BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) sunduğu üç ana raporun ikincisi olan iklim raporu, COP26 Zirvesi’nden bu yana paylaşılan ilk rapor olacak.
IPCC, hükümetler adına her altı veya yedi yılda bir küresel ısınma konusundaki en son araştırmaların büyük ölçekli incelemelerini gerçekleştiriyor. Bu üçlü set, IPCC’nin altıncı değerlendirme raporunu oluşturuyor. Araştırmacılar, iklim değişikliğine dair temel bilimi, krizin etkilerinin ölçeğini ve krizle mücadele seçeneklerini inceleyen üç çalışma grubuna ayrılmış durumda.
Yeni rapor, iklim kriziyle mücadelenin birçok büyük şehir ve gelişmekte olan ülke için salınımlarını azaltmak ve gelecekte net sıfıra ulaşmalarıyla değil, çok daha kısa vadeli tehditlerle mücadeleyle ilgili olduğunu vurgulayacak.İklim değişikliğiyle mücadele için işbirliği yapan yaklaşık 100 büyük şehirden oluşan bir ağ olan C40 grubunun Yönetici Direktörü Mark Watts, “İklim acil bir durumdur, öncelik taşır.
Dolayısıyla, büyük bir göçmen akını veya büyük bir sel olayıyla uğraşmanız gerekiyorsa, odak noktası burası olacaktır” dedi ve ekledi:
“Bugün küresel güneyde herhangi bir şehrin iklim fonu yok. Var olanların neredeyse hiçbiri iklim değişikliğine uyumla ilgili değil. Hepsi nispeten düşük salımlara sahip yoksul ülkelerin salımlarını daha da azaltmasına yönelik fonlar ancak halihazırda etkilerini hissettikleri krize uyum sağlamaya yönelik değil.”
IPCC çatısı altında hazırlanan rapor üzerinde çalışan ve hepsi bu çalışma için gönüllü olan bilim insanları, en son bulguları özetlemek için binlerce makaleyi inceliyor ve yazıyor. Daha sonra bulgularını satır satır gözden geçirmek için hükümet yetkilileriyle görüşüyor ve fikir birliğine vardıktan sonra bulgularının kısa bir özeti yayımlanıyor. Çalışma ayrıca, dünya ısındıkça geçilmesi muhtemel olan (bazıları Grönland buz tabakasının parçalanması gibi geri döndürülemez olan) kilit ‘devrilme noktalarını’ da özetleyecek.
Rapor ayrıca iklim değişikliğine yönelik bazı teknolojik çözümlere de değinecek. Ancak güneş ışınlarını engelleme ve hatta atmosferdeki karbondioksiti giderme çabalarının büyük ölçüde göz ardı edileceği tahmin ediliyor. Raporun genel olarak iklim değişikliği konusunda neler yapabileceğimizin bilimsel analizinden çok daha geniş bir odağı olacak.
Kaynak: BBC Türkçe