ABD’nin Ohio eyaletinin Cleveland şehrindeki Cleveland Sanat Müzesi’nde bulunan, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’u tasvir ettiğine inanılan ve Türkiye’den kaçırıldığı düşünülen başsız heykele, soruşturma kapsamında Manhattan Bölge Savcılığı tarafından el koyuldu.
Bölge Savcısı Alvin Bragg’ın sözcüsü, emrin, Türkiye’den yağmalanan ve Manhattan üzerinden ticareti yapılan antikaları içeren bir kaçakçılık şebekesine yönelik devam eden soruşturma kapsamında alındığını açıkladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz, gelişmenin “umut ışığı” olduğunu kaydetti.
ABD İç Güvenlik Soruşturma Birimi’nin (HSI) de dahil olduğu soruşturmaya Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığının koordinasyonunda Kültür ve Turizm Bakanlığının pek çok biriminin desteğiyle somut veriler sağlandığını dile getiren Boz, şöyle konuştu:
“Bugüne dek eser iadesi konusunda işbirliği göstermeyen Cleveland Müzesi’nin bundan sonra bu yaklaşımını değiştirmesini bekliyoruz. Zaten tüm çaba bir bakış açısı değişikliğiyle kaçak olduğu açık olan bu eserlerin pazarda yer bulamamasını sağlamak. Bakanlık, eser iadesi için çabalarını sürdürürken köy köy, okul okul gezerek de farkındalık seviyesinin yükselmesine de büyük yatırım yapıyor.”
Boz, Marcus Aurelius heykelinin, süregelen anlaşmazlık nedeniyle memleketinden çok uzun süre ayrı kaldığını belirterek, “Marcus Aurelius için hayat, ‘yabancı memleketlerde geçen bir savaş alanıydı’, diliyoruz ki artık bu savaş bitecek ve filozof imparator evine dönecek” diye konuştu.
Burdur’da bulunan Bubon Antik Kenti 1960’larda yağmalandığında Türkiye’den kaçırıldığı düşünülen eser, Manhattan üzerinden eski eserlerin ticaretini yapan kaçakçılık ağına yönelik devam eden soruşturma kapsamında ele geçirildi.
ABD’li yetkililer, heykelin değerinin yaklaşık 20 milyon dolar olduğunu belirterek, eserin 1800 yıl öncesine ait olduğunu tahmin ettiklerini kaydetti.
Heykelin bulunduğu Cleveland Sanat Müzesi’nin sözcüsü Todd Mesek konuyla ilgili yorum yapamayacaklarını, heykelin, Türkiye’den getirildiğine dair somut kanıtların bulunmadığını öne sürdü.