İngiltere’nin Manchester kentinde yaşayan Carole Fleming, Bodrum Yalıkavak’ta damadı Alper Uyar ve kızı Stephanie Uyar ile tatil yaptığı sırada 18 Ağustos’ta aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Gözlerinde ve diş etlerinde kanama meydana gelen Fleming’in kaldırıldığı hastanede yapılan tetkiklerinde, hemoglobin ve trambosit değerlerinin düşük olduğu tespit edildi. Bodrum Devlet Hastanesi’nde tedavisine başlanan Fleming, özel bir hastaneye sevk edildi. Ancak Fleming’in sigorta şirketi özel hastanedeki tedavi masraflarını, meme kanserini yenmeden seyahate çıktığı gerekçesiyle ödemedi.
Fleming’in kızı Stephanie Uyar, annesini İngiltere’ye götürmek için büyükelçiliğe ulaştı ancak yetkililer prosedür gereği Fleming’in sadece ölmesi durumunda ülkeye götürülebileceğini söyledi. Stephanie Uyar, annesini İngiltere’ye götürmek amacıyla hava ambulansı kiralamanın bedelinin 25 bin sterlin olması ve annesinin bu yolculuğa hazırlanması için gerekli tedaviye günlük 10 bin sterlin ödemeleri gerektiğinden, internet üzerinden bağış toplamaya başladı. Uyar’ın çaresizliğinin İngiliz basınında yer almasının ardından Fleming için 37 bin sterlin bağış toplandı. Konunun İngiliz basınında gündeme gelmesinin ardından sigorta şirketi geri adım atarak tedavi masraflarını karşılayacağına, Fleming’i ülkesine getirmek için üzerlerine düşeni yapacaklarına söz verdi.
‘Başkonsolosluk da aradı’
Halen Muğla Sıtkı Kocaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altında bulunan ve sağlık durumunun kritik olduğu belirtilen Fleming’in damadı Alper Uyar, Milliyet’e şöyle konuştu:
“Sigorta şirketi hastane masraflarını ödeyeceklerini bize iletti. Sigorta şirketinin yanı sıra İngiltere Konsolosluğu da ‘Biz de masraflarınızı karşılamak istiyoruz’ dedi. Bazı girişimlerde bulunmuştuk. Bu girişimler başarıya ulaştı. Bizzat İngiliz parlamentosundan arayıp sıkıştırdılar. Bu bizim için sürpriz olmadı. Korktukları için kendileri istedikleri için yapmadılar. Bunu biliyorum. Medyanın baskısı, müşteri kaybetme korkusu. Sigortasını iptal ettirmek isteyenler oldu. İngiliz basınında çıkan haberlerin altında birçok kişi, ‘Sigorta şirketi hangisi? İptal ettirmek istiyoruz. Bu insanlık dışı bir durum’ şeklinde yorumlar oldu. Politikanın, medyanın ve halkın baskısından dolayı çark etti, sigorta şirketi ve konsolosluk. Şu an ikisi de bize iyi davranıyor. Halimizi hatırımızı soruyor. Ne olursa olsun İngiltere’ye gidince bunun peşini bırakmayacağım. Çünkü bizi bir hafta oyaladılar. O esnada kayınvalidem ölebilirdi. Biz sadece onları bir şekilde cezalandırdığımızı düşünüyoruz. Başarılı olduk. Onların iyi davranması ve her şeyi kabul etmesi bizi tatmin etmiyor. Buradaki doktorlar hastanın halen durumunun kritik olduğunu söylüyor. Tedavisi başladı. Bazı tedavi ve tetkiklerin sonucunda ne zaman hava ambulansıyla İngiltere’ye gideceği belli olacak.”