“YEDİ ulu ozan, yüzyıllar öncesinden seslenir bize Yunus’un diliyle… Miskin Yunus yine yollardadır. Ancak bu yolculuk yüz yıllar arasınadır. Kah Pir Sultan’a gider, kah Şah Hatayi’ye… Fuzuli’de dinlenir, Nesimi’de demlenir. Yemini’nin sözü ile Kul Himmet’in teli ile efkarlanır. Nihayet Virani’de yolculuğunu sonlandırır. Yedi ulu, yedi gönül, yedi irfan, yedi derya… Bize de bu deryadan birer damla anlatmak düştü. Her bir damla deryanın özünü taşımakta, deryadan haber vermekte ve de yine deryaya dönmekte.”
Yunusun Dilinden Bade-i Aşk, Yedi Ulu Ozan oyunun yazarı Emel Yürükel, öyle tanımlıyor oyununu.
Harman Semah Ekibi bir yeniliğe imza atarak semah ve tiyatroyu buluşturdu. Oyun komitesi fikrin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlatıyor: “Harman Semah Ekibi olarak her yıl Alevi Festivalinde semahlarımızı dönüyorduk, fakat artık bir değişik gerektiğini düşündük. Farklı bir şekille insanlarımıza ulaşmak istedik. Bu yola çıkarken, amacımız semahlarımızı ve yolumuzu anlatmak oldu. İnsanlarımızın içindeki halihazırda olan bu yol aşkını tekrar uyandırmaktı hedefimiz. Bunu en iyi nasıl yaparız diye düşündük ve ekipçe bir fikir alış verişine