LONDRA’DA yaşayan Kıbrıs asıllı sanatçı Sümer Erek, akıllarda iz bırakan Broken Tide, Stories They Told ve Of Time and Space gibi sergiler sonrasında Naked Lines (Çıplak Çizgiler) ile Londralı sanatseverlerle buluştu.
İki ayrı bölüme ayrılmış sergide aynı zamanda canlı performans katkısıyla da zenginleşen gösterim, Londralıların büyük ilgisini çekerken ‘kişilik, çıplaklık ve sanatçının yaratım süreci’ gibi soyut ancak bir o kadar da öznel konulara değiniyor.
Serginin ilk bölümünde tonal (zıt) olarak boyatılmış ağaç kütüklerinin dikey olarak konumlandırılmasının arkasındaki mesajın aslında herkese göre öznel olduğunu belirten Erek, dikkatli bakıldığında kabuğu soyulmuş ağaç kütüklerinin ‘çıplaklık’ tanımına bir gönderme yaptığına dikkat çekiyor.
Çıplak Çizgilerin aslında insan bedeninden ve cinsel referanslardan ayıran bu serginin belki de en önemli özelliklerinden biri, çıplaklığın ‘doğal’ ya da daha spesifik bir deyişle ‘doğaya yakın olan’ tanımına daha çok gönderme yapması olarak görülebilir. Serginin ikinci aşamasında birbirinden farklı defterlerin özenle seçilmiş kişiler tarafından adeta bir performansın ya da bir ritüelin eşliğinde çevrilmesine şahit olurken, sayfalardaki figürler ve resimler dikkatleri çekiyor.
İnsan bedenini temel alan çizimlerde bazen bedenlerin cinsiyetinin tam olarak belirtilmediği dikkatleri çekerken, erkek veya kadın olduğu belli olan figürlerin ise bedensel çıplaklıklarının ‘güzel olandan’ daha çok ‘doğal olan’ sınıfına gönderme yaptığı dikkat çekiyor. Londra Gazete’ye konuşan Sümer Erek, konu hakkında yaptığı açıklamada şunları söylüyor:
“Özellikle kitaplarda gördüğünüz çizimlerde kadın vücudunun nesneleştirilmesi değil, insan vücudunun doğa ile olan ilişkisi daha çok ön planda. Estetik unsurları kenara bırakıp insan vücudunun izdüşümlerini bu sergi ile aramaya başladık.”
Arayışının bu kısmına ‘Naked Lines’ ismini verirken mekan seçiminde ‘An Other Place’ tanımını kullanan Erek, bunu da sanatının gezgin niteliğinin bir sonucu olduğunu belirtti. Erek, yaptığı bir diğer açıklamayla yaza doğru daha yeni gösterimler ve sergilerle serüveninin geri kalan izdüşümlerini Londralılarla paylaşacağının müjdesini verdi.