Avrupa Birliği ve Türkiye’nin mülteci krizine çözüm konusunda işbirliği yapılacağını açıklamasına İngiltere basınında geniş yer verildi.
Financial Times gazetesi, “Yeni göçmen akımlarının önüne geçebilmek için Türkiye’deki demokrasiye dair endişeler bir kenara bırakıldı” diyor.
“Her ne kadar birçok önkoşula bağlanmış olsa da, taraflar arasındaki anlaşma Avrupa’yı kapsamlı bir göç stratejisine bir adım yaklaştırmış oldu” yorumu yapılan haberde, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in uzlaşmanın sağlanması için büyük bir çaba harcadığı da kaydediliyor.
Brüksel’deki zirvenin Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmalarından sadece birkaç gün sonra gerçekleştiğine dikkat çekilen haber şöyle devam ediyor:
“Türkiye’nin siyasi istikrarına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın otoriter eğilimlerine yönelik artan endişelerin bastırılması, Ankara’nın işbirliğine verilen önemi gösteriyor.”
“Alman yetkililer, Erdoğan’ın hızla büyüyen insan ticaretini durdurabileceğine ve Balkanlara uzanan kara sınırlarını da kontrol altına alabileceğine inanıyor” denen haberde, her iki tarafın da verdiği sözleri yerine getirip getiremeyeceği konusuna şüpheyle yaklaşanlar olduğu da vurgulanıyor.
Haberde, üzerinde uzlaşılan nihai metinde birçok noktanın kasten muğlak bırakıldığı da ifade ediliyor:
“3 milyar euronun ne zaman ödeneceği ya da nasıl bir ödeme planı olacağı konusunda detay yok. Vize serbestisi ve üyelik sürecinin hızlandırılması konuları ise Kıbrıs sorununa bağlı olacak. Birçok diplomat Kıbrıs sorunu çözülse dahi AB lidewrlerinin 75 milyon nüfuslu Türkiye’ye Fransa ve Almanya’daki genel seçimler öncesinde vizesiz seyahat verilebileceği fikrine şüpheyle yaklaşıyor.”
TÜRKİYE’YE AÇIK ÇEK VEREMEYİZ
Independent gazetesi de AB ve Türkiye arasındaki anlaşmanın birçok noktasının muğlak olduğuna dikkat çekiyor.
“Her ne kadar müzakerelere hız verileceği ifade edilse de, metinde hangi müzakere fasıllarının açılacağı konusunda bir ifade yer almıyor” diyen gazete, sadece ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi vurgusunun yapıldığını söylüyor.
Gazetenin haberinde “Göçmen krizinde işbirliği karşılığında Ankara’ya ne kadar taviz verilebileceği konusunda AB liderlerinin farklı görüşleri var. Pek çok lider varılan anlaşmanın Türkiye’nin zayıf insan hakları karnesini eleştirmelerine engel olmayacağını ifade ediyor” deniyor.
Haberde İtalya Başbakanı Matteo Renzi’nin Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasını hatırlattığı da belirtiliyor.
Belçika Başbakanı Charles Michel’in ise “Türkiye’ye açık çek veremeyiz. Türkiye AB’ye üyelikten çok uzakta. Kat edilmesi gereken çok yol var” sözlerine haberde yer veriliyor.
MERKEL’İN 8 ÜLKELİ MİNİ ZİRVESİ
Guardian gazetesinde ise Türkiye’yle yapılan görüşmelere paralel olarak Almanya Başbakanı Merkel’in bazı AB üyesi ülkelerle mini bir zirve gerçekleştirdiği ifade ediliyor.
‘Merkel’in mini zirvesi AB’yi böldü’ başlıklı haberde, Almanya Başbakanı’nın Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’yla görüşmelere geçmeden önce Finlandiya, Belçika, Lüksemburg, Hollanda, Avusturya, İsveç ve Yunanistan liderleriyle görüştüğü belirtiliyor.
“Türkiye’nin de dahil olduğu eşi görülmemiş bir AB zirvesinde kırılgan bir pakt oluşturulmaya çalışıldı. Ancak bazı AB ülkelerinin göç politikalarına direnmesi üzerine Merkel 7 ülkenin lideriyle ayrı bir mini zirve yaptı” denen haberde, mini zirvenin amacının AB içinde uzlaşma sağlanamaması halinde devreye sokulacak bir B planını görüşmek olduğu ifade ediliyor.
Gazetenin haberinde, “Mini zirve, Merkel’in tüm üye ülkelere bağlayıcı göçmen kotaları verilmesi fikrinden vaz geçmeye başladığı fikrini akıllara getirdi. Mini zirve hakkında konuşan Merkel’in müttefiki ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, ‘Bu tplantı Türkiye’den yasal yollarla çok sayıda göçmen kabul etmeye hazır olan ülkeler arasında gerçekleşti’ diyordu” ifadeleri yer alıyor.
Mini zirveye Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın katılmadığı belirtilirken, “Ancak Hollande’ın programının uygun olmaması nedeniyle toplantıda bulunmadığı, Fransa’nın toplantıdaki ülkelerin fikirlerini desteklediği ifade ediliyor” deniyor. (BBC Türkçe)