etti.
‘TARAFLAR ANLAŞMA KONUSUNDA DAHA EMİN HAREKET EDER’
NATO üyeliği halinde Atina ve Ankara’nın yanı sıra tüm Avrupalı ve NATO’daki müttefikleri yanına alacak olan Kıbrıs’taki Rum ve Türk toplulukların anlaşma konusunda kendilerinden daha emin hareket edebileceğini düşünen Wilson, “Yeniden birleşmiş adanın NATO’ya üye olması, alternatif mekanizmalara gerek olmadan, adanın tamamında Yunan-Türk-İngiliz müşterek güvenlik garantisini İttifak’ın taahhüdü altında kendiliğinden devreye sokar” ifadelerini kullandı.
‘NATO ADADA ORTAK HAREKÂT MERKEZİ KURABİLİR’
Wilson’a göre yapılacak anlaşma dahilinde NATO, adadaki mevcut altyapısını kullanarak ve Türkiye de dahil müttefiklerinin personelini kullanarak adada bir harekât merkezi kurabilir.
“Bu yeni harekât merkezi, NATO müttefikleri için Doğu Akdeniz’de kontrolsüz sığınmacı akınlarında, yasadışı taşımacılık veya potansiyel silahlanma konularında müşterek bir farkındalık yaratabileceği gibi NATO’daki planlamacıların doğrudan İttifak’ın doğu kanadına ve hem Rus hem de devlet dışı tehditlere odaklanmasını sağlayabilir” diye devam eden Wilson, çatışmaların Libya’dan Suriye’ye sıçramasının birçok güney NATO ülkesi için önemli risk oluşturduğunu, böyle bir harekât merkezinin bu alanlarda da değerli imkân ve kabiliyetler oluşturabileceğini vurguladı.
‘TÜRKİYE’NİN ADADAKİ VARLIĞI KISITLANACAK’
Wilson, mutabık kalınan bir NATO çerçevesi dahilinde Türkiye’nin adadaki varlığının kısıtlanmasını da önerdi. NATO üyeliğinin ve kısıtlı Türk varlığının, Kıbrıs Türklerine güvenlik konusunda güven vereceğini ve Kıbrıs Rumlarının endişelerini gidereceğini savunan Wilson, “Bu yaklaşım, dış güvenlik garantörlerini kapsayan eski sistemin yerini alacak ve İttifak bazlı karşılıklı savunmaya dayanan bir birleşik Kıbrıs oluşturacak. Bunun sonucunda Kıbrıs’taki NATO güçleri, çözümün başarısı için gerekli güvenlik inşa edici bir varlık tesis etmiş olacak” değerlendirmesinde bulundu.
‘ANASTASIADIS NATO ÜYELİĞİNİ DESTEKLEMEYE HAZIR’
Kıbrıs’ın NATO üyeliğinin birleşme sürecinin başında her iki tarafa tek devlet kurma taahhüdünde bulunma konusunda yardımcı olacağını belirten Wilson, Kıbrıs Cumhuriyeti lideri Nikos Anastasiadis’in halihazırda olası NATO üyeliğini destekleyeceğinin sinyalini verdiğini sözlerine ekledi.