Dermatoloji Uzmanı Hamza Aktaş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle kullanımı artan siyah maskelerin koruyucu özelliği olmadığını belirtti ve ısıyı emerek ciltte tahrişe, egzamaya neden olabileceğine dikkati çekti.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen maskelerle ilgili olarak uzmanların uyarıları sürüyor. Mutlaka cerrahi maske takılması gerektiğini, siyah maskelerin hiçbir koruyuculuğunun olmadığına dikkat çeken uzmanlar, bu türdeki maskelerin ciltte yaratabileceği sorunları anlattı.
Dermatoloji Uzmanı Doktor Hamza Aktaş, siyah renkli kumaşların güneş ışığını fazla emdiğini ve gereğinden fazla ısıyı kendi bünyelerinde topladığını belirterek “Bu da maske altındaki derinin daha fazla ısınmasına ve tahriş olmasına yol açabilir. Maskenin üretildiği kumaşta burada çok önemli tabi üretilen kumaş çok sağlıklı bir kumaş değilse tabi o artan ısı terlemeyle beraber o kumaşın cilde temasıyla birlikte birçok reaksiyon ortaya çıkabilir. Kontakt dermatit egzama dediğimiz reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Ya da önceden var olan bir egzama alevlenebilir ya da tetikleyebilir” dedi.
‘Yağlı ciltlerde sivilce çıkışına yol açabilir’
Aktaş, siyah maskelerin sivilceye de neden olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bu konuda biraz daha bu bölgede maske kullanım konusunda daha dikkatli olmak gerekiyor. Siyah renkli maskeler yerine bildiğimiz klasik maskeleri kullanmak çok daha mantıklıdır. En azından cerrahi maskelerin ne olduğunu biliyoruz ne kadar koruyucu olduğunu biliyoruz. Onlar bile çok uzun süre kaldığında yine terletip alerjik reaksiyonlar ya da egzama tetiklemesine yol açabilir. Ama en azından içeriğini tam olarak bilmediğimiz siyah renkli kumaşlardan üretilen maskeler kadar değildir yaratacağı negatif etki. Halkımızın çok dikkatli olması gerekiyor. Maske mutlaka takılmalıdır, sosyal mesafe korunmalı ama doğru maske takılmalıdır. Mümkünse bir defa kullanılmalıdır. Çok uzun süre kullanıldığında aynı maske tekrar kullanıldığında deride tahrişlere yol açabiliyor. Sürekli kapalı ve oksijensiz kalma ısının da etkisiyle bakteriler çok daha hızla üreyebilirler. Hassas ciltte enfeksiyonlara yol açmış olabilir.”
‘Hiçbir koruyuculuğu yok’
Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen de, siyah maskelerin koruyuculuğunun olmadığını söyledi.
Çelen, “Cerrahi maskeler aslında çok da şık duran maskeler değil. Ama koruyuculuğu yüzde 95-96 olan maskeler. Anında sektör bu anlamda renkli genelde siyah olan ve tekrar kullanabilecek yıkanarak kullanılabilecek bez maskeler oluşturdu. Bu bez maskeler şık görünümlü aksesuar haline geldi. Fakat koruyucu değildir. Hiçbir koruyuculuğu yok. Hatta yüzde 10’un altında koruculuk diyerek çok iyimser bir tablo çiziyorum. Bu yüzden siyah ya da renkli maskelerin kullanımı bizim doğru maske konseptine uymuyor. Öncelikle doğru maske kullanımı lazım. Doğru maske cerrahi maske olarak adlandırdığımız ve üst tarafında tel olan burnun kıvrımlarına uygun hale gelen maske kullanımıdır. Buradaki kullanım yüzde 96 üzerinde koruyuculuk sağlayacaktır. Lütfen şu özellikle siyah olan sürekli yıkanarak tekrar takılabilir hale gelen maske kullanımında da kaçınalım. Bu anlamda sağlık yöneticileri de siyah maskelerin ya da bez maskelerin çok etkin olmadığı konusunda hemfikirdir” diye konuştu.